Valiliklere ‘Köpekleri toplayın’ yazısı, salana ceza… Odatv avukatlara sordu: ‘Dolu barınağa toplama öldürmedir’
Sokak hayvanlarıyla ilgili Tarım Bakanlığı’ndan valiliklere gönderilen yazıda, toplama için 2028’in beklenmemesi gerektiği yer aldı. Odatv’ye konuşan bir avukat “Barınaklar kapasiteyi aştı; toplama, öldürme anlamı taşır” derken, bir diğer avukat, “Belediyeleri baskılama maksatlı” yorumunda bulundu.
BAKANLIK’TAN VALİLİKLERE YAZI: “TOPLAMA İÇİN 2028’İN BEKLENMESİ MEVZUATA AYKIRI”
30 Temmuz’da TBMM Genel Kurulu’ndaki oylamada kabul edilerek Meclis’ten geçen ve yasalaşan 17 maddelik “Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” tüm itirazlara rağmen yasalaştı. Bakanlığın, Hayvanların Korunması Hakkında Uygulama Yönetmeliği de yayımlandı. Buna göre belediyeler 31 Aralık 2028’e kadar “barınaklar kurmak” ve “rehabilitasyon” işlemlerini gerçekleştirmekle yükümlü olacak. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan 81 il valiliğine, sokak hayvanlarının toplanması ve bakımevlerinde tutulması gerektiğini içeren yazı gönderdi.
Sokak hayvanlarının toplanması için 2028’in beklenmesinin, mevzuata aykırı olduğu ve toplanan hayvanların bakımevleri dışında bir yere götürülmesi ya da bakımevlerindeki köpeklerin sokağa geri bırakılması durumunda, belediyelere köpek başına 71 bin 965 lira para cezası uygulanacağı belirtildi.
16

“HAYVAN BAŞINA 71 BİN 965 TL PARA CEZASI”
Bakanlık tarafından valiliklere gönderilen yazıda şu ifadelere yer verildi:
“5199 sayılı Kanun ile nüfusu yirmi beş bini aşan Belediyelere hayvan bakımevlerini kurmak ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmek için 31.12.2028 tarihine kadar süre tanınmakla birlikte; hayvanların toplanarak hayvan bakımevlerine götürülmesi ve köpeklerin hayvan bakımevlerinde tutulması ile ilgili hükümlerin Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş olması sebebiyle hayvanların toplanması maksadıyla 2028 yılının beklenmesi mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.
Rehabilitasyon işlemi tamamlanmış dahi olsa yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında herhangi bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeklerin geri bırakılması Kanun’un 14 üncü maddesi ile yasaklanmıştır. Söz konusu Kanun maddesine aykırılığının tespiti halinde hayvan başına 2025 yılında 71.965 TL idari para cezası uygulanması gerekmektedir.”
AVUKATLAR NE DİYOR
GÜRSOY: “YASAL DAYANAĞI YOK, YÖNETMELİĞE AYKIRI”
Hayvanseverler ise belediyelerin yaklaşık 1100’ünde bakımevi dahi olmadığını, bakımevi olanların ise kapasitesinin yeterli olmadığını savunurken, Odatv konuyu avukatlara sordu. Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Tuğba Gürsoy, valiliklere gönderilen yazının yasaya ve yönetmeliğe uygun olmadığını belirterek, barınakların kurulması için belediyelere tanınan süreye işaret etti. Yasa ve yönetmelikte, barınaklardaki asgari koşulların belirlendiğini, mevcut barınaklarda ise kapasite doluluğu nedeniyle asgari koşullara uyulmadığını ifade etti:
“Herhangi bir kamu kurumu, idari birimler, yürütme organları, yasaların üstüne çıkacak şekilde yasayı genişletemezler. Yasa çok açık, 2028’e kadar bakımevi kurma zorunluluğu getirmiş belediyelere. Her birinin kapasitesi var. Yönetmelik gereği bu kapasiteleri nasıl kullanacakları da yazıyor. Örneğin ‘Büyük boy köpekler için minimum alan 10 metrekare olacaktır’ deniliyor. Ancak bütün Türkiye’deki bakımevlerine bakın, hiçbiri bu koşulu sağlamıyor zaten. 10 metrekarede çok daha fazla hayvan ile çalışılıyor. Bir hayvan olacağı yerde 5 hayvan var. Zaten şu an hepsi kapasite üstü hayvan toplamış durumda. Bu sebepten ötürü kısırlaştırma faaliyetleri tamamen durmuş durumda. Dolayısıyla bu yazının yasal dayanağı olmadığı gibi yönetmeliğe de aykırı.
