Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fakir Yilmaz

PARALEL DEVLETLER İSTANBUL, ANKARA VE İZMİR!..

Dün birlikte oldukları, bugün düşman oldukları fetonün organize ettiği iddia edilen darbe girişiminin ardından gündeme gelen ve o günden bugüne hala konuşulan paralel devlet adlandırılması, Dolmabahçe’de değil, KCK’nın bozduğu iddia edilen barış sürecinde de dile getirilmiş, gündem uzun süre bu söylemlerle meşgul edilmişti.
Ve ‘Biz parti değil, devletiz’ diyerek paralel olduklarını iddia etikleri belediye başkanlarını halkın oyları ile oturdukları koltuklardan alıp, bu yetmez Demirtaşlar gibi tutuklayıp, yerlerine kayyumlar atayan aynı anlayış bugünlerdede başta İstanbul’da olmak üzere Ankara ve İzmir’de de aynı suçlamalarda bulunuyor.
Bu suçlama Adana, Eskişehir, Aydın, Antalya, Muğla, Mersin, Tekirdağ, Hatay için de yapılıyor desek ‘yok öyle bir şey’ derler.
Çünkü onlar memleketim Ardahan gibi çok da ulusal denen gazete veya medyanın gündeminde yer almadıklarından oralarda yaşananlar pek kamuoyunun gündemine taşınıp, görülmese de oralarda da Vali, Kaymakamlar ve aynı partinin İl Başkanlarınca ayrı devlet pardon ‘paralel devlet’ anlayışı ile bakıldığını iyi bilirim…
Bunun en bariz örneği resmî törenlere alınmadıkları için mevcut iktidarın ve ona bayraklık yapan havuz medyaca paralel törenler düzenlemedir.
Ama ülkenin en büyük metropolü İstanbul ve Başkenti Ankara ile İzmir için hatta Diyarbakır, Van için aynı suçlamayı yani ‘Paralel’ devlet diyerek ötelemeyi kendine ilke edinenlerin devlet değil, iktidarda olan bir partinin bu anlayışı son kar yağışında da ortaya çıktı.
Yani İstanbul ile Ankara’yı yıllar sonra da olsa kaybetmenin stresini hala atlatamayan anlayış bunun yarattığı gerginliğini saklamak, gölgelemek için ‘paralel devlet’ suçlaması yaparak, ‘onlar devlet değil, biz devletiz’ diyerek siyaset yaptıklarını sanırlarken aslında devlet içinde devletçikler oluşturduğunu fark etmez, asıl bölünmeyi teşvik etmezse de bu fikri beyinlere yerleştirir.
Gerçi yeni sistem yani başkanlık deyip ardından ben dahil birçoklarının bu fikirden vazgeçip Cumhurbaşkanı dediğimiz sistemin kör, topal kalmasına neden olan asıl diğer bir nedenin bu sistemin tam oturması için paralel değil, eyalet sistemine geçememesi olduğunu belirtmek gerekir.
Çünkü mevcut sistem yani benimde, dili kesilmek istenen Sezen Aksuların aralarında olduğu ‘Yetmezse Evet, en azından 12 Eylül cuntasının Anayasası değil, halkın Anayasası’ diyenler bu sistemin birilerinin ‘ben devletim siz paralelsiniz’ denmesi için değil, gerçek anlamda bir başkanlık sistemi yani eyaletleri olan, her bölgenin kendisini yönettiği merkezi sisteminde bu bölgeleri organize edip, gerekli katkı ve desteği sunacağını sandığı için yetmezse de evet, aslında kendilerinin oluşturduğu ve devlet içinde devletiz diyenlerin Mobese kameralar dahil insanları takip edip, özel hayatlarını servis eden ‘paralel devlet’ suçlaması ile karşı karşıya kalmak değil demişti..

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER