Adı, önce İBB adaylığı sonra Kadıköy’de önceki yerel seçimlerde benimde ‘Naz yapma’ diyerek hemşericilik duygularıyla aday olmasını istediğim, bu seçimlerde ise son dakikada hem de bir özel tv kanalının ekranlarındayken hemşerisinin şu an belediye başkanı olduğu Esenyurt’ta belediye başkan adayı olarak geçen sonra da aday yapılmayınca elindeki çubukla yayında bulunduğu tv kanalının ekranında dona kalan ardından da İl Başkanlığı, Genel Sekreterlik yaptığı partisi CHP’den zehir zemberek bir açıklama yaparak istifa eden Ardahan Göleli Gürsel Tekin’in önce 1 milyonluk gömleği sonra da mal varlığı gündeme bomba gibi düştü, düşürüldü.
Kendi köyü Göle Karlıyazı (Kirziyani)köyünde oy çıkaramazken CHP’den birkaç kez İstanbul milletvekili de olan Ardahanlı hemşerim Gürsel Tekin’in kendisi gibi bir çok hemşerimin üzerini çizen CHP’lilerce sızırıldığını düşündüğüm 1000 TL’lik gömlek giydiği iddialarına cevap verirken adı gibi kendisi de fakir olan ben fakirin alnından 35 yıldır akan emek terinin ötesine neden geçmediğini bir kez daha düşünürken “9 villa, 11 şirket, 7 tane benzin istasyonu olan bir adama gömleğin fiyatı sorulur mu?” demesi karşısında şok oluyordum.
CHP’nin içindeki feto orjinli partililerince ortaya atılan iddialar ardından bir açıklama yapan Gürsel Tekin, “Benim gömleğim ve mal varlığım sorun oldu” diyerek düzenlediği basın toplantısında “Ey benim gömleğimin peşine düşen saflar 9 villa, 11 şirket, 7 tane benzin istasyonu olan bir adama gömleğin fiyatı sorulur mu? Utanmıyor musunuz? Gömleğim bin lira, Gürsel Tekin bin liraya gömlek nasıl alırmış? Helal paramla 10 milyonluk gömlek de alırım. O seni hiç ilgilendirmez” de diyordu.
Daha sonra gömleğin faturasını göstererek, “Gömleğin faturası da burada. Gözlerinizin içine sokayım, utanmayacaksınız, arlanmayacaksınız ama. Beni de üzen benim arkadaşlarımdı, sözde CHP kılıklılardır. 35 yıldır bu okulun, bu yuvanın çocuğuyum. Siz beni anlayamamışsanız lanet olsun size. Ben bunları anlıyorum, bunlar suç ortakları, bunların acıları var” diye konuşuyordu.
Ve aynı hemşerim “Utanmadınız mı? Bir tanesi de bizden aday adayı olmuş” diyen Tekin, “Ama bunların hepsinin hesabını soracağım. Gömleğin fiyatı; 2 gömlek 390 lira yani gömlek 185 lira. Hiç boğazımızdan haram girmemiştir, girmez. Fıtratımızda yok” şeklinde devem ederken “Önümüzdeki günlerde size başka bir sürprizim var. İstanbul Mezarlıklar Müdürü çok güzel bir açıklama yapmış. O açıklamayı sizlerle paylaşacağım. Çok acı, gerçekten çok acı” diye kendisini savunuyordu.
Hemşerim Gürsel Tekin’in bu açıklamalarını dinlerken onun ‘Utanmıyor musunuz?’ sorusuna, ‘Hemşerim seni bilmem vallahi ama inan ben hem haberi okuyunca, hem de bizzat senin görüntülü açıklamanı izlerken inan utandım haberin olsun ‘ deyip, buradan kendisini cevaplarken aklıma aklını kayıp edenlerin tedavi edildiği semte kendisine yönelik deniz manzaralı lüks, tripleks villa aldığı iddia edilen bir başka hemşerimin ‘kardeşim gecekonduda mı oturayım’ dediğini ve muhalefetin iktidarı eleştirirken ülkemde yapılan siyaseti anlatan atasözü olan ‘Tencere Dibin Kara Seninki Benden Kara’ aklıma geldi.
Evet, DEM’lilerin bile ‘Heval parti, lider yanlış yapsa da eleştirilemez’ dediği ülkemde yapılan siyasetin ne kadar demli olduğunu bir kez daha görürken Erzincan İliç’ten sonra Tekin’in de memleketi olan Göle’de altın arayacakları öğrenilen kuyumcuların, çek, senet derdinde olan iş insanlarının ne kadar vergi verdiğini soranların ‘bunca mal varlığına kavuşan siyasilerin de aynı soruyu sorması gerekmez mi?’ diye de düşünüyordum.
Ve ‘utanarak susmak mı gerekir?’ acaba bilmem ama hemşerim Tekin’in kendisini savunduğu görüntüyü bir kez daha izlerken bu yazıyı ve 35 yıldır emekle yazdığım, yaptığım haberlerimin yorduğu vücudumun alnımdan akan emek terinin tüm vücudumu sardığını hissediyor, kuruyan boğazımı ıslatmak için bir bardak suya uzanırken bir şeyden, ülkemin siyasilerinden umudunu kesene, ‘Sen onun üzerinde bir bardak su iç’ sözünü bir kez de buradan haykırarak bağırsam mı acaba derken yoksa en iyisi susmak mı diyordum…
YORUMLAR