İktidarlar, bünyelerine kattıkları kişilerin halka yardımcı olmasını, onlarla ilgilenmelerini, böylece halkın memnuniyetini kazanmayı hedeflerler.
Erdoğan, o nedenle kadrosundan sürekli halkın sorunlarıyla ilgilenilmesini istemekte.
Ancak, ortada gelenekselleşmiş bir davranış şekli var; toplumsal mekanizma kendiliğinden bir otokontrol oluşturamamışsa siyasetçi sadece kendisine yarar sağlayacaklarla ilgilenir.
O nedenle; sistemin aksayan yönleri bir türlü düzelmez.
Sizlere, yaşadığımız sıradan bir örnek vereyim; aralarında akademisyen milletvekillerinin de bulunduğu bir komisyonun 5 Ak partili üyesine bulundukları komisyonla ilgili bir konu hakkında mail attık, bırakın ilgilenmeyi, bir teki dahi maili aldıklarına dair bir not dahi göndermedi. Oysa hepsinin de özel kalemleri, danışmanları da var..
Yaşadığımız bu örnek için söylenebilecek bir tek cevap var; kendilerinin seçim bölgelerinden olmadığımız için ilgiye gerek görmediler.!
Madem ki, kendilerine yarar olarak dönüşecek bir pozisyonda değiliz, o halde neden ilgilensinler ki? Elbet “mailinizi aldık” diye sıradan bir cevap bile onlara yük gelir..
Eğer, bunlar yukarılara şikayet edilip, oradan kendilerine bir uyarı gelmezse seçmeni olmadıkları halkla ilgilenmezler. (Bunların bir de seçmenleriyle dahi ilgilenmeyenleri var.)
Bu ülkenin siyasetçi manzarası maalesef böyle. Haliyle bürokratı da daha beterdir.
Bu tablonun değişmesi hiç kolay gözükmüyor. Bunun için önce “halka hizmet, hakka hizmettir” düsturu zihinlere yerleşmeli…
<img class="j1lvzwm4" role="presentation" src="data:;base64, ” width=”18″ height=”18″ />
Adnan Onay ve 10 diğer kişi
1 Yorum
YORUMLAR