Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çamlıhemşin halkı Fırtına vadisinin katledilmesine karşı direnmeye devam ediyor

Haber: Gençağa Karafazlı  (RİZE) – Rize’nin Çamlıhemşin ilçesindeki Ayder Yaylası

Haber: Gençağa Karafazlı 

(RİZE) – Rize’nin Çamlıhemşin ilçesindeki Ayder Yaylası ve Fırtına Vadisi’nde 1’inci, 2’nci ve 3’üncü derece SİT alanlarının koruma derecesinin düşürülmesine ilişkin imar planı, Rize İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan planlamaya karşı, Çamlıhemşin ilçesinden 200 vatandaşın açtığı dava sonucunda mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme, söz konusu statü değişikliğinin kamu yararı taşımadığına hükmederek, planı iptal etti. Böylece vadideki eski koruma koşullarının aynen devamı kararlaştırıldı.

Rize’nin Çamlıhemşin ilçesi Ayder yaylası ve Fırtına vadisinde yıllardır yaşanan imar planı sorunu bir türlü çözülemiyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Fırtına Vadisi’ndeki 1.2.3. derece SİT alanlarının koruma derecesinin düşürülmesiyle ilgili yaptığı imar planına karşı Çamlıhemşin’ li 200 vatandaşın Rize idare mahkemesine açtığı dava ile ilgili mahkeme kararını açıkladı. Karara göre, Ayder ve Fırtına vadisinde Statü değişikliği mahkemece iptal edildi. Eski koruma koşulları aynen devam edecek.

“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından alına kararın hiçbir kamusal yararı olmadığı ortaya çıkmıştır”

Ne çevre şehircilik ne turizm bakanlıkları ne de diğer idari kurumlar vadinin ekolojik yapısı ve sosyal ekonomik durumuyla ilgili hiçbir planlaması bulunmadığına dikkat çeken davanın avukatlarından Av: İbrahim Demirci mahkemenin aldığı kararla ilgili şunları söyledi:

Demirci, “Dava konusu kararla; Fırtına vadisini etaplara ayırdılar ve 1. etabın mevcut 1. derece koruma statüsünü 2 ve 3. dereceye indirdiler. Orman alanları, dere kenarları 2, köylerin eski çayırlıkları ise 3. derece ilan edildi… Kararla, fırtına havzasının ekolojik bütünlüğü parçalandı; biyolojik çeşitlilik bakımından hassas olan alanlar ‘günübirlik turizm’ adı altında yerleşime ve yapılaşmaya açıldı. 3. derece bölgeleri, mutlak korunan alanlar içine koyup; bu tür hassas yerler de tahribata açık hale geldi. Zira; “sürdürülebilir koruma alanı” şeklinde adlandırılan 3. derece alanlar, maden ocakları da dahil birçok yıkıcı faaliyete vermektedir.

Mahkeme, 7 üniversite öğretim üyesinden oluşan bilirkişi heyetiyle birlikte vadide keşif yaptı. Keşif sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu,  çevre bakanlığına ders verir mahiyette tespit ve değerlendirmeler içeriyordu: bakanlığın aldığı bu karara gerekçe olan ‘ekolojik temelli raporun’ tamamen kitabı bilgilere dayandırdığı, vadide gerekli flora/fauna araştırması yapılmadığı, biyolojik zenginliğin dikkate alınmadığı, havzanın parçalanarak ele alınmasının yanlışlığı, hidrolojik değerlendirmenin yapılmadığı vb. vb. bir çok nedenden dolayı; kararın hiç bir kamusal yararı olmadığı ortaya çıkmıştır..

“Mahkemenin iptal hükmü bu manada, idarelerin bu keyfi davranışlarına set çekmeye yönelik olumlu bir karardır”

Mahkeme de bilirkişi raporundaki gerekçeleri yeterli görüp sit koruma statüsü değişikliği kararının iptaline hükmetmiştir. Bakanlık kararı iptal edilmeseydi; vadi, tüm doğal özelliklerini kısa sürede kaybedebilirdi. Zira, bu kararla bakanlık tüm vadiyi Ayder yaylası gibi yoğun bir kitle turizm bölgesine dönüştürme amacında. Bu nedenle tüm kaçak yapılara, tesislere göz yummakta; “bırakın yapsınlar, sonrasında biz korumayı değiştireceğiz” anlayışıyla yurttaşları da hukuk dışı yollara sevk etmektedir.

Ne çevre şehircilik ne turizm bakanlıkları ne de diğer idari kurumlar vadinin ekolojik yapısı ve sosyal ekonomik durumuyla ilgili hiçbir planlaması bulunmamaktadır. Günü birlik ve menfaat temelli anlayışıyla doğaya, kamusal müştereklerimize ve geleceğimize zarar vermektedir… mahkemenin iptal hükmü bu manada, idarelerin bu keyfi davranışlarına set çekmeye yönelik olumlu bir karardır”