BENİM KAHRAMANLARIM…

Biliyor musunuz biz kutsal Kurtuluş Savaşımızı da böyle kazandık…
Osmanlı Devleti’nin başındaki, kendinden başka hiç bir güç tanımayan İngiliz işbirlikçisi diktatör padişahın tüm engellemelerine, tüm tehditlerine karşın bu asil millet elinde avucunda ne varsa, gömleğini, fanilasını, çorabını, tumanını, hayvanını, çarığına varıncaya kadar askerimize teslim etmiş ve bu fedakarlıklarla bu vatan kurtulmuştur..
O, insanlık tarihinin ilk ve en büyük kurtuluş savaşının mucizesidir bu..
(Tekalif-i Milliye)
Bu savaşa ve onun mübarek komutanlarına hakaret eden, “keşke Yunan kazansaydı” kafasındaki soysuzlar halen aramızda ve icraatlarını sürdürüyorlar..
İkinci Dünya Savaşı’nda da ülkenin tüm olanaklarını ordu için ayıran ve ülkeyi korkunç bir savaş yıkımından koruyan kahramanlarımıza da küfreden yine bu soysuzlardır..
Ama her ferdi bir kahraman olan bu millet, her zaman olduğu gibi, milli bir felaket gördüğü yerde bugün olduğu gibi bütün varlığıyla birleşerek, tek vücut olarak bu acıları da atlatacaktır..
Bugüne kadar olduğu gibi, bugün de tarif edilmez acılarımızın yanında en büyük tesellimiz olan ve büyük gurur duyduğumuz bu ulusal bütünlüğümüzü görerek haykırıyorum:
EY SATILMIŞ HAİNLER… NE KADAR UĞRAŞSANIZ DA, NE KADAR KIÇINIZI YIRTSANIZ DA, BU BÜYÜK MİLLETİ BÖLEMİYECEKSİNİZ, PARÇALAYAMAYACAKSINIZ..