“GİDA İŞTEN ÖZ GIDA’YA “İŞÇİLERDEN ÖZÜR DİLEYİN”
DİSK/Gıda-İş Sendikası tarafından gerçekleşen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Eğitimi Fındıklı Belediyesi Tuncay Ergüven toplantı salonunda düzenlendi.
kuzeyteve.com
Toplantıya DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve DİSK/Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, DİSK/Gıda-İş Yönetim Kurulu Üyesi ve Rize Bölge Temsilcisi Ramazan Küçüksarı katıldı.
Seyit Aslan toplantı öncesi güncel gelişmeler ve Çaykur işçilerinin sorunlarıyla ilgili açıklama yaptı.
İçinden geçilen dönemin zorluklarına değinerek, işçilerin yaşamının giderek zorlaştığını, zamları ve raflardaki fahiş fiyatların sorumlusunun işçiler ve emekçiler olmadığını ifade eden Aslan, bunlardan iktidarın sorumlu olduğunu söyledi.
“Enflasyon yükseliyorsa, işsizlik büyüyorsa ülkeyi yönetenlerin dönüp kendilerine bakması gerekiyor” diyen Aslan, “Okullar açıldı, masraflar ikiye katlandı. Çaykur işçisi giderek yoksullaşıyor. On binin üzerinde olan Çaykur işçisinin yüzde doksan beşi mevsimlik işçi. Altı ay çalışıp altı ayları boşta geçiyor. Altı aylık ücret ise açlık sınırının çok altında kalıyor. Yani Çaykur işçisinin yüzde doksanı açlık sınırının altında yaşamak zorunda bırakılıyor. 2021-2022 için imzalanan kamu çerçeve protokolü yine Çaykur işçisini iki yıl daha açlık sınırın çok altında yaşamaya itti. Gerçek enflasyonun 40’lara dayandığı koşullarda, artan oranlı vergileri düşündüğümüzde alınan zam işçinin cebine girmeden uçup gidiyor” dedi.
“İŞÇİLERDEN ÖZÜR DİLEYİN”
Aslan, “Yetkili olduğunu iddia eden Öz Gıda İş Sendikası işçi için ne almıştır, diye sorduğumuzda karşımıza kocaman bir sıfır çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Öz Gıda İş Sendikası yöneticilerine seslen Aslan, “Kamu çerçeve protokolünün üzerine ne koydunuz, dokuz ay geçmesine rağmen sözleşmeyi neden bağıtlamadınız, çıkıp işçilere neden anlatmıyorsunuz?” diye sordu.
Aslan, “Sözleşme sürecinde işçiye bilgi vermiyorsunuz, şimdi çıkıp işçilere gerçeği ifade edin biz bu süreci yönetemedik diyerek işçilerden özür dileyin” dedi.
Aslan, fabrikalardan görüşme taleplerinin geldiği ve çağrıldıkları her yere gideceklerini vurguladı.
“BİZ GÜCÜMÜZÜ ÇAYKUR İŞÇİLERİNDEN ALIYORUZ”
“İki gündür sendika yöneticileri ve Çaykur Genel Müdürlüğü teyakkuza geçmiş fabrikalara girmemizi yasaklamışlar” diyen Aslan, “Sendika adına şunu açıklıkla söylüyorum, geçmişte Öz Gıda İş sendikasının yöneticilerini müdürler fabrikalara çağırıp işçileri zorla toplantılara kattılar, zorla üye yaptılar. Bizi ise işçiler çağırıyor, işçilerin çağırdığı her yere gideriz ve toplantılarımızı yaparız buna kimse engel olamaz. Biz gücümüzü Çaykur işçilerinden alıyoruz, onlar işverenlerden alır. Aramızdaki fark bu kadar açık ve nettir” şeklinde konuştu.
Öz Gıda İş’e “Siz Çaykur Genel Müdürlüğünden icazet alıyorsunuz, biz de işçilerin birliğinden güç alıyoruz” diyen Seyit Aslan, “Tüm Çaykur işçilerine sesleniyorum, işbirlikçi sendikacılıktan hesap sorma zamanı gelmiştir. Sizi dikkate almayan, sizlerin emeği üzerinden kendilerini var eden sendikal anlayıştan hesap sorma zamanıdır. Çay işçisi ne istiyor?
“EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET”
Mevsimlik işçiler kadro istiyor. İşsizlik sigortasından yararlanmak istiyor. Eşit işe eşit ücret istiyor. Kamuda çalışan diğer işçilerle aynı ücreti almak istiyor. Yoksulluktan kurtulmak istiyor. Sendikamızın daha önce başlattığı kadro talebini bastırmak için geçici işçilerin çalışma sürelerini dört aydan altı aya çıkarmak sorunu çözmez. Tam güvenceli kadro hakkı verilmeden her platformda bu sorunu dile getirmeye, gündemde tutmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Mevsimlik işçilerin işsizlik sigortasına yaptıkları ödemeler kadar işsiz kaldıklarına yararlanmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Aslan, bu konuda hazırladıkları yasa tasarısının CHP tarafından kanun teklifi haline getirilip Meclis’e sunulduğunu belirtti, “Meclis açıldığında bu kanun başta Çaykur olmak üzere tüm mevsimlik çalışan geçici işçilerin talebi hızla görüşülerek yasallaştırılmalıdır” dedi.
Açıklamadan sonra İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Eğitimi’ni Akdeniz Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Taner Akpınar yaptı.
Tarihsel olarak işçi sağlığı ve iş güvenliği sorununda sermayenin hep işçileri sorumlu tutuğunu ifade eden Akpınar, sorunların çözümünün mücadelede olduğuna işaret etti.