Türk çaycılığının çeşitli sorunları var. Bu sorunların giderilmesi için yeni bir yasal düzenleme yapılması kaçınılmaz. O nedenle; (yeni) çay kanunu uzun süredir sektörün dilinde.
Gelin görün ki; çay kanunu hep konuşuluyor ama bir türlü Meclis gündemine alınamıyor.
En son 2022 yılında Hayati Yazıcı önderliğinde Ak Parti imzalarıyla TBMM’ye bir yasa tasarısı gelmişti ancak, tasarı çeşitli tartışmalar nedeniyle Meclis Gündemine gelemeden askıya alınmıştı.
O günkü tartışmalardan anlaşılacağı gibi üreticinin en çok şikayetçi olduğu konu özel çay kuruluşlarının açıklanan çay fiyatının altında satın alma yapmasıydı. Üretici, satın alım veödemeler konusunda ÇAYKUR’a uyulmasını istiyordu.
Nedense, üreticinin istekleri bir türlü dikkate alınmadı. Buna rağmen ÇAYKUR’un üreticiden rekor seviyede yaş çay satın alması üzerine özel işletmeler de ÇAYKUR şartlarına uygun şekilde satın alma yaptılar. Hatta bazı çay kuruluşları taban fiyatın bile üzerine çıktılar.
Bu yıla gelince; öyle anlaşılıyor ki, üretici özel sektörün düşük fiyatta çay almasını çaresizlik içerisinde kabul etmek durumunda.
Zira ÇAYKUR, aynı anda hasat edilen yaş çayların tümünü satın alabilme imkanına sahip değil. Edindiğim bilgilere göre şu ana kadar 100 bin ton civarı yaş çay satın alan ÇAYKUR iyice sıkışmış durumda. Günlük 9250 ton çay çay işleyebilen ÇAYKUR’un son hafta da günlük alımları 12.500 ton civarında seyredince alımlarda kontenjan uygulanmaya başlandı. Kontenjan 25 kg.ye düşünce de üretici mecburen özel sektörün kapısını çaldı..
Çay alımlarının ilk gününde üreticilere mesaj çekip ödeme şartlarını ÇAYKUR’un bile üzerine çeken sektörün önündeki bazı özel işletmeler bu durumu fırsat bilip üreticiye açıklanan taban fiyatın altında ve uzun vadeli ödeme fiyatı dayatmakta.
Durum böyle seyrederse bu duruma isyan eden üreticilerin tepkilerinin daha da yükseleceği anlaşılıyor.
Üreticiyi mağdur ederek para kazanma yoluna giren bu tür fırsatçı işletmelere dur denmesi gerekiyor. Madem ki, iktidarın çay kanununu çıkarmaya niyeti yok, o halde en azından sadece bu sorunu ortadan kaldıracak tedbirler düşünülmeli.
Geçmişte, eski ÇAYKUR Genel Müdürü (merhum) Tuncer Ergüven, üreticinin tüm çaylarının ÇAYKUR tarafından satın alınmasını ve buradan şartları yerine getirebilecek olan özel işletmelere satılması gibi bir öneri ileri sürmüştü. Bunun uygulanabilirliğinin ne derece mümkün olabileceği tartışma konusu ancak bir gerçek var ki bir şekilde bu istismarın önüne geçilmeli..
20 yılı aşkın iktidar olan bir siyasi partinin bu gibi sorunları çoktan halletmesi gerekliydi. Bu durum devletin de yükünü arttıran bir durum.
Siyasi iktidar, üreticinin her kampanyada karşı karşıya kaldığı bu sorunu halletmek için bilmem neyi bekliyor?
YORUMLAR