Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fakir Yilmaz

YAŞ 53, GAZETECİLİK 35..

1987’de 18 yaşında olan kardeşim Devrim Savaş Yılmaz’ın beklenmedik intiharı benim için bir dönüm noktası oldu. Kendisi “Türkiye” gazetesi muhabirliği yapıyordu. Onun hatırı için ben de onun yerine haber yapmaya başladım. Ancak zamanla cami, vali ve okul haberleri dışında haber yapamayınca gazete ile anlaşamadık.
33 yaşında evli, 4’ü kız 5 çocuk babasıyım. Lise mezunuyum. Gazetecilik dışında matbaacılıkla da uğraşıyorum. Gazetenin haber, dizgi, montaj ve baskısını kendim yapıyor bazen de gazeteyi kendim dağıtıyorum.
Babam “Fakir Dostu” ismiyle kurduğu gazeteyi teksir makinesiyle çıkarıyordu. Baskı makinesini ilk defa o zaman görmüştüm. Sonra işler biraz daha ilerleyince babam ve avukat amcam birlikte 1980 yılında “Doğu Anadolu Gazetesi” isminde bir başka gazete kurdular. O gazete ise tipo baskı makinesiyle çıkarılıyordu.

**Mecburen Matbaa da..
Türkiye gazetesinden ayrılınca, “Doğu Anadolu” gazetesine haber yorum yazıları yazmaya başladım. Bir gün matbaa çalışanımızla sobanın etrafında muhabbete koyulunca şimdi hatırlayamadığım bir nedenle tartışma yaşadık Bugünkü internet adminleri gibi o zamanın dizgicisinin bana kızıp, matbaayı terk etmesi üzerine de ben kollarımı sıvadım. O an matbaa boyasına ilk bulaştığım an oldu.
Sonuçta makinenin etrafı eğri büğrü basılmış, yırtılmış sayfalarla doluydu. Boya içinde kalmam yetmemiş, ilk sayfasını ters basmıştım. Her şeye rağmen gazete çıkmaya başlamıştı. Bir süre yayımlanan gazete, Ardahan’daki göçten mesleği nedeniyle etkilenen avukat amcamın İstanbul’a gitmesiyle gazetenin yönetimi tamamen bana geçti.

**İlk sansür amcamdan..
Ancak ben gazeteyi çıkardıkça meğerse avukat amcam, yayımladığımız yazılar nedeniyle İstanbul’da mahkemeye çağırılıyormuş. Uzun bir süre davaların sürmesi üzerine “amca emriyle” matbaa kilitlendi. Yani ilk sansür iktidar, muhalefet ya da devletten değil, şu an hayatta olmayan babamın yerine tüm aileye babalık yapması gerekirken miras kavgası nedeniyle benimle ve hala ailem ile uğraşan avukat amcamdan geldi.

**Baskı makinesini kaçırdım..
Babamın aldığı baskı makinesiyle ilgili amcam ile “Matbaa babamındır” kavgası verdikten sonra, 3-4 hamal tutarak gece matbaanın kilidini de kırarak makineyi büyük bir traktör lastiği üzerine koyup yine traktörle mahalle arasında kiraladığım bir dükkâna taşıdım. Yağmur kar yağdığında toprakla örtülü damından akan damlaların tın tını sesiyle gazete kağıtları, kurşun harfler ve başımızınız ıslandığı yeni matbaamda çıkarmaya başladığım gazetenin adını da “Yeni Kuzey Doğu Anadolu Gazetesi” koydum.
Gazete ilk önce günlük çıkıyordu ama zaman içinde maddi imkansızlıklar ve teknolojik sıkıntılardan haftada iki gün yayımlanmaya başladı.

**Aile ve çevre desteğiyle yaşıyoruz..
İlk yayla yasağı haberlerini “Aydınlık” gazetesine ben yaptım. Bu durum gazeteciliğe sarılmama yol açtı. Ardından “Evrensel”, “Güneş”, “Gündem” sonra şimdi havuzda diye eleştirilen Milliyet, İsmail Küçükkaya’nın haber müdürüm olduğu ve birlikte attığımız bir manşetiyle Metin Göktepe’nin ‘Gazetecilik Başarısı’ ödülünü aldığım Akşam, 15 Temmuz sonrası kapatılan Taraf, 2000 Dergisi ve birçok ulusal yerel yayın organı ve gazetelerinde uzun süre muhabirlik yaptım.
Yani 1987’den bu yana hem yerel gazetede hem de ulusal gazetede muhabirlik yapıyorum. Para kazanmıyorum. Hatta vergi ve yanımda ilk olarak gazeteciliğe başlayan birçok kişiyi gazetecilikten emekli edip, kendimizin borç altında kaldığı sigorta borcumuzdan dolayı aldığımız resmi ilan bedellerine o ilk dönemlerde icra el koydu. Ama hala sizin ve okur, dostların verdiği reklam desteğiyle gazeteciliğimize devam edip, yaşıyoruz. Ve aralarında YouTube ArdahanTV, Tempo TV, hedeftv ile yerelde, ulusalda görüntülü yayınlarda yapıyoruz.

