Şerefsiz polemiğinin devam ettiği ve şerefsiz, şerefsizlerin kim olduğu tartışıla dursun pandemiden sonra gelen yüksek enflasyon yetmedi Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan ve tüm ülkeyi 9 şiddetinde sarsan depremlerin ardından depremzedelerin gıda ihtiyaçları sorunun yaşanacak denen asıl diğer ve en büyük gerçek olan gıda kıtlığı yeniden gündeme geldi.
Özellikle pandemi döneminde ve % 180’ i bulan enflasyon, devalüasyon süresinde çokça tartışılan gıdanın tüm ülkeyi sarsan depremlerle birlikte yeniden gündeme gelirken, deprem gerginliğiyle eleştiri yapanları şerefsizlikle suçlayan Erdoğan’ın bir zamanlar solcuların savunduğu ve kurduğu kooperatifçiliğe özenip açtırdığı Tarım Kredi Kooperatifleri ve buna benzer 3 harfli sözde ucuz marketler de gıda sorununa çözüm olamadı.
Tüm dünyada olduğu gibi ülke de asıl tehlikenin gıda sorunu olduğunun farkına varmayan ve pandemide ki gibi depremde de gerekli önlemleri almayan ülke yönetimi yarın da bu konuda da panikleyeceği şimdiden görülmektedir. Evet, kooperatifçiliğin önemi bir kez daha öne çıksa da şuan kurulu olan, kurulmuş, batmış, kapanmış olan kooperatifçilik anlayışı ile değil Avrupa başta olmak üzere dünyada ki kooperatif örnekleri bir an önce masaya yatırılmalıdır.
En önemlisi odalarda, deneklerde, birliklerde hata partililer de ki gibi 40 yıl, 50 yıl aynı isimlerin başkan olarak yönetimin de olmadığı, gıda mühendislerinin içinde olduğu yönetim anlayışı ile kurulması gereken kooperatifçilik muhalefet belediyelerinin sözde oluşturduğu ve belediye başkanlarının kendi eşlerini, yakınlarını başına getirdiği anlayışla da olmaz kooperatifçilik
Aksine Ardahan Kaşarını, Balını da bugün ki gibi yarında bulamazsınız.

YORUMLAR