Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fakir Yilmaz

Bu Yaşananları Ancak Barış Dili Çözer..

Cumhurbaşkanı Başkan Erdoğan’ın da savaş dediği Afrin Operasyonundan sonra şimdi de Irak’ta devam eden ölümlerin durması ve bölgede oynanan oyunların bozulmasının tek ama tek bir yolu var.
O da yıllardır ortaya konulan yanlış politikalar dolayısıyla gün geçtikçe iyiden iyiye birbirinden kopan Türk- Kürt Kardeşliği makasının yeniden ele alınması ve makasın açılan ağzının daha çok kan akmadan kapatılmasıdır.
Bunun için Afrin, Irak Operasyonları başta olmak üzere ülke içinde ve dışında çatışmalara neden olan adımların geri atılması gerekir.
Çünkü bu her iki tarafı da yaralayan ve kardeşlik makasını iyiden iyiye geren adımlar atıldıkça başta Amerika olmak üzere bölgede ve ülke üzerinde hesapları olanların oyunlarını görmemiz gerekir.
Sesi sedası çıkmayan ama Türkiye’ye yeni silahlar satan İngiltere’nin ve diğer Avrupa ülkelerinin bu ülke ve bu bölge üzerindeki hesaplarını bozmanın zamanıdır.
Bunun içinde barış sürecinde olduğu gibi bu konuda da cesaretle adım atacak olan ve oylarının büyük bölümünü Kürtlerden alan  Başkan Erdoğan’dır..
Barış süreci diye adlandırılan ve şu an hala buzlukta tutulup, dondurulmak istenen ama hep sıcak ve yakıcı olan sürece ‘Gerekirse elimi değil, başımı da koyarım’ diyen ve başlatan Erdoğan’ın bu yönde atacağı adımın yanı sıra yaşanan çatışma ve ard arda gelen şehit haberleri ile gün geçtikçe daha çok sarsılan ve yıllardır birlikte yaşadığı, kız alıp verdiği komşusu Kürde diş bileyen Türklere de büyük iş düşmektedir.
Türklerin kendi atasözlerinin işaret ettiği gibi ‘Kan kanla değil, su ve sulh ile yıkanır’ diyerek bu yönde atacakları barış adımı ile ABD, AB ve Rusya’nın oyunlarını bozacak, ülke ve bölge üzerindeki oyunlarını bozacak, ortadan kaldıramazsa da en azından 30-40 bilemediniz 100 yıl öteleyecektir.
Bu nedenle; Türkler, Kürtler ile Kürtlerde, Türklerle barışmalı, onlara başkaları değil,  birbirlerinin kardeş olduğunu anlatacak yeni adımlar atmalı, bu yönde kardeşlik tohumları atmalıdırlar.
Aksine ölende, ağlayanda ve gün geçtikçe birbirinden biraz daha ayrılan da Türk ve Kürt kardeşliği olacak, bir taraftan Kürtlerin yanında olduğunu diğer yandan Türklerle müttefik olduklarını belirtip, her iki halkın göz yaşları ile mutlu olanlar dost olmadığını belirttiğimiz Amerika başta olmak üzere silahları ile dünyayı kana bulayanlar mutlu olacak, kıs kıs gülmeye devam edecekler..
Bunun önüne geçmek içinde başta sanal ortamda Kürtlere, onların seçtiklerine, partilerine ve yedi sülalelerine küfür eden dost, kardeş bildiğimiz Türkler klavye kahramanlığını bir an önce bir kenara bırakıp, barışa yönelik bir genel af dahil güzel ve umut veren mesajlar vermekle başlamalı…
Türk siyasiler dışarıda ya da başka yerlerde değil, Ankara’da, Ardahan’da Kürt siyasiler ile bir araya gelmeli ve kardeşliği yeniden yeşertecek söylemler içine girmeli…
Televizyon başlarında ellerine aldıkları çubuklarla kaç Kürdün daha öldürüldüğünü anlatanlar, bu ülkenin hepimizin olduğunu, komşularımızla savaşı değil, barışı konuşmalıyız demeli ve gündemi germekten kaçmaları gereklidir.
Kürtler de Barzani gibi birilerinin gazına gelmemeli, kardeşliğe yara veren adım ve söylemlerden kaçmalı.
Yaşananların kendilerini de yaraladığını, zarar verdiğini yüksek sesle söylemeli, dile getirmeli.
Evet bu anlattıklarımız için zaman geçti mi?
Hayır..
Peki bunları yapmak zor mu?
Hayır..
Para, pul lazım mı?
Hayır..
Sadece barış dilini kullanmak yeter ve artar..
Haydi bugüne başlarken bu dediklerimizi yapalım..
Yapalım da bir bakalım, kapalı hava da bulunan kara bulutların nasıl dağıldığını ve her iki toplum üzerine güzel günlerin geldiğini ve güneşin doğduğunu hep birlikte görelim..

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER