Özel Haber: Selda Karafazlı
(HATAY)- Samandağ İlçesi Çöğürlü Mahallesi sakinleri 25 yıldır faaliyette bulunan Gür-Kal İnşaat’ın taş ocağı ve beton santralin faaliyetleri insan hayatına, tarım faaliyetlerine, su varlıkları ile biyoçeşitliliğe verdiği tahribat nedeniyle kapatılması için yıllardır mücadele eden mahalle halkının şikayetleri sonrası Gür-Kal İnşaat’ın taş ocağı ve beton santralinin faaliyetleri (MAPEG) Enerji ve Tabii kaynaklar bakanlığı tarafından durduruldu.
2023 yılında yaşanan 6 Şubat depremi ve binlerce can kaybına rağmen Hatay-Samandağ Çöğürlü Mahallesi’nde GÜR-KAL İnşaat’ın tüm şikayetlere rağmen işlettiği taş ocağının, çalışmalarına aralıksız devam etmesi bölgede yaşayan yurttaşların ve mahalle muhtarı Kıymet Doğru’nun tepkisine neden oluyor. Kapatılması için yıllardır mücadele eden mahalle halkının şikayetleri sonrası Gür-Kal İnşaat’ın taş ocağı ve beton santralinin faaliyetleri (MAPEG) Enerji ve Tabii kaynaklar bakanlığı tarafından durdurulması sonrası sürekli baskı gördüğünü iddia eden Çöğürtlü mahallesi muhtarı Kıymet Doğru mahale halkıyla beraber mahallede düzenlediği basın toplantısında yaşananlara tepki göstererek şunları söyledi:
“Ben Mahalle Muhtarı olarak sudan sebeplerle bahaneler uydurup sürekli benim gözaltı hapsinde tutulmamı istiyorlar”
“Ben Kıymet doğru 31 Mart seçimlerinde Çöğürlü Mahallesi halkının yüzde 60 oyla seçilmiş bir Muhtarım. Benim bu seçime girme nedenim ve bu kadar yüksek oy oranıyla seçilme nedenim, mahallemde 25 yıldır bütün hukuksuzluklara rağmen aktif olan Taşocağı. 25 senedir mahallemizde hukuksuzluğa rağmen aktif olan taş ocağının hukuksuzlukların birkaç tanesi daha eklendi. Biz 21 Ekim’de (MAPEG) Enerji ve Tabii kaynaklar bakanlığı maden ve petrol işleri genel müdürlüğü kapatma kararına rağmen faaliyetini durdurmayıp faaliyetine devam eden Taş Ocağı. Ben Mahalle Muhtarı olarak sudan sebeplerle bahaneler uydurup sürekli benim gözaltı hapsinde tutulmamı istiyorlar. Örneğin (MAPEG) kararı 21 Ekim’de çıktı 31 Ekim’de Ben ifadeye çağrıldım ifadeye çağrılma nedeni aşırı yüklü bir aracı durdurmam, işletme zaten kapalı yani aşırı yüklü aracın köyde işi ne demek yerine, Muhtar niye müdahale etti deniliyor. 18 Kasım’da yine ifadem alındı Kaymakam Bey tarafından, eşimle 26 Kasım’da diğer mahallenin çimento atığını köyüme dökmeye gelen bir kamyonun görüntüsünü aldığım için yine ifadeye çağrıldım, son olarak işletmenin mahallemizin yolu üstünde kurulduğunu tespit ettik tescilli kadastro memurlarıyla yolumuzu tescil etmek için gittiğimizde o esnada da kendimizi karakolda bulduk. Ben buradaki yaşanan sorunları Türk halkının dikkatine sunmak istiyorum. 2 kişinin ölümüne neden olmuş 25 yıllık aktif kalan bir işletme beton Santrali Mahalle yolunun üstüne kurulmuş, ruhsatının olup olmadığı belli değil, bütün bu hukuksuzluklara rağmen Çöğürlü Mahallesi yolunu asi doldurularak farklı yerden farkı bir hukuksuzluğa bütün Türkiye’nin bir söz söylemesini istiyorum” dedi
“Biz 25 yıldır burada Hatay genelinde şikayetçi olmadığımız kurum Kalmadı”
2015 hatta 2020 yılında yapılan inşaatların yüzde 85’nin neden yıkıldığının araştırılmasını isteyen Kıymet Doğru, “ Sorun Çöğürlü mahallesinin sorunuymuş gibi görünüyor aslında ama değil, inanın bütün Samandağ halkı hatta bütün Türkiye’yi ilgilendiren bir sorun. Bakın işletme ası nehrin kenarına kurulmuş beton Santrali bütün atıklarını arıtmadan ası nehrine bırakıyor ve benim evimin tam karşısında Devlet Su İşlerinin sulama pompası var o sulanan milyonlarca metelik alan tarım alanı var bu kullanılıyor bütün Samandağ halkı bu sebzelerle besleniyor aynı zamanda, bizim ihraç ürünlerimiz var mesela bizim ihraç ettiğimiz maydanozumuz var bizim ihraç ettiğimiz mandalinamız var, bizim ihraç ettiğimiz taze soğanımızı bir sürü şey var ve bunlar Türkiye’nin her yerine dağılıyor ve bunlar zehirli betonlu çimentolu suyla sulanıyor. Depremden sonra bu işletmenin kapatılması için müracaat ettiğimiz bir sürü kurum depremde malzemeye çok ihtiyaç var denildi bu işletmenin malzemesinin sağlam bir malzeme olmadığı depremden çok önce kanıtlandı zaten, bu işletmeden dökülen birkaç tane apartman malzemesi uygun değil diye bilinçli olarak yıkıldı ve bakın 1980, 90, 2000 2010’lu yıllarda yapılan İnşaatlar ayakta dururken ne Hikmet Samandağ’da 2010, 2015 hatta 2020 yılında yapılan inşaatların yüzde 85’i yıkıldı. Ben yetkililerin bunu da araştırmalarını rica ediyorum neden eski binalar dimdik ayakta iken son 5 yılda 10 yılda kurulan inşaatların hepsi yerle bir oldu. Biz 25 yıldır burada Hatay genelinde şikayetçi olmadığımız kurum Kalmadı, muhtarından belediye başkanına karakoluna valisine kaymakamına kadar. Ben hep herkesin huzurunda Enerji bakanımız Alpaslan Bayraktar’a teşekkür ediyorum , Ankara’ya ulaşır ulaşmaz şikayetimiz enerji bakanlığı tarafından kapatıldı .Ben isterdim ki bu kapatma kararını Hatay Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü versin, yaptığı binlerce denetimde birkaç kuruşluk ceza keserek yetindi , (MAPEG) kararının verildiği haftada biz Çöğürlü halkı olarak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne şikayet ettik o esnada bakın , kapatma kararı verilmiş bir işletmeye bile usule uygun bir faaliyet görülmediği raporu geldi trajik komik bir durumdur bu, tekrar Sayın bakana teşekkür ediyorum ve bütün yöneticilerimizin bu kadar vicdanlı olmalarını rica ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Çocuklarımız okula servis tutmadan annesinin elini tutmadan gidip gelsin”
İstiyoruz ki çocuklarımız sokakta rahatça oynasın diyen Ayfer Doğru adlı kadın yurttaş, “Evet kapısını çaldığımız mercilerden bir tanesinin açıklaması şu oldu “Şu an deprem bölgesindeyiz ve inşaatlar için yani yeniden yapılanma için mıcıra ve kuma ihtiyaç var” dendi ve hasıl malzemeye ihtiyaç var dendi O yüzden kapatamayız dediler. Antakya’nın bir sürü yerinde ve yerleşim alanından uzakta kurulabilir bu tür santraller ya da eğer çok istiyorsa devam etmek ki biz bundan yana değiliz, o zaman yolunu değiştirsin bizim yolumuzdan geçmesin, bizim çoluğumuz çocuğumuz rahatça sokaklarımızda oynasın , Okuluna servis tutmadan gidip gelsin yahut işte annesinin elini tutmadan gidip gelsin tek başına gidip gelsin, bunların hepsi ayrı külfet oluyor çünkü ailelere herkes Yorganı kendi üzerine çekmeye çalışıyor ama halkın , halkın isyanı haklı, halkın isyanı haklı” dedi
Hayat nefesle başlar ve nefesle biter ve bizim istediğimiz tek şey temiz bir nefes almak temiz bir nefes çok değil sanırım”
“Taşocağının olduğu yere küçükken nergis toplardım”
Taş ocağı olan yerden geçerken korktuğunu belirten Gülnaz Dağ “Ben de çocuklarım yolda özgürce rahatça yürüyebilsin istiyorum, ben bu köyde doğdum bu köyde büyüdüm, taş ocağının olduğu yerde ben Nergiz toplardım küçükken demet, demet bunu her gün yapardık keçe otlatırken bile şimdi oradan geçerken bile korkuyoruz”
Çöğürlü Mahallesi’nin bulunduğu konum itibariyle; Asi Nehri, ormanlık ve tarım alanları, tarihi SİT alanlarına sahip bir bölge.