TGSS kamuoyu araştırması: Toplumun yüzde 70’i tarikatlara güvenmiyor

Türkiye Genel Sosyal Saha Araştırması (TGSS), 7 Mayıs-2 Haziran 2024 tarihleri arasında 2 bin 615 kişiden oluşan bir araştırma ile Türkiye’nin toplumsal haritasını çıkardı.

“Türkiye’nin Toplumsal Haritası: TGSS 2024” başlıklı çalışmada, Türkiye’nin 12 İBBS-1 (İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması) bölgesinde, TÜİK’in kent-kır sınıflandırması ve nüfus yoğunluğuna dayalı olarak belirlenen 134 küme üzerinden oluşturuldu. Bu kapsamda, yoğun kent (yüzde 67,9), orta yoğun kent (yüzde 14,8) ve kırsal alanlar (yüzde 17,3) orantılı şekilde temsil edildi. Bireyler, 26 ilde sistematik örnekleme yöntemi ile rastgele seçildi.

Buna göre en yüksek güven oranına sahip kurumlar ordu ve polis çıkarken dini cemaatler ve siyasi partilere güvenin ise çok düşük olduğu görüldü.

Katılımcıların büyük bir kısmı (yüzde 72) orduya “güveniyorum” ya da “tamamen güveniyorum” yanıtlarını vererek, güvenlik ve düzen sağlayan kurumlara duyulan güvenin güçlü olduğunu gösterdi. Polis teşkilatı ise yüzde 59 oranıyla ikinci sırada yer almakta.

Bu iki kurumun yanı sıra üniversiteler de katılımcıların yüzde 38’i tarafından güvenilir olarak değerlendirildi.

TGSS verilerine göre bu üç kurum haricinde güvendiğini belirtenlerin oranının güvenmediğini belirtenlerin oranından yüksek olduğu başka bir kurum bulunmamakta.

Daha düşük güven seviyelerine sahip kurumlar arasında TBMM ve Merkez Bankası öne çıkmakta. TBMM’ye yüzde 31, Merkez Bankası’na ise yüzde 24 oranında güven duyulmakta; ancak bu kurumlara güvensizlik oranı her ikisinde
de yüzde 40’ı aşmakta.

En düşük güven oranları ise siyasi partiler (yüzde 8), dini cemaatler (yüzde 12) ve büyük şirketler (yüzde 16) gibi yapılar arasında gözlendi.

Bu kurumlara yönelik güvensizlik oranlarının oldukça yüksek olduğu dikkat çekmektedir. Güvensizlik oranlarına bakıldığında, dini cemaatler (yüzde 70), siyasi partiler (yüzde 63), hukuk sistemi (yüzde 53) ve Türkiye’deki büyük şirketler (yüzde 52) en çok güvenilmeyen kurumlar arasında sıralanmakta.

Araştırmaya göre namaz kılanların oranı yüzde 40.

YÜZDE 94

Türkiye’de Allah inancıyüzde 94,05 olarak ölçüldü. Allah’a inanmama oranı yüzde 1,5 olarak tespit edildi.

420

YÜZDE 77

Ahiret inancı ise Allah inancına göre daha düşük seviyede kaldı.

520

Allah’ın bireylerin hayatındaki önemi.

620

Kendisine “dindar” ve “çok dindar” diyenlerin oranı yüzde 67.

Ramazan ayında oruç tutma sıklığı yüzde 76.

820

Kadınlar arasında başörtüsü takma oranı yüzde 72.

920

Türkiye genelinde nazar, fal ve büyüye inanma oranları.

Dini mucizelere inanma ve tamamen inanma toplamda yüzde 75.

1020

En güvenilir meslek gruplarında öğretmenler ilk, doktorlar ikinci sırada yer aldı.

Coğrafi bölgelere göre sol-sağ dağılımı.

1220

Kimliklere yakınlık-uzaklık ortalamalarında “Müslüman”, “Türk milliyetçisi” ve “Atatürkçülük” ilk üçte yer aldı.

1320

KÜRTAJ AÇIK ARA

Kürtajın kadının hayati tehlikesi olduğu durumlarda, bebekte ciddi bir özürlülük tespiti halinde ve kadının kişisel tercihi nedeniyle yaptırılmasının kabul edilebilirliği, katılımcılar tarafından “hiç katılmıyorum”, “katılmıyorum”, “ne katılıyorum ne katılmıyorum”, “katılıyorum” ve “tamamen katılıyorum” şeklinde ifade edildi.

Kürtaja yönelik toplumsal algının hangi durumlarda daha fazla destek bulduğunu veya dirençle karşılaştığını ortaya koymakta. Bu sorular bireylerin kendilerinin veya aile üyelerinin kürtaj yapabilmesi ile ilgili görüşlerini değil, genel anlamda kürtaj hakkının yasal olarak olup olmaması ile ilgili görüşlerini yansıtmakta.

Hamile bir kadının kendi sağlığı gebelikten dolayı ciddi şekilde tehlikeye giriyorsa, kürtaj yapabilmesinin yasal olarak mümkün olmalı ifadesine katılım oranı oldukça yüksektir. Katılımcıların yüzde 77’si bu ifadeye “katılıyorum” ya da “tamamen katılıyorum” diyerek güçlü bir destek sunmakta. Bu görüşe katılmayanların toplam oranı ise yüzde 14 düzeyinde kaldı. Bu sonuç, toplumun büyük bir kısmının annenin hayatını korumaya yönelik tıbbi müdahaleleri kabul ettiğini ortaya koymakta.

1420

Evlenme şeklinde görücü usulü yüzde 38 ile ikinci sırada yer alıyor.

Çocuk sayısında yüzde 34,3 ile “iki çocuk” ilk sırada.

1620

Toplumun büyük çoğunluğu, “Evin reisi erkektir” anlayışına katılmıyor.

1720

HİÇ FİZİKSEL ŞİDDET GÖRMEYENLERİN ORANI YÜZDE 48

Çocuklukta baba tarafından fiziksel disiplin uygulamalarına (kulak çekmek,
tokat atmak, sopayla vurmak, saç çekmek vb.) maruz kalınma sayısı.

1820

KADIN CİNAYETLERİ ÜÇÜNCÜ

Toplumsal problemler: Hangisi ne derece tehdit oluşturuyor.

Isınma için kullanılan enerji kaynağı.

Odatv.com