“BARINAKLAR KAPASİTEYİ AŞTI… HAYVANLARIN TOPLANMASI, ÖLDÜRÜLMESİ ANLAMI TAŞIR”
Yönetmelikte de metrekare sınırları var hayvan başına, ama Türkiye’deki barınaklar yönetmelikteki sınırları aşmış şekilde, kapasite fazlasıyla faaliyetteler. Şu an mevcut kapasitelerini azaltmaları gerekirken, onları köpek toplamaya dayatacak şeyler yasaya aykırı. 2028’e kadar bakımevi kurma zorunlulukları olduğu için zaten şu an toplamaları gerekmiyor. Nitekim yasa teklifine baktığınızda, Türkiye’deki tüm bakımevlerinin 115 bin kapasitesi olduğu ve yaklaşık 4 milyon köpek olduğu söyleniyor. O zaman 3 milyon 900 bin hayvan ne olacak? Temmuz ayındaki teklifte Türkiye’deki tüm bakımevlerinin kapasitesinin 115 bin olduğu söylenmişti. Bu kapasiteyi fazlasıyla aşmış şekildeler. Hayvanların toplanması demek, öldürülmesi anlamı taşır…”
“PARA CEZASI KESİLSE DE ÖLÇÜLÜLÜK İLKESİNE AYKIRI”
“Bunun bir projelendirmesi süreci var. Uygulama yönetmeliği, aynı zamanda bakımevlerinin asgari koşullarını düzenleyen yönetmelik, yeni çıktı. Asgari koşulları sağlayarak inşaatlarını yapacaklar, ruhsatı için başvuracaklar, ruhsat çıkarsa faaliyete geçebilecekler. Bugünden yarına olması zaten imkansız. O nedenle yasa 2028’e kadar süre veriyor. ‘Sen projeni yap, Bakanlığa sun, onayını al, ondan sonra inşaatını tamamla, ondan sonra ruhsatını al’ diyor.
Bugünden yarına olamaz, akla mantığa aykırı. Bakımevini bir günde kuramayacakları için bir sürü şart gerekiyor. Bütçe ayrılacak, proje yapılacak, yönetmeliğe uygun olup olmadığına dair Tarım ve Orman Bakanlığı’na başvurulacak, kurulacağı yerle ilgili bile şartlar var. Dolayısıyla şu an barınaklarda kapasite olmadığı için toplamaları mümkün değil. Yer yok, nereye götürecek? Elimizdeki mevzuatlarla bu yazının uygulanması mümkün değil, böyle bir para cezası kesilse dahi ölçülülük ilkesini aşmış olurlar, bu da cezaların iptaline yol açar.
Ruhsatsız olarak çalıştırılan, mevzuatlara aykırı bakımevlerine da para cezası kesmeliler, mühürlemeliler. Ruhsat talebinde bulunanların sıkı denetlenmesi lazım. Ama sadece ‘Köpek topla’ deniliyor.”
GÜNER: “YASAYI UYGULAMAMA KARARI ALAN BELEDİYELERİ BASKILAMA MAKSATLIDIR”
İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi üyesi Avukat Bahtiyar Güner ise bakımevlerinin kapasitesine dikkat çekerek, konuya dair şu açıklamalarda bulundu:
“Bakanlık birimi tarafından tüm il valiliklerine gönderilen yazıda genel olarak Katliam Yasası’nın sakıncalı ve zorlayıcı hükümleri tekrarlanmıştır. Bir Yasa yürürlüğe girdiğinde hiçbir idari makamın ‘Hadi artık uygulayın’ dediği görülmemiştir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın valiliklere gönderdiği yazı ise aslen valilikleri değil Yasa’yı uygulamama yönünde karar alan belediyeleri baskılama maksatlıdır.
YEREL YÖNETİMLER TOPLAMAK İSTESELER DE BU KAPASİTE İLE MÜMKÜN DEĞİL”
Yine aynı yazıda zikredildiği üzere bakımevi kurulması veya mevcut bakımevlerinin koşullarının iyileştirilmesi için 2028 yılı sonuna kadar süre tanınmıştır. Yasa’nın gerekçesini hazırlayan Bakanlığın iddiasına göre Türkiye’de 4 milyonu aşkın sokak köpeği bulunmaktayken bakımevi kapasitesi ise 105.000’dir. Dolayısıyla yerel yönetimler yalnızca sokaktaki tüm köpekleri dahi toplamak isteseler bu durum kapasitenin genişletilmemesi hâlinde mümkün olmayacaktır. Bu husus tarafımızca defaatle söylense de dikkate alınmamıştır.
Her ne kadar ilgili metinde toplama yapılması için 2028 yılı sonunun beklenmesinin hukuka aykırı olduğu söylenmişse de Yasa’da bu şekilde zorlayıcı bir hüküm bulunmamaktadır…”
“ALANI YETERSİZKEN TOPLAMA, YASA İHLALİDİR… YÖNETMELİKTE MİNİMUM YAŞAM ALANI 10 METREKARE”
“Yazıda mevzuat dışında değinilen bir diğer nokta da valilik başkanlığında toplanması gereken İl Hayvanları Koruma Kurulu’nun olağanüstü toplantıya davetidir. İstanbul dışındaki illerde Kurul’un toplandığı tarafımızca bilinmekteyse de Kurul’un bir üyesi olan İstanbul Barosu’na hiçbir davet gönderilmemektedir. Nitekim 25 Aralık 2025 günü yapılacak İstanbul İl Hayvanları Koruma Kurulu toplantısı da sebep gösterilmeksizin iptal edilmiştir.
Nihayet; hayvanların toplanmaması herhangi bir yaptırıma tâbi olmayıp bilakis kapasitesi ve alanı yetersiz iken toplama yapan belediyelerin Yasa’yı ihlâl ettiği söylenebilecektir. Yönetmelik’te hayvan başına ayrılan minimum yaşam alanın 10 metrekare olması gerektiği söylenmektedir. Dolayısıyla bu kapasitenin altında alana sahip olan yerel yönetimleri toplama yapmaya zorlaması hâlinde Bakanlık hakkında idari sorumluluk doğacaktır.”
Odatv.com