Rize’de denize dolgu yapılarak inşa edilecek liman projesi inşaatı başladı. 2023’te tamamlanması hedeflenen proje için İMO Genel Başkanı Taner Yüzgeç, “Birilerini kalkındırma projesidir” diyor.
Meltem AKYOL
İstanbul-Evrensel
İktidardan aldığı tartışmalı ihaleler ve teşviklerle servetini katlayan Cengiz Holding’in mimarı olduğu İyidere Lojistik Liman Projesi inşaatı başladı. İkizdere’de büyük bir çevre katliamına neden olan taş ocağı bu liman için açıldığını hatırlatan İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Taner Yüzgeç, proje için yeni bir ‘Kütahya Zafer Havalimanı” benzetmesi yapıyor. Bölgede halihazırda birbirine yakın limanlar bulunduğunu ve bu limanların uzun yıllardır yüzde 30 kapasite ile çalıştığını da hatırlatan Yüzgeç projenin “Birilerini kalkındırma projesi” olduğunu söylüyor.
İHTİYAÇ OLMAYAN BİR LİMAN, DERT BİRİLERİNİ KALKINDIRMAK…
Rize’de, Karadeniz’e dolguyla kazanılacak alanda inşa edilecek İyidere Lojistik Liman Projesi inşaatı başladı. 2023’te tamamlanması planlanan proje için yılda 3 milyon ton kargo, 8 milyon ton dökme yük, 100 bin ton konteyner taşımacılığı yapılacak.
Plan kararlarında projenin hem bölge illeri hem de Türkiye ekonomisine ‘büyük’ katkı sağlayacağı iddia edilse de gerçek öyle değil. Bunu söyleyen daha önce proje ile ilgili kapsamlı bir rapor hazırlayan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine (TMMOB) bağlı İnşaat Mühendisleri Odasının Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç. Projeye dair değerlendirmesine “İyidere Liman İnşaatı aslında başlı başına yeni bir Kütahya Zafer Havalimanı yaratma projesidir” diyerek başlayan Yüzgeç, gerekçelerini ise şöyle sıralıyor: “Bakın İyidere’nin 13 kilometre ötesinde Rize Limanı bulunuyor, aşağı yukarı 36 kilometre ötesinde Trabzon Limanı, yaklaşık 60 kilometre ötesinde Hopa Limanı, 200 küsür kilometre ötesinde Samsun Limanı bulunuyor. Bunların hepsi ticari limanlar. Ticari limanlar öyle taksi durağı gibi birbirlerine yakın yapılamaz, oradaki üretim ve ticaret potansiyeliniz ile tüketim ihtiyaçlarınıza göre şekillenen ulaştırma yapılarıdır bunlar. Ve daha da önemlisi bu limanların tamamı uzun yıllardır yüzde 30 kapasite ile çalışıyor. Yani belirttikleri gibi bir ticaret hacmi için yeni bir limana gerek yok, zaten hemen yanı başında liman var. Yani mevcut kapasiteyi dahi dolduramayacak durumda limanlar varken bir ilave daha liman yapıyorsunuz. Bakın kapasiteler dolu bile olsaydı bu limanlarda ilk düşünülmesi gereken mevcut limanların kapasitesinin arttırılması olmalı.”
“ÇEVRE KIYIMI, EKONOMİK KAYIP: AKILLA İZAH EDİLEMEZ”
Yüzgeç, Cengiz Holding’in Artvin-Rize Havalimanı için açtığı taş ocağı ile eskiden yemyeşil ormanlar ve nehirlerle dolu olan alanı dev bir çukura dönüştürdüğünü hatırlatıyor. Bölgede yeşilden eser kalmadığını belirterek uyarıyor: “Bunun akılla, mantıkla izah edilecek tarafı yok. Rize Havalimanını işte, neden olduğu çevre kıyımı ortada. Bu proje için İkizdere’de neden olunan çevre yıkımı ortada. Üstelik buna ihtiyaç yokken… O yüzden bunu akılla açıklanamaz, ‘memleket, millet hamaset’ üçgeninde birilerini kalkındırma projesi. Yani ne doğası ile, ne turizmi ile, ne ticareti ile ne de üretimi ile uzaktan yakından alakası var. Hem doğayı katlediyorlar hem de 1 milyar 370 milyon lira bedelle ihaleye çıkılmıştı. Bu iki katına çıkacak. Yani burada harcanan kaynaklar bu ülkenin kaynakları. Böylesine heba edilmesi… Yani uygun kelime dahi bulamıyorum. Bu kadar büyük bütçelere bir hiç uğruna harcanıyor, yarın öbür gün sadece balıkçı barınağı olarak falan kullanabilirler. Ticaret potansiyeli zaten yok. Ama bu paralar başka yerlerde kullanılsa çok değerli sonuçlar alınabilir… Bu ücretler bu ülkenin deprem gerçeğine karşı kullanılsa belki yüzlerce canı kurtaracakken…”
ÇEVRE KATLİAMCISI CENGİZ VERGİ KAÇAKÇISI
Anahtar teslim ihaleler, silinen vergi borçları ve teşviklerle bilinen Cengiz Holding Haçapit, İkizdere, Cerattepe, Hasankeyf gibi son yıllarda Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen çevre katliamlarının baş aktörlerinden. Cengiz İnşaatın çevre katliamına neden olduğu son yer halihazırda direnişin sürdüğü Rize’nin İkizdere köyü. Liman projesi için bölgeye yaptığı taş ocağı ile dağın taşın altını üstüne getiren Cengiz AKP döneminde kamudan aldığı ihalelerle servetini katladı. Forbes Türkiye’nin 2020 yılında yayınladığı “en zenginler” listesine göre Cengiz Holding’in hak sahiplerinin toplamda en az 2,2 milyar dolarlık serveti bulunuyor.
17-25 Aralık tapelerinde vatandaşa ettiği küfürle hatırlanan ve Türkiye’de iktidarın sağladığı olanakları sonuna kadar kullanan Mehmet Cengiz, iş bu serveti değerlendirmeye geldiğinde soluğu vergi cennetlerinde alıyor. Panama Papers yayınlandığı dönemde vergiden ‘kaçınmak’ için kurduğu offshore şirketlerle gündeme gelen Mehmet Cengiz, Pandora Papers sızıntılarında da öne çıkan isimlerden biri oldu. Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) tarafından paylaşılan belgelere göre Mehmet Cengiz, Britanya Virjin Adaları (BVI) merkezli MEFA Cengiz Limited şirketinin de sahibi. Cengiz, vergiden ‘kaçınmak’ ve bunu yaparken ismini gizli tutmak için şirketin kuruluşunda vekil hissedar ve direktörler kullanıyor.