Benim gibi her gün günlük yazısını yazıp, gündemle ilgili yorumlarını okurlarına aktaran Gazeteci meslektaşım Yüksel Ercan yazar olmaya hazırlanıyor.
Kocaeli Bakış’ın yanı sıra yine benim gibi birçok yerel haber sitesinde ve gazetede günlük yazıları yayınlanan Gazeteci Yüksel Ercan’ın çıkarmaya çalıştığı kitabını baskıya göndermeden önce grafikere hazırlattığı kitabın kapağını okurlarıyla paylaşıp, onların da çıkaracağı kitabının kapağında tuzları olsun diyerek görüşlerini beklediğini belirtmiş.
Benimde aralarında olduğum hepimize grafikerin kitabın kapağını atıp, baskıya hazır hale gelen kitabına bizlerin katkı sunmasını istediğini belirtmiş.
Önümüzdeki günlerde baskıya gideceği belirtilen ve adının ‘Köşedeki Hayat’ olduğunu ve sunduğu iki şık ile bu kitabın kapağının hangisinin olmasını bana ve okurlarına soran Gazeteci Yüksel Ercan’ın adını kendisinin belirlediği, kapağının ise bizlerin vereceği kararla belirttiği kitabına bakarken sorunun kapakta değil, isminde olduğunu düşündüm.
Çünkü Ercan gibi bende saf saf gazetecilik yapanların o bahsedilen ve yakında çıkacak olan bir kitaba isim olacak ‘Köşe’ kelimesinin hayatımızda hep var olduğu ama son 20 yılda daha çok kullanılan ve kullanıldığı gibi bir an önce o köşeyi dönmek için binbir dalavereye başvuranların sayısının da bir hayli arttığına da şahit olduk, olmaktayız.
Gazetecilerin meslektaşım Ercan gibi biz gazetecilerin işinin sadece yazmak, yazarken de köşeyi dönmek hesabı içinde olmadığımızdan mı çıkacak olan kitaba isim olarak seçildiği gibi yaşananlara sadece köşeden baktığımızdan mı bilmem ama sanki öyle gibi olduğundan çıkmak üzere olan kitabın adı da, ‘Köşeyi Dönememek’ olmaktansa, ‘Köşe’den Bakmak’ olmuş gibi…
Evet, yaşananlara bakıp, yazmaktan öte bir şey yapmayan belki de beceremeyen biz gazetecilerin değil o köşeyi dönmek, düşüncesine dahi vakit bulmak, o köşelerden dönme yarışı içinde olanlarla olmaktansa onlarla uğraşmaktan köşelere bakmaktan kendimize, halimize bile bakamamışız ve maalesef köşeden bakmakla yetinmişiz..
İşte ondandır sanırım benim hala hazırlığına başlayamayıp, ama çıkardığım da ise ‘Özel Hayat Anlatılır mı? olacak diye düşündüğüm, meslektaşım Yüksel Ercan’ın çıkarmaya çalıştığı ‘Köşe’de Bakmak’ adlı kitaplara konu olan gazetecinin hayatı da, çıkardıkları, çıkaracakları kitapları da o köşeleri dönmek değil, onlara baka kala olduğunu ortaya koyar gibi bugünkü yazımın içinde olan grafikerin hazırladığı ve meslektaşımın ‘Yakında çıkacak olan kitabımın kapağı hangisi olsun’ diye sorduğu çalışmaya bakarken düşünüp, köşeyi dönme düşüncesinden önce her günkü yazılarımdan bir yenisi olan bugünkü yazımı yazarken..
YORUMLAR