Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fakir Yilmaz

Derdin sadece yeni anayasa olduğunu mu sanıyorsunuz?

Önce iktidarı, ardından onun sağladığı güçle devletin tüm kilit noktalarına yerleşenlerin şimdiki derdi, kendilerine muhalefet olanların kolunu kanadını kırmak ve nefes alamayacak hale getirmektir. Bunun en son örneği, İş Bankası hisselerinin bir bölümüne sahip olan CHP’ye yönelik yeni operasyondur.

Çünkü yasal bir oluşum olan ve tüm baskılara rağmen hâlâ 6-7 milyon oy alabilen bir parti olan HDP engelini, Kandil, Avrupa ve tuzu kuru Kürt diasporasının yanlışları dolayısıyla terörize edip saf dışı etmeyi başardılar. Sıra, adım adım ilerledikleri yolda en büyük engel olarak gördükleri CHP’ye gelmiştir. Bunu, İnce gibilerini Devlet Bahçeli’ye benzetip aşmak isteseler de başaramadılar. Şimdi bir başka yol deneyecekler.

16 yıllık iktidarı boyunca tüm alanları elinin altına alan ve geriye kalanları gerek yerel seçimlerden önce gerekse seçimlerden sonra tamamlamaya çalışacak olan iktidardakilerin şimdiki derdi, irili ufaklı ne kadar STK ve futbol takımı varsa, bunları da elinin altına almaktır. Adım adım bu yolda ilerleyen iktidarın, ulusal basının ardından yerel basını ve daha sonra interneti, sayamadığımız iletişim araçlarını elinin altında toplamakla yetinmediğini gördüğümüz şu günlerde, gündemi değiştirmek için yeni kahramanlık edebiyatlarıyla Suriye’ye yönelik operasyon hazırlığı içinde olduğunu da görmekteyiz.

Ver Mehteri, verrrr…

Bir ileri, iki geri adımlarla 16 yıldır iktidarda kalmayı başaranlar, “İktidarda kalmak ve asıl hedeflerine ulaşmak” için yine iki adım geri attı. Yani, iktidara gelmek için başta hâlâ kanunlaştırmadıkları ve bir genelge ile serbest bıraktıkları başörtüsü konusu olmak üzere dini sorunları, demokrasi adı altında suiistimal ederek ve en önemlisi Avrupa Birliği kriterlerini savunur gibi davranıp zaman kazananlar, şimdi de papaz konusunda yeni bir adım ileri, iki adım geri vitesine geçti. Cem Uzan olayını, sessiz sedasız kapatılan, el konulan onca bankayı artık hatırlamıyoruz bile.

Sonra, balık hafızalı toplumun unuttuğu Balyoz, Sarı, Yeşil Işık vb. adındaki onca gelişme ve ondan önceki birçok olayın pompalanıp, oylar alındıktan sonra unutulan onca olay… Yani, verilen Mehter marşıyla bir adım ileri, iki adım geri ile biz akil adımlar ile safların adına Barış Süreci geldi, çattı ve yine oylar alınıp bir dönem daha garanti olunca bu kez 17/25 Aralık Operasyonlarının üzerini kapatıp, bu yaşananların hepsinin hükümete karşı darbe olduğu yönünde kıyametlerle oluşturulan algı operasyonları ile Anayasa değişiminde olduğu gibi beni de dahil ederek herkesi inandırarak yerlerini iyiden iyiye sağlamlaştırdılar.

Metal yorgunluğu olunca önce Gezi Olayları, ardından 15 Temmuz ve ardından oluşturulan kamuoyu ile solcular dâhil herkesin “Ya iktidar düşerse” veya “Bunlardan başka kimse yok kardeşim” demesini sağlayan pompa havuz medyası haberleri… Ve konunun sadece İş Bankası değil, hedeflerine doğru adım adım ilerledikleri yolda şimdi de yeni bir seçim daha kazanıp geriye kalan alanları teslim alma hesaplarıdır.

Ha bunları yaparken bir de başka bir şey daha yapacaklar. O da, bugüne kadar bu iktidarla birlikte hareket eden ancak onlardan olmadıklarını iyi bildikleri eski solcu, ülkücü, ortacı kim varsa, onları da FETÖ’cüler gibi bir kulp bulup oyun dışı bırakmak. Çünkü bu seçimi kazandıkları takdirde tüm kadroları ile tüm alanlara sahip çıkmış olacaklar.

Evet, bu yazı 2018 yılında adeta bugünü anlatan bir yazı. Yeni bir satır yazmaya gerek yok dercesine, konunun sadece anayasa olmadığını, asıl hedefin Anayasa’yı öne sürüp, “ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” şeklinde gösterip, CHP’yi MHP gibi yanına almak ve eritmek…

Kısacası, önce HÜDAPAR’ın, sonra meclis başkanının açıklamaları ve Özgür Özel’in gaza gelip bağırmasına baktığımızda, son aylarda ve bugüne kadar yaşananlardan edindiğim yeni izlenim, 2018 yılında yazdığım yazıda anlatmaya çalışmaktan başka bir şey değil.

Yani, “İsrail bize saldıracak” deyip, “Savunma” adı altında yeni vergi gibi veya geniş kapsamlı bir af çıkarmaktansa, her gün yaşanan kadın ve çocuk ölümlerini öne çıkartıp, ardından da yeni bir yasakçı, ağır cezalı kanunlar yasası torbası için alt yapı hazırlayan ve Anayasa’nın dört maddesini, HÜDAPAR’ı, DEM’i öcü olarak CHP’ye gösterip, “Onlarla değil, gel seninle yapalım yeni Anayasa’yı” dedirtecek çok başarılı mevcut iktidar ve onun başındaki dünya lideri Erdoğan.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER