Serçe kadar yüreğimin, gökyüzü kadar sancısı var… Gün doğarken sokaklar sessiz, kar taneleri usulca düşüyor.
Ama bu sessizliğin ardında, çelişkiler her zamanki gibi gürültülü. Birileri sıcacık evlerinde kahvesini yudumlarken, birileri ekmek parası için buz gibi havada direksiyon sallıyor, kaldırımda üşüyor, fabrikada donmuş demire ellerini vuruyor.
Sınıflar arası fark, mevsimler gibi gelip geçici değil, sistemin özüne kazınmış. Soğuk hava yoksulun ciğerine işler, zenginse kaloriferin başında veya şömine karşısında ‘kış romantizmi’ yapar.
Ama unutulmamalı ki hiçbir kış sonsuz değildir. Gün gelecek, karı ezen ayak sesleri, yeni bir baharın habercisi olacak.
O güne kadar, selam olsun soğukta üşüyen ama bilinci sımsıcak olanlara!
Bu kıştan, bu soğuk havalardan eğer birbirimizin elini tutarsak güneşli günlere çıkacağız.
YORUMLAR