Dikkat ediyor musunuz bilmem ama biz önce Pandemi, ardından %180’leri bulan enflasyon arkasından 11 kenti yerle bir eden deprem ve şimdi de Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri derken sınırlarımızın ötesinde yaşanan gelişmeleri unuttuk gibi. Ya da bilerek gündemden düşürüldü sanki..
Amerikalı komutanların yanlarına aldıkları bolca silah ve askeri malzemelerle Suriye’de, bir Kürt kızının öldürülmesiyle Irak’la Suriye’de yaşanan hareketlenme ile ‘Sıra onda mı?’ denen İran’da, 40 kişinin öldüğü tren kazası ardından ulaştırma bakanının istifa ettiği Yunanistan’ın da aralarında olduğu Libya ve diğer Ortadoğu, Afrika ülkeleri, Filistin, Kıbrıs hatta Kızılay’ın o çok övündüğü ve
Merkezi New York’ta bulunan TÜRKEN Vakfı’na, Kızılay eliyle gönderilen bağışla, dünyanın en pahalı lokasyonlarından Manhattan’da inşa edilen süper lüks yurtun bulunduğu Okyanus ötesi hiç konuşuluyor mu?
Bilmem ama benim gördüğümü sanırım siz de görüyor ve oluşturulan onca suni gündemlerin etkisinde kalıp, bize ilgili, yetkiler gibi gerçek sorunlardan uzaklaşıp, kendi iç dünyamızla baş başa kalarak, sanki her şey yolundaymış gibi susuyor, konuşmuyor, duymak istemeyip, o çok meşhur 3 maymunu oynuyor gibiyiz.
Evet, 50 bine dayanan can kaybı, binlerce yaralı, milyondan çok insanın işinden, aşından olduğu son deprem ile iyiden iyiye sarsılan bizlerin adeta unutuğu Rusya ve Ukrayna savaşı başta olmak üzere 1 milyona yakın insanın öldüğü, öldürüldüğü, 13 milyon insanın evinden, yurdundan, ülkesinden olduğu Suriye başta olmak üzere etrafımızdaki sorunları, savaşları, söylemleri unuttuğumuz için ben de yıllar önce 2004 yılında yazdığım bir yazıma rastlıyor ve sanki bugünü yazmışım gibi okuyor, yazıyı yazdığım tarihe bir değil bir kaç kez daha bakıp şaşırıyorum.
Çünkü balık hafızalı olan toplumun bir ferdi olarak yıllar önce yazdığım yazının nasıl olup, adeta bugünü anlattığını düşünürken Rusya’nın AB ve Amerika’dan aldığı gaz ile kendisine kafa tutan Ukrayna’ya neden saldırdığı ve ‘bir ayda Rusya’nın tüm Ukrayna’yı işgal etmesiyle biter’ denen ama bir yılı bulan bu savaşın niye bitmediğine baktığımızda buradaki savaşın savaş olmadığı, anlaşmaların ihlal edilmesi ardından karşıdan gelen tepki olduğunu o yılar önce ele aldığım yazıda anlatıklarımın yüzünden olduğunu bir kez daha anlıyorum.
Evet, Kafkaslara sınır olan bir kentte doğmuş, onun sorunlarını kendisine dert etmiş bir gazeteci olarak beni de yakından ilgilendiren Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının nedenine bir kez daha birlikte bakalım diyerek 2004 yılında yazdığım ama adeta bugünü anlatan o yazıya dönmek ve dün yaşananları, yazılanları unutmayan, buna göre tedbir alanlar olmamız gerektiğini bize anlatan ve hepimizin cevabını aradığımız ‘Rusya’nın Ukrayna’da ne işi var?’ sorusuna cevaplayan o yazı..
Rusya’nın Ukrayna’da ne işi var?
BU ANTLAŞMAYA GÖRE RUSYA’NIN KARS VE ARDAHAN’A KARIŞMAYA HATTA KENDİSİNE İLHAK ETMEYE HAKKI VAR..
Rusya’nın Ukrayna’dan ayrılmak isteyen bölgelerde yaşananlara müdahale etmesine ortaya tepki konuladursun, tepki koyanlar başta olmak üzere tüm dünya biliyor ki; Rusya bunu yaparken haklı ve antlaşmalara dayanarak yapıyor.
Yani Rusya bölgede kimsenin toprağını zorla elinden almadığı gibi, Ukrayna dâhil, birilerinin iddia ettiği gibi Rusya’nın ‘Bölgedeki ülkelerde iç çatışma yaşasın, bölünsün ve bana katılsın ‘ seklinde bir politikası yok.
Tam aksine bölgede yaşananların yıllar önce yapılan antlaşmalar ve referandumlara dayanma politikasıdır. Çünkü eğer bugün Ukrayna’da yaşanan aynı durum yani Karslılar, Ardahanlılar kalkıp, ‘Biz Moskova Anlaşması gereği Rusya’ya ya da Gürcistan’a bağlanmak istiyoruz’ dese ve Türkiye’de buna ‘Hayır öyle bir şey talep edemezsiniz’ diyerek müdahale ederse Rusya 16 Mart 1921 Tarihinde iki ülke arasındaki antlaşma gereği Kars ve Ardahan’a karışmaya hakkı var ve gerektiğinde de Rusya’nın da Gürcistan’a bağlanmak isteyen ve bu yönde referandum isteyenleri korumaya hakkı var..
Tabi bu durum aynı antlaşmada Gürcistan’a bırakılan Ahıska için de geçerli.. Tabi Ahıska bugün kalkıp, ‘ben Türkiye’ye, Ardahan’a bağlanmak istiyorum’ dese ve Gürcistan buna müdahale ederse Türkiye’nin de bu duruma müdahale hakkı var.
Çünkü aynı antlaşma yani 16 Mart 1921 tarihinde imzalanan antlaşma bunu içerir.. Ama bunu bilen Rusya ve Gürcistan antlaşmanın yapılması ardından yani 16 Mart 1921 de yapılan antlaşma ve de referandumlarla Ardahan Kars Türkiye’ye, Ahıska ve Batum’un Rusya’ya bağlanma kararları ardından özelikle Ahıska’da bulunan Türk kökenlileri Rusya’nın içlerine doğru sürgün edip, dağıttı .
Yani Ahıska’yı Ahıskalısız bıraktı.. Ve bu yönde yapılacak bir referanduma, ya da bir girişime katılım ihtimalini ortadan kaldırdı .. İşte tarihçi olmasak da tarihe baktığımız da karşımıza Ardahan ve Kars’ın kaderinin hiç de öyle Vatan-Millet-Sakarya edebiyatına bağlı olmadığı tam aksine ‘Halk istese’ bugün bile başka bir ülkeye katılabilir ya da ‘bağımsız kalmak istiyorum’ diye bir hakkının olduğunu ben değil 1921 Antlaşmaları söylüyor..
Bu nedenle; ‘Rusya’nın Ukrayna’da ne işi var?’ deyip işin içinden çıkmadan önce biraz tarih okuyun derim ve o tarihin kısa bir özeti..
**Moskova antlaşması..
TBMM ve Rusya arasında karşılıklı menfaatler adına 16 Mart 1921 tarihinde imzalanmış bir antlaşmadır. Rusya’nın komünist ihtilaline maruz kalması sebebiyle savaştan çekilmesi, İtilaf devletlerinin tepkisine sebep olmuştu.
Rusya’da kurulmuş olan Sovyet yönetimine tepki gösteren İtilaf devletleri, Anadolu’yu da işgal etmeye başlamıştı . İki ülkenin de düşmanı haline gelen İtilaf devletleri, TBMM ve Rusya’nın birbirine yakınlaşmasına sebep oldu.
Kendisini güneyde ve Boğazlarda güvence altına almak isteyen Rusya’da kendine dost bir ülke arayışına girmişti. TBMM’nin Ermeniler ve Yunanlılara karşı kazandığı zaferler sebebiyle, Rusya TBMM’yi aradığı ülke olarak görmüştür. TBMM’de emperyalist ülkelerle mücadele halinde olduğundan , iki ülke birbirine yakınlaştı.
Bu sebeplerle Rusya’ya gitmiş olan TBMM heyetiyle Rusya hükümeti arasında Moskova antlaşması imzalanmıştır. Türkiye için önemli bir yeri olan antlaşma sayesinde önemli bir ülke TBMM’yi resmen tanımıştı.
**Moskova antlaşmasının maddeleri nelerdir?
Ülkeler birbirlerinin tanımadığı ülkelerarası bir senedi tanımayacaktır.
Rusya Misak-i Millîyi tanıyarak, kapitülasyonların kaldırılmasını kabul edecekti.
Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya’nın yaptığı antlaşmaların hükümsüz olduğu kabul edilmiştir.
Aralarında mali, iktisadi ve sair anlaşmaların yapılmasını kabul etmişlerdir.
Rusya TBMM Ermenistan ile Gürcistan arasında imzalanan antlaşmalarla tespit edilen sınırını, Batum’un Gürcistan’a geri verilmesi şartıyla kabul etmiştir.
Türkiye’nin Batum limanını kullanmasını ve halka özerklik vermesini de kabul etmişlerdir.
Türkiye’nin İstanbul’daki egemenliği tehlikeye atılmadan, boğazların ticaret gemilerine açılması için Karadeniz’e kıyısı bulunan devletlerle bir konferans yapılacaktı .
Rusya elindeki esirleri 3 ay zarfında iade edecekti.
**Moskova anlaşmasının önemi nedir?
Misak-i Millîyi ve TBMM’yi tanıyan ilk Avrupa ülkesi Rusya olmuştur . Kars ve Ardahan Türkiye’de kalmış , Batum Gürcistan’a verilmiştir. Bu Misak-i Millîden verilen ilk taviz olarak tarihe geçmiştir.
YORUMLAR