İngiliz “i” gazetesinin tecrübeli Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn son haberinde Suriye’nin Menbiç kentindeki son gelişmeleri ve yaklaşan Rakka operasyonunu değerlendirdi.
İngiliz “i” gazetesinin tecrübeli Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn son haberinde Suriye’nin Menbiç kentindeki son gelişmeleri ve yaklaşan Rakka operasyonunu değerlendirdi.
BBC Türkçe’nin aktardığı habere göre; Rakka kentinin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünden kurtarılmasına yönelik operasyona hazırlanıldığını vurgulayan Cockburn, Suriye’de artık savaşın sonunun ufukta göründüğünü ve Türkiye’nin ülkedeki etkisinin hızla azaldığını yazdı.
Patrick Cockburn’un haberi, “Belki de Suriye’deki iç savaşın nihai aşamasında artık galipler ve mağluplar belli oluyor” cümlesiyle başlıyor.
Cockburn, Kürtlerin liderliğindeki Suriyeli savaşçıların, “IŞİD’in fiili başkenti” Rakka’nın güneyindeki yolun bir bölümünü ele geçirdiğini ve örgütün doğuda kontrol ettiği bölgelerle bağlantısını kestiğini belirtiyor.
‘TÜRKİYE İÇİN KÖTÜ HABER’
ABD liderliğindeki koalisyon, YPG (Halk Koruma Birlikleri) öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) havadan destek veriyor. SDG güçleri Rakka’ya yaklaşıyor. Bu noktaları hatırlatan Cockburn, haberini şöyle sürdürüyor:
“ABD’nin halen Suriye’nin kuzeydoğusunda özel kuvvetlerden oluşan 500 kişilik bir birliği var. Bu birlikler Rakka’ya düzenlenecek saldırıyı daha da etkili kılmak için topçu ateşi eşliğinde harekete geçebilir. Bu Türkiye için kötü haber. Ağustos ayında Suriye’nin kuzeyinde Fırat Kalkanı Harekâtı adı verilen operasyona başlayan Türkiye tüm taraflarca sıkıştırılıyor. Özellikle SDG’nin geçen yıl ele geçirdiği Menbiç çevresinde siyasi ve askeri bir satranç oynanıyor. Oyunun amacı, Menbiç’in bundan sonraki hedefi olacağını duyuran Türkiye’yi dışlamak. Türkiye’nin Suriye’deki önceliği Kürtleri çevrelemek, onların gücünü mümkün olduğunca azaltmak ya da ortadan kaldırmak. Ankara, Suriye Kürtlerini, Türkiye’deki Kürt isyanını desteklediklerini düşünüyor.”
Patrick Cockburn’e göre Menbiç’e saldırmak Türkiye için çok zor olacak. Cockburn bu noktada SDG’nin Pazar günü ABD liderliğindeki koalisyonun korumasında olduğunu açıkladığını hatırlatıyor:
“Menbiç Askeri Konseyi geçen hafta Türklere karşı hareket üstünlüğü sağlamış görünerek kentin batısındaki bazı köylerin kontrolünü Suriye ordusuna devretti. Oysa Türkiye’nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bölgede saldırılara başlamıştı. Suriye ordusu ise Rusya’nın hava desteği ile güneyden ilerliyordu. IŞİD, Halep’in kuzeydoğusundaki stratejik El Bab kentini sonunda kaybetti. Türkler 23 Şubat’ta şehri ele geçirdi. Ancak IŞİD operasyon sırasında 60 kadar Türk askerini öldürdü. ÖSO’dan da 469 asker öldü, 1700 kişi yaralandı. El Bab’ın IŞİD tarafından uzun süre savunulması, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde bir güç gösterisi olarak planladığı operasyonun bir zayıflığın göstergesine dönüşmesini sağladı.”
‘ABD VE RUSYA DAHA FAZLA İŞBİRLİĞİ YAPIYOR’
Patrick Cockburn, Türkiye destekli ÖSO’nun Türk ordusunun doğrudan desteği olmadan ilerleyemediğini, El Bab’ın düşüşünün uzun süre geciktiğini belirtiyor, Türkiye’nin Aralık ayında Doğu Halep’teki son çatışmalarda da sınırlı rol oynayabileceğini yazıyor.
Türkiye’nin ABD Başkanı Donald Trump’ın selefi Barack Obama’nın Suriye Kürtleriyle yakın işbirliği politikasından vazgeçebileceğini umduğunu hatırlatan Cockburn, “Şu ana kadar bunun gerçekleştiği yolunda çok az işaret var” diyor.
Cockburn’e göre Amerikan askeri araçlarının doğudan Menbiç’e girmeleri, ABD’nin Rakka’ya taarruzu geciktirebilecek bir Türk-Kürt çatışmasını önleme kararlılığını gösteriyor.
“ABD, Suriye ordusunun ve Rusların ‘insani konvoylarının’ güneyden Menbiç’e yönelmelerine de itiraz etmedi” diyor Cockburn. Tecrübeli Orta Doğu muhabirinin altını çizdiği nokta, ABD ve Rusya’nın Suriye’de giderek daha fazla işbirliği yapmaları.
‘TÜRKİYE’NİN RAKKA’YI VURMASI RİSKLİ BİR GİRİŞİM OLUR’
Patrick Cockburn’ün haberi şöyle devam ediyor:
“Türkiye Rakka’yı, Suriye Kürtlerinin kontrol ettiği toprakları dilimleyerek kuzeyden vurabilir. Ancak bu çok riskli bir girişim olacaktır zira YPG direnecek, ABD ve Rusya da böylesi bir saldırıya karşı çıkacaktır. Türkiye ve Suriye’de silahlı muhalefetin diğer iki büyük destekçisi Suudi Arabistan ve Katar olaylar üzerindeki etkilerinin hızla azaldığını görüyor.”
Patrick Cockburn, IŞİD’in önümüzdeki birkaç ay içinde Musul ve Rakka’yı kaybetmesi halinde, 2014’te ilan ettiği halifelik içinde kalan topraklardan geriye çok az yer kalacağını vurguluyor.
Cockburn’e göre bu noktadan sonra gerek Suriye’de gerekse de Irak’ta en önemli sorun, merkezi hükümetlerin Kürt azınlıklarıyla ilişkileri olacak.