**Küçük yerde gazete çıkarmak güzel, ama..
Ama bugün yeni kurduğumuz ve googel gibi olmazsa da iktidarların ve devletin desteği ile ayakta duran haber ajanslarına rakip olacağına inandığımız ve www.segirt.com gibiyeni sitemiz ve diğer yayın organları aracılığı ile ulusal ve dünyaya açılsakta küçük bir yerde yerel bir gazete çıkarmak çok güzel.
Ha bu arada 10 Nisan’da günlerini kutlayacak olan polislik mesleği gibi stresli bir iş olan gazetecilik ve matbaacılık sıkıntıları olmayan kolay bir iş değil. Ancak çok sıkıntı yaşasakta sizlerin nezdinde yerimizin her geçen gün artması insana zevk veriyor. Tabi ki gerçekçi ve tarafsız olursanız…
Bir düşünün, gecenin bir saatinde birileri yaşadıkları bir sorun karşısında sizi arayıp sıkıntısını, sorununu anlatabiliyor. Yani size değer veriyor, kendisinden biliyor… Bu tabi ki güzel bir duygu.
Devlet ve siyaset, kamu alanıyla ilişkimizle ilgili aynı şeyi söyleyemem. İşte orada durmak gerekiyor. Çünkü gazeteciliği yani al yapıştırla değil, gerçek anlamda yapmaya çalıştığınızda siyasi iktidarlar ve resmî kurumlarca radikal bir anlayış olarak algılanır, gazetenizin ve sizin başınıza her an, bir şey gelebileceğini göz önünde bulundurmanız gerekiyor. İşte biz bunlara katlanarak mesleğimize devam ediyoruz.

**Özdemir dönemini unutmayacağım..
Özdemir’in Ardahan’a gelip valilik rütbesi alarak İstanbul’a vali – Emniyet müdürü olarak geri dönen Hasan Özdemir dönemini hiç unutmayacağım. Çünkü kendisini eleştirdiğimiz için her yazımıza tekzip gönderiyordu. Bize bir günde 8 dava açarak bizi günlerce Adliye koridorlarında tutuyorlardı.Öyle ki mahkemeye gitmekten gazete çıkaramadığımız günler olmuştur. Ama gelip, gecede olsa gazetemizi çıkardığımız gibi Özal’ın ölüm haberini gazete olarak ilk veren gazeteciler olmak için aynı gün 2.gazeteyi çıkardığımız günlerde olmadı değil..
Hatta her ilçeye gazete çıkarıp, Göle Yeni Gözlem, Hanak/Damal, Çıldır ve Son Vilayet Gazetelerimiz gibi bugünde bölgenin ilk ofset matbaası gibi ilk sanal gazetesi olan https://sonvilayet.com E-Gaztemizi gün içinde hazırlayıp, yayınlıyoruz.
Ve bu durum sadece Özdemir döneminde değil, şu benim gibi birçoklarının adlarını bile hatırlamadığı, unutulup, sade vatandaş olan vali, kaymakam, idareci, siyasetçi gibi yöneticilerin yaptığım haber ve yorumlarımız dolayısıyla hakkımda açtıkları davalar ardından jet hızı ile verilen kararlar yüzünden hakkımız olan resmi ilanlarımızı verdirmemiş, haciz yoluyla el koymuşlardı.
Evet, tek tek teşekkür ettiğim kutlama mesajları ile 53. doğum yıldönümümü hatırlatan okur ve dost, arkadaşlarımın bu süre içinde yani 35 yıldır kesintisiz devam eden ve kendi gazetem Kuzey Doğu Anadolu, ekonomik sıkıtılar ve bürokratik baskılar dolayısıyla birleşip, meslektaşlarımla birlikte 23 Şubat Gazetesi, yazı ve haberlerimin yayınladığı Hedef Gazetesi, kocaelibakis.com, Sol Medya, Bülten TV, kuzeytv, Doğu Beyazıt, sakınca.com, kocaelihaberci.com gibi birçok gazete ve internet haber sitesinde devam eden gazetecilik hayatımın hiçte öyle kolay geçmediğini, geride kalmadığını da bilmelerini istedim bugün…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER