FASULİ’DEKİ FARKINDALIK
Yazıp yazıp paylaşmadığım çok gün oldu ama bugün o günlerden biri olmayacak gibi. Uzun zamandır bir akım aldı başını gidiyor: Fasuli akımı…
Halkla ilişkilerinde bir kadın var ve bu çok güzel bir durum. Çünkü erkek egemenliğinin hâkim olduğu esnaflık alanında kadın işletmecilerin yer alması, kadının toplumdaki yerini bir o kadar daha güçlendiriyor.
H. C ,Fasuli Rize’de gündeme geldiğinden beri kendisi de gündemde. Sosyal medyada paylaşımlarda adı geçiyor, fotoğrafları yayınlanıyor, STK’lar ziyaret ediyor, teşekkürler ardı ardına geliyor.
Hal böyle olunca, açıkçası ben de merak ettim.
Merakımın artmasına neden olan iki olay vardı:
Biri Şenol Öksüz’ün “İl Sağlık Müdürlüğü’nün Fasuli’deki Etkinliği” haberi,
diğeri ise Adnan abinin (Adnan Onay)“fasulye ile meme kanseri arasında bir bağlantı kuramadım” yazısıydı.
Şimdi lafı fazla uzatmadan gelelim fasulyenin faydalarına(!)

Rize’de son birkaç aydır fasulyemizi H.C temsil ediyor.
Rizeli Ünlüler sayfasında kendisi şu şekilde tanıtılmış:
> “Kendisi ticaretten ziyade toplumsal duyarlılığı yüksek biri olduğunu keşfedince ticaret hayatına son verdi ve rotasını dernekçilik faaliyetlerine çevirdi.”
Büyük ihtimal bu cümle kendisiyle yapılan bir sohbette ağzından çıkan sözlerden oluşuyor. Aksi halde bu tanıma itiraz ederdi diye düşünüyorum.
Şimdi neden bu detayı size aktardım, merak ediyorsunuz.
Rotasını dernekçilik faaliyetlerine çeviren bir birey olarak restaurant işletiyorsa bu tamamen mümkündür. Hiçbir yasada “dernek yöneticisi restaurant işletemez” diye bir ibare yoktur.
Ancak derneğin faaliyetleriyle bulunduğu restaurant çıkar ilişkisi içerisindeyse, bu toplumda algısal bir risk oluşturur.
Yani dernek faaliyetleri, kurumlar ya da etkinlikler bu restauranta mı bağlıdır?
Yapılan organizasyonlar neden özellikle bu restaurantta yapılmaktadır?
Zorunluluk mu vardır?
Eğer zorunluluk olsaydı, basın emekçilerine Sağlık Müdürlüğü yemekhanesinde yemek verilmez, bu organizasyon da H. Hanım’a verilebilirdi.
Fakat görünen o ki, böyle bir zorunluluk yok; çünkü basın emekçileri gayet de Sağlık Müdürlüğü yemekhanesinde ağırlanabildi.
—
Gelelim asıl meseleye…
İl Sağlık Müdürlüğü, nedendir bilinmez, Fasuli Restaurant ve H.C’nin kurucusu olduğu Ebruli Yaşam ve Sanat Derneği ile iş birliği yaparak, ulusal kanser tarama programı kapsamında erken teşhisle tedaviye alınan hastalar için Fasuli Restaurant ’da bir kahvaltı düzenlemiş.
Kahvaltı masasından paylaşılan fotoğraflarda reçel gördüm — yanılmıyorsam.
Hepimiz biliriz, tatlı kanser hücrelerine iyi gelmez.
E, kansere fasulyenin de bir faydası yok ki Fasuli’nin olsun.
O zaman bu Ekim ayının Meme Kanseri Farkındalık etkinliği bu kahvaltıyla nasıl bir farkındalık kazandırdı, biri bana anlatsın lütfen.
Bu kahvaltının bütçesi kime, ne kadar, nasıl faturalandırıldı,
ve neden özellikle bu restaurant ‘da yapıldı — işte asıl sorular bunlar.
—
Bu arada memleketimizde Huzur, Liman, Durak gibi yıllardır lezzetiyle gönüllere yer etmiş pek çok değerli lokanta var.
Fasulyenin faydalarından bahsedeceksek, bu işletmeleri de göz ardı etmemek gerek diye düşünüyorum.
Farkındalık, kahvaltı masalarında reçelle değil; toplumsal etkileşimlerle, vicdanda ,empatide , samimiyette ve adalette olur.
Şimdilik benden bu kadar; eserse başka yazılarda görüşürüz.
Buradan çocukluğumun Huzur Lokantası’na ve rahmetli büyükbabam Yılmaz Karafazlı’nın eski dostu, rahmetli Tornacı İbrahim Dayı’ya selam olsun.
Selda Karafazlı…
