Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ni yöneten bir idari örgüt ve devlet yapılanması olan Filistin’de kimin baş olduğu anlaşılmazken asıl derdi kendisine tam destek veren Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa’yla birlikte orada bir doğal gaz hattı açmak olan İsrail’in Hamas’ın alçak saldırısından daha alçak bir saldırıyla cevap vermesi ardından yaşanan ölümler için ülkemizde üç günlük yas ilan edilmiş.
Edilmiş diyorum çünkü benimle alakalı olmayan ve benim yasımla yas tutmayanların timsah gözyaşlı yasını samimi bulmadığım bu karara şahsen katılmadığımı ama bizde ‘cırtık’ denen keyfide sürmediğimi ve savaş isteyenlerin onayladığı söylenen yeni teskerelerin çıkarıldığı Suriye’de, Irak’ta çocuk, kadın ölümleri başta olmak üzere bölgede yaşananları yürekten gelen acıyla yaşadığımı belirtmek isterim.
Ve son üç günlük yas ilan edilmesi ile bir kez daha tartışılan bu konuya bakmak ve sadece ‘bayrakların yarıya indiği, sembolik yas günlerini ulusal yaslara bırakarak, biraz tarihin tozlu sayfalarını karıştıralım. Biraz da ulusal yas ilan edilmeyen ulusal yaslara göz gezdirelim’ diyor, Damla Pinçe isimli arkadaşın bu yöndeki araştırmasına rastlıyor, bu konuda da gördüğüm timsah göz yaşları nedeniyle yeniden üzülüyorum.
Evet, ‘Geçmişten Günümüze Türkiye’de Ulusal Yas Hakkında Her Şey’ başlıklı araştırmaya baktığımda ilan edilen yas kararına neden uymadığımı sanırım sizlerde anlayacak ve benim kadar üzüleceksiniz.
Şimdi gelelim bayrakların yarıya indiği, sembolik yas günleri ulusal yaslara bakalım.Biraz da ulusal yas ilan edilmeyen ulusal yaslara öncelikle ‘Ulusal yas nedir?’ sorusuna cevap arayarak göz gezdirelim.
Buyurun:
Ulusal yas veya millî yas, bir ülke halkının büyük bölümü tarafından yerine getirilen yas tutma ve anma eylemlerinin gerçekleştirildiği gündür ya da günlerdir. Ulusal yas sırasında genellikle bayraklar yarıya indirilir.
Burada dikkat edilecek olan en önemli satır, ‘Ülke halkının büyük bölümü tarafından yerine getirilen yas tutma ve anma eylemlerinin gerçekleştirildiği gündür ya da günlerdir.’ Yani konu ülke ile ilgiliyse yas ilan edilir.
Peki hangi durumlarda ilân edilir?
Ülkeden veya başka bir yerden önemli bir kişinin veya kişilerin ölümü, cenazesi veya bunların yıldönümü nedeniyle hükûmetler tarafından ilan edilir. Ayrıca, bir ülkede gerçekleşen doğal afet, facia, kaza, savaş veya terör saldırısı sonrasında da ulusal yas ilan edilebilir.
Yas kararını kim, hangi kurum ilân eder?
Milli yas kararı, Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğünün teklifi üzerine o gün iktidarda kim varsa yapılan değerlendirmenin ardından gerekli görülmesi halinde alınır.
Ha bu arada kurduğu cumhuriyetin 100 yıl dönümünü kutlamamak için hazırlanan etkinlikleri ertelediğini bu üç günlük yas ilanından günler öncesi duyuran TRT hariç olsa da aynı TRT tarafından kutlama etkinlikleri ertelenen cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümü olan 10 Kasım günleri haricinde Türk Bayrağı’nın yarıya çekileceği halleri belirleme yetkisi cumhurbaşkanındadır.
Neyse gelelim Türkiye tarihinden ulusal yas ilan edilen olaylar:
Mustafa Kemal Atatürk’ün Ölümü
Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını kaybettiği 10 Kasım günü ulusal yas ilan edilen tarihler arasında. Her sene 10 Kasım’da bayraklar yarıya indiriliyor.
İsmet İnönü’nün ölümü
İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün 25 Aralık 1973 yılındaki ölümünden sonra Türkiye’de milli yas ilan edildi.
Ayetullah Humeyni’nin ölümü
İran İslam Devrimi‘nin Ruhani Lideri Ayetullah Humeyni ölünce, Türkiye Hükümeti 3 Haziran 1989’da ulusal yas ilan etti ve bayrakları yarıya indirtti.
Turgut Özal’ın ölümü
Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 17 Nisan 1993 tarihindeki ölümünden sonra beş gün ulusal yas ilan edildi.
11 Eylül 2001’de Amerika’da ticaret merkezi olan İkiz Kuleler’e yapılan saldırı sonrasında da 13 Eylül’de Türkiye’de ulusal yas ilan edildi. Ha bu arada ikiz kuleleri şehir planlayıcıları, mimarların, mahkemelerin ve karşısına rakip aranan Mansur Yavaş’ın yıkılması gerektiğini belirttiği, Akşener’in ziyaret ettiği Ankara’daki Sina Aygün’ün kuleleri TOGG pardon TOGO kuleleri değil..
Papa II. Jean Paul’ün ölümü
2 Nisan 2005’te Papa II. Jean Paul’ün ölümüyle de ülkemizde bayraklar yarıya indi ve ulusal yas ilan edildi.
Japonya’da yaşanan depremi ve tsunami,
2011 yılında Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunami ardından hayatını kaybeden insanlar için Türkiye’de ulusal yas ilan edilmişti.
