Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fakir Yilmaz

ADAYIM!…

Belediye Başkanlığı sürecini katarsak 30 yıldan fazladır ülke siyaset sahnesinin birinci aktörü olmayı başaran AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adalet başta olmak üzere, insan haklarını vb. demokratik hakları tek elden topladığı, ülkeyi şirket gibi yönettiği, hatta Türk usulü başkanlık sistemini öne sürüp, arkasına aldığı devlet gücünü de ekleyip, seçime bile gitmeyeceği söylenip, diktatörlükle suçlandığı bu ülkede aslında iyi bir demokrat, hatta biz solcuların istediği gibi olmazsa da ne kadar devrimci olduğunu bir kez daha anlıyoruz.
Çünkü aynı “Yiğidi öldür ama hakkını ver” misali aynı Erdoğan’ı 35yıldır vitrinde tutanın insan haklarına bakışı, olaylara adaletli yaklaşımı ve en önemlisi iktidar olmanın tek yolunun demokrasiye sığınmak olduğunu anlıyor, algılıyor ya da kendisinin aslında o denildiği gibi değil, tam tersi, o diyenlerden daha iyi bir demokrat, devrimci ve siyasetçi olduğunu karşısındakilerinin yaptığına bakıldığında daha iyi anlıyor gibiyiz.
Ve gerçekten çoğundan demokrat, hatta kendisinin “Ben muhafazakâr bir devrimciyim” söylemiyle birlikte biz solcuların anladığı şekilde olmasa da devrimci bir kişiliğe sahip olduğunu ve “Seçime gitmemek için gerekirse savaş çıkartır, seçime gitmez” denen aynı Erdoğan’ın aldığı seçim kararı ile kendisine yönelik bütün suçlamaları, yönlendirenleri utandırmış, hatta yapılan suçlamaları yerle bir etmiştir.
Bu kararı alan aynı Erdoğan’ın “savaş çıkaramadıysa da depremi bahane eder, seçim yaptırmaz…” denildiği bir ülkede muhalefetçe suçlanan bu insanın aslında demokrasiden yana tavırlı olduğunu ortaya koyan seçim kararı ile görmek mümkün değil mi ?
Yani, “Hani Erdoğan diktatördü, tek adamdı seçime bile gitmez diyordunuz, bu da onun söylemiyle birlikte devrimci ruhunu ortaya koyan son tavrı değil mi?” dedirten son seçim kararını yine de sizlerin yorumuna bırakıp, şu günlerde memleketi kurtarmak için kolları sıvayanlara bakmak isterim.
Evet, “seçime gitmez” denen aynı Erdoğan seçim startını vermiş kendisine “diktatör” diyenleri bir kez daha utandırmış hatta seçimi iptal eder beklentisi içine giren muhalefeti de mahcup ettiğini düşünen bir gazeteci olarak 11 kenti yerle bir eden deprem yetmedi bir çok insanın ölümüne neden olan son sel olayı, pandemi ardından gelen ve %180 olduğu söylenen ekonomik krize rağmen hodri meydan diyen ve seçim kararı alıp, kendisini suçlayanları utandıran Erdoğan’ın aldığı seçim kararı ile birlikte “Memleketi kurtaracak tek adam benim bu nedenle ben adayım” diyenlerde parti genel merkezlerinin önünde, il başkanlarının makamında, ilçe başkanı ziyaretlerinde sıraya girmişlerdir.
“Memleket bu hale gelene kadar neredeydiniz?” dedirten aday enflasyonu yoğunluğunun olduğu ülkede bende onlara bir soru soracağım, 1-Seçim kararını alan Erdoğan’a “Neden meclisi fesh etmedin?” diye sormayıp, milletvekili maaşlarını almaya devam eden ve mecliste olmanın gücü ile milletvekili rozetleriyle seçime giden ey siz devrimciler “Ben muhafazakâr bir devrimciyim” diyen Erdoğan’ı oradan indirmek için siz ne kadar devrimcisiniz?

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER