18 Mart’ları Keşke Çoğaltabilseydik…!

Tarihsel dönemeçte bazı olaylar, yenilgiler, zaferler vardır ki unutulmaz, unutulmaması da gerekir..
İnsanlık bu tarihleri ve tarihsel olayları unutmayacaktır…
*18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi..
Birinci Dünya Paylaşım savaşında, Emperyalistler arasındaki dünya topraklarını yeniden bölüşme ve pazar paylaşımında, Osmanlı devletini de savaşa sokmak, işgal etmek için yapılan girişimin adıdır Çanakkale direnişi..
Emperyalist düşman Çanakkale’yi geçemedi. Tüm imkansızlığa rağmen, asker adeta etten bir set oldu düşmana. Anadolu insanı on binlerce canını kaybetmiştir bu haksız saldırıda..
Düşman savaşarak Çanakkale’yi geçemedi ama iki yıl aradan sonra savaşmadan İstanbul’a askerleriyle girmiş, işgal etmiş ve Padişah Vahdettin teslim olmuştur. Sonrada onların filikasına binerek ülkeyi terk edecektir…
Onun içindir ki, Çanakkale, Emperyalist düşmana karşı, onurlu bir halkın dirençli ve inançlı direnişinin sembolüdur..
Unutmadık, Unutmayacağız..

*18 Mart 1871 Fransa’da,
Feodal Despotizmine karşı; efendisiz, özgür ve kendisi için de yaşayabileceği Komünal yaşamın zaferinin doruğa ulaştığı tarihin adıdır..
Fransız devrimi, günümüzde bile hala örnek aldığımız insanlık için bir çığır olabiliyorsa, demek ki insanlık, bir buçuk asırdır fazla yol alamadığının göstergesi değil midir..?
Dünyada, Çanakkale gibi direnişler olmasaydı,
Fransız devrimi gibi insanlık başarıları elde edilmeseydi,
Cumhuriyet gibi halkın iktidarlarının önü açılmasaydı,
Özgürlüğün, Emeğin ve İnsanca yaşamanın adı olan Sosyalizm/Marksizm mücadelesi varlık mücadelesinde yerini almasaydı;
Mahir’ler, Deniz’ler gibi devrimciler, canları pahasına Devrimciliğin özgürlüğün ve halkın iktidarının mücadelesi meşalesini yakmasalardı,
İnsanlık hangi noktada olurdu merak konusudur..
Onun içindir ki, insanlık tarihi Emek mücadelesidir, Özgürlük mücadelesidir, Sınıf mücadelesidir, Sömürüye karşı aş/iş ve onur mücadelesidir…
Bu adaletsiz düzen/sistem devam ettikçe de mücadele kesintisiz sürecektir..