Rauf Denktaş’ın ölümü
kardaş dediği ülkenin tanıdığını tanımayan, Karabağ savaşında İsrail’in kendi yanında yer aldığı Azerbaycan’ın hala tanımadığı KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın 13 Ocak 2012 tarihindeki ölümünden sonra Türkiye’de dört günlük bir milli yas ilan edilmişti.
Soma Maden Faciası
Mayıs 2014’te Manisa’nın Soma ilçesinde 301 işçinin göz göre göre cinayete kurban gittiği Soma faciasının ardından üç günlük ulusal yas ilan edildi. Ve bu olayda da Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin davada, mahkemenin verdiği kararı onamıştı. Yani cinayet olduğuna karar vermişti.
“Koruyucu Hat” Operasyonu
Temmuz 2014’te İsrail tarafından Gazze’ye düzenlenen ve Bin 800’ü aşkın Filistinlinin hayatına mâl olan Koruyucu Hat Operasyonu’nun ardından Türkiye’de üç günlük ulusal yas ilan edildi.
Taliban’ın Peşaver kentine saldırısı
Aralık 2014’te Pakistan’da Taliban’ın Peşaver kentinde düzenlediği saldırıda çoğu öğrenci, 145 kişinin öldürülmesinin ardından bir günlük ulusal yas ilan edildi.
Abdullah bin Abdülaziz el Suud’un ölümü
Ocak 2015’te Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz el Suud’un vefatının ardından bir günlük ulusal yas ilan edildi.
Süleyman Demirel’in ölümü
Haziran 2015’ta dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in vefatının ardından üç günlük ulusal yas ilan edildi.
Ankara Katliamı
10 Ekim 2015 tarihinde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin öncülüğünde Emek, Barış ve Demokrasi mitingi için buluşuldu. Mitingin toplanma yeri olan tren garı önünde birden fazla patlama meydana geldi. Son resmi açıklamaya göre 97 ölü ve 400’ün üzerinde yaralının bulunduğu ülkedeki tarihin en kanlı eylemi sonrası üç günlük ulusal yas ilan edildi. Ve bu olayın İş-İT tarafından yapıldığı iddiaları hala tartışılmakta..
Ve ulusal yas ilan edilmeyen büyük olaylar:
6 – 7 Eylül 1955’te İstanbul’da yaşayan başta Rumlara, Ermenilere ve diğer etnik kimliklere yönelik tahrip ve yağma hareketidir. Türk basınına göre 11 kişi, bazı Yunan kaynaklarına göre 15 kişi öldürülmüştür. Resmî rakamlara göre 30 kişi, gayri resmî rakamlara göre 300 kişi yaralanmıştır. Tecavüze uğrayan ve utanmalarından veya korkmalarından dolayı şikayette bulunamayan kadın sayısının 400’e yakın olduğu tahmin edilmektedir. Bu ırkçı olaydan sonra da ulusal yas ilan edilmemiştir.
Kanlı 1 Mayıs
1 Mayıs 1977’de, İşçi Bayramında, 34 kişinin hayatını kaybettiği 136 kişinin yaralandığı olaydır. İşçi bayramını kutlamak için Taksim’de toplanan gruba ateş açılmış, kaçmaya başlayan insanlar panzerlerle Kazancı Yokuşu’na sürülmüştür. Sonucunda birçok insan hayatını kaybetmiştir. Bu olaydan sonra da ulusal yas ilan edilmedi.
1999 Marmara Depremi
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrasında ‘resmi’ raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 ev, 42.902 iş yeri hasar gördü. Ancak bu olay için ulusal yas ilan edilmedi. Ama Japonya’daki deprem için edilmişti..
2011 Van Depremi
2011 yılında Van’da meydana gelen deprem sonrasında resmi rakamlara göre 601 insan yaşamını yitirdi, 4152 insan yaralandı. Büyük hasara ve can kaybına sebep olan bu afetten sonra da ülkemizde ulusal yas ilan edilmedi. Yine Japonya için edilmişti..
Reyhanlı Faciası
2013 Reyhanlı bombalı saldırıları, 11 Mayıs 2013’de Reyhanlı, Hatay’da düzenlenen iki ayrı bombalı saldırıdır. Resmi verilere göre saldırıda 52 kişi ölmüş, 146 kişi yaralanmıştır. Bombalı araçlarla düzenlenen bu saldırı, Ankara’daki bombalı saldırı öncesi Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı terör eylemi olarak kayıtlara geçmişti. Ancak bu olay sonrasında ulusal yas ilan edilmedi. Ve bu olayda hala karanlıkta kalan bir terör saldırısıdır..
Suruç Katliamı
20 Temmuz 2015’te, okul, kütüphane ve hatıra ormanı inşa etmek için Kobane’ye geçmek üzere Şanlıurfa Suruç’ta bekleyen Sosyalist gençlere bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda 32 kişi hayatını kaybetti, 100’den fazla kişi yaralandı. Bu olaydan sonra da ulusal yas ilan edilmedi. Bu alçak saldırıyı kim yapmıştı hala karanlıkta..
Özet mi?
Baş kim ayak kim belli olmayan iki yönetimli, iki parçalı Filistin gibi bugüne dek alınan Yas kararları konusunda da iki yüzlü bakışına bakıştır benimde isyanım ve ilan edilen üç günlük yas kararına katılmayışım..
YORUMLAR