Türk İnsanı!

“Türk İnsanı” diye başlayan nice nitelendirmeler var. Bunlardan biri de geçmişi kolay unutmamız ve her şeyi güne göre değerlendirmemiz.

“Türk İnsanı” denince sadece bir etnisiteden bahsetmiyorum, Türkiye’de yaşayan herkesi aynı düzlemde değerlendiriyorum.
Zira, İbn-i Haldun’a atfedilen “coğrafya kaderdir” sözünden yola çıkarak bu coğrafyada yaşayan herkesin hızla aynılaştığını söylemek mümkün. Durum böyle olunca da kimin aslının ne olduğunun pek de önemi yok.

Buna neden dikkat çektiğime gelince;
Sosyal medyanın gelişmesi ve herkesin bu mecralara ilgi göstermesiyle birlikte meydana gelen tartışma ortamının iyice kısırlaşmış olması.

Araştırmalara dayalı, geniş arkaplanı olan bir görüşü yazdığınızda bu konuda hiçbir hafızası ve bilgi kırıntısı olmayan kişi veya kişiler yazdığınıza dolaşan günübirlik sözlerle itiraz ederek belirttiğiniz, dikkat çektiğiniz şeylerin anlamsız olduğunu ispatlamaya çalışıyor ve bu mecralara bu tip insanlar hakim.

O nedenle; bu mecralarda kitaplardan edinebileceğiniz bilgilerin benzerlerini bulabileceğiniz umuduyla bulunmanız kendinizi yanıltıcı olur.

Durumun böyle olması kendilerinden yararlanabileceğimiz birçok kişinin bu mecralarda yer almamasına veya bir müddet bu mecralarda yer aldıktan sonra terk etmesine yol açıyor.

Maalesef siyasetin gücü her şeyi silip süpürüyor ve toplumsal alanların her yanını kuşatıyor. Siyasetin sığlığının dışına çıkarak bu mecralarda bulunmak zor olsa da
gerçekten bilgili veya bu yolda olan insanların bu mecralarda yazmaktan vazgeçmemesi gerek.