Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kamil Kopuz

YOĞUN BAKIM

“Bildiğimizi zannetmemiz, öğrenmemizin en büyük düşmanıdır “. ( Charles Bernard )
2023 yılını yakışıklı olarak yaşamak için, yaşadığımız eski yılları çok iyi analiz ederek doğru bilmemiz gerekmektedir.
Dünyayı ve ülkeleri yöneten egemen güçler bizlerin düşüncelerine ambargolar koymuş, yasaklamış, sürekli algı operasyonları ile kendi düşüncelerini bizlere empoze etmişlerdir. Bu sayede insanların en doğal hakkı olan sorgulama, muhakeme ve doğru bilgiye ulaşma haklarını da din, dil, etnik kimlik, mezhep üzerinden yoğun bakım ünitelerine bağlıyarak insanların beyinlerini narkozlamış ve düşünme, muhakeme ve sorgulama organlarını almışlar, doğruya ulaşmasının önünü kesmişler ve insanları sürü haline getirerek istedikleri şekilde yönetmişlerdir.

Sorgulama, muhakeme ve merak etmeyen insanlar öğrenmeyi bilemezler. Sadece kulakdan dolma bilgilerle ve evlerinde kitap bulundurmayarak okuma alışkanlığı edinmeyen “kitapsiz topluluklar “ sadece kendilerine empoze edilen bilgilerle kaderci topluluklar olarak yaşamlarını yoğun bakım ünitesine bağlı olarak sürdürürler.

Doğru bilgiye ulaşmak için çaba sarfetmeyenlerin en kötü alışkanlıkları da önyargılarla karşısında ki insanı değerlendirmeleridir. Kulaktan duyma bilgilerle kendine uyan bilgiyi doğru olarak Kabul edenler, karşı düşüncelere asla saygı duymadıkları için tolumda ayrıştırmalara neden olurle ve bundan da en fazla yararlanan toplumu yöneten egemen güçler olur ve bu sayede egemenliklerinin süresini uzatırlar.

Toplumları yöneten egemen güçler kurumlarda kullanmak üzere yoğun bakım ünitelerinde bağlı olarak yaşayanlardan kendilerine uygun olanları seçerler ve bu kurumlara yönetici olarak atarlar ki; kendilerine itaat eden, verilen emirleri düşünmeden, sorgulamadan, toplum değerlerine ve yasalara uygun olup olmadığını kontrol etmeden yerine getirsinler.
Yazılı ve görsel basını da istedikleri gibi yönetmek için,çoğunluğu kurgu olan tv programları, magazine programları yaparak, bilerek istiyerek toplumu çürütmeye, yozlaştırmaya ve köle bir insan topluluğu yaratmaya çalışırlar. Maddi, siyasi ve de kariyer elde etmek için satın aldıkları kalemlere yazılar yazdırarak yapılanların en iyisinin kendilerince yapılan olduğunu toplumun hafızasına kazımaya çalışırlar ki yönetimlerinin ömrü uzasın.

Egemen güçlerin en kolay kullandıkları toplulukların başında dini cemaatler, tarikatlar, menfaat toplulukları, toprak ağaları ve siyaset ağalarıdır. Birileri gider birileri gelir değişen fazla bir şey yoktur.

Toplumlarda bireyler kendi aralarında güven duygusunu inşa etmeli, her alanda dürüstlüğü, verilen sözlerin tutulması, aile içi ilişkilerde anne babanın ve çocukların kendi aralarında ki bütün sosyal ilişkilernde dürüst olduklarının güvenini birbirlerine karşı davranışları ile hissettirmeli ve bu güvenbağını oluşturmalıdır..Aile ilişkilerinde koca karısına kadın kocasına tam olarak güven duymalı ve bu güveni sarsıcı hiç bir eyleme bulunmamalıdır ki aynı güven duygusunu çoçuklarına verebilsinler.

Aileden başlayan güven önce arkadaşlık, dostluk ve diğer aile bireylerine ve de yaşadığı sosyal çevreyle birlikte kendini yönetecekler doğru yukarıya doğru bütünleşerek gider ve toplumlar kendilerini yönetecek siyaset kurumlarını oluşturarak bu sefer de yukarıdan aşağıya doğru bir güven ortamı oluşur ve bu güven duygusu devletin bütün kurumlarının bağımsızlığı ve sorumlu oldukları alanlarda özgürce hesap verebilirlilik ve şeffaf yönetim anlayışı ile yönetilmesinden geçer..
Leslie Lipson; “ Uygarlığın Ahlaki Bunalımları “ isimli kitabını şu son söz ile bitirir;

Birlikte yaşayacağımız daha iyi değerleri seçerek şimdiki tehlikeleri aşacağımız sonucuna varmak makuldür. Ahlaki bir devrim olmaksızın hiç bir uygarlık kalmayacaktır; ve uygarlıkta ilerlemeler olmaksızın insan diye bir şey kalmayacaktır. ( Lipson 2000 ; 308 )

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER