Adalet yürüyüşü ardından İstanbul Maltepe’de yapılan miting ile adeta evden çıkan gelin misali nazikçe kenara itilen Canan Kaftancıoğlu’nun aslından CHP’nin kozmik odasınca gönderileceği iddiamın ne kadar yerinde olduğunun İmamoğlu ile ilgili yapılan eleştirilere bakmak yeter artar bile.
Başta CHP’nin adıyla kaymaklananlar olmak üzere Baykalcı, Kozmik Oda temsilcileri olmak üzere parti içi kliklenin yeniden harekete geçtiğini gördüğümüz şu günlerde ‘Diaspora güdük kalınca…’ , ‘Kaftancıoğlu gitti, kaptan kim olacak?..’ , ‘Ağacın Kurdu İçinde Olur..’ ve diğer birçok yazım, yorumumu yeniden gözden geçirmeme neden olan Barış Yarkadaş’ın İmamoğlu’na yönelik çıkışı oldu.
Meslektaşım olan, CHP’nin eski Milletvekili Yarkadaş’ın bu çıkışından önce İmamoğlu’nun Karadeniz gezisi ardından başlayan ve hala devam eden tartışmalara baktığımızda adeta parti dışına itilmeye çalışılan hemşerim, Gürsel Tekin ardından Öztürk Yılmaz sonra Muharrem İnce, Sarıgül ve BOlu Belediye Başkanı gibi daha nicelerinin partiden uzaklaştırılması yada bu yönde çabaları ile CHP’nin içinde ki kozmik odanın bir hayli başarılı olduğunu ortaya koymakta.
Çünkü 60 yıldan fazladır ‘küçük olsun, benim olsun’ anlayışı ile yoluna devam eden ve %27.5 olamayan bir CHP anlayışının ağır bastığı ve parti içi kozmik odada bir araya geldiğini görürken aynı oda ve kişilerin hedefinin pardon kısakançlığının 30’yıldan sonra Kaftancıoğlu’yla kol kola girip, İstanbul’u muhafazakarlardan, AK Parti’den alma başarısını ortaya koyan İmamoğlu olduğunu görüyorum.
Evet, bir gurbetçinin gurbette kazandıklarıyla ata/dede yurduna gerip dönüp, başta doğduğu evi yenilemesi olmak üzere köyüne, kentine bir şeyler katma çabasını ‘Ula falanın oğlu geri geldi, bu gidişle terk ettikleri köydeki tarlalarını, çayırlarını yiyemeyeceğiz. Belki de köyde muhtar olur, ata, dedesinin adını yeniden yaşatır…’ korkusunu taşıyıp, yüzlerini köylerine, memleketlerine çevirenlerin yaptırdığı tatil evlerinin kapı, bacalarını, camlarını kırdırmalarına ve ‘yav çocuklar, çobanlar yapmış’ demelerine benziyor bugün CHP’de yaşananlar..
İşte İstanbul’u alan iktidarı da alır denen bu ülkede Kaftancıoğlu’nu mevcut iktidarla arka kapılarda yaptıkları ortaklıkla gönderienlerin şimdiki hedefi ‘Ya başarılı olup, Cumhurbaşkanı adayı olursa’ diye korkulan İmamoğlu’dur..
Aynı durum daha öncede ‘ula bu gisişle solun lideri olacak, Atatürk’ün gölgesinde siyaset yapan bizlerin solcu değil, ulusalcı olduğu ortaya çıkacak’ korkusunun yaşayıp, durup, durduk yerde hem de bu kliklerden, kozmikçilerden biraz daha solcu olduğuna inandığım Kılıçdaroğlu’nı-un yanıltıp, hata etirip, bizaat onun ağzıyla ‘Dokunmazlıklar kaldırılmalı’ dedirtip Demirtaş’ın hapise girmesini sağlamasındada görebiliriz..
Evet, ne dersiniz deyin iktidarın baş edemediği ama ‘Sen Atatürk’ün askeriyiz demiyorsun’ diye eleştirilen Canan gibi ‘sıra İmamoğlu’nda..’ diyenin AK Parti yada ortağı MHP değil, CHP’nin klik kozmik odası ve meclise gelemeyecek halde olan ama maaşını almak için tekerlekli sandalye ile getirilen Baykalcılardır..
Çünkü morali kalmadığı ya da bırakılmadığı için melektim Ardahan’ında içinde bulunduğu kuzey Doğu’ya hala gidemeyen ama Karadeniz gezisi ardından yaptığı son etkinlikle 15 Temmuz anmalarını iktidara kaptırmayan İmamoğlu sırada…
Yarkadaş’ın çıkışının tamda bugünün ve etkinliğin arkasında yapılması da bir o kadar manidar ve gölgelemek için değilmi?!.
Yani son bir heyecanı ile aynı iktidarın 15 Temmuz heyecanını kıran İmamoğlu’ndan başkası değil, CHP’nin içinde ki muhalefetten başka bir şey yapmayan ama her iktidarla arka kapılarda kaymaklanan kozmik odanın kendisi bitirecek haberiniz ola..
Siz önceki onca yazıma olduğu gibi bu yazıma da yine de inanmayın ama bu yazımı not edin ve bir kenara koyun o gün geldiğinde yeniden okuyup, ‘vay be..’ demek için..
Ha unutmadan.. Asıl hedefin Kılıçdaroğlu olduğunu ama aynı kliklerin, kozmikçilerin, baykalcıların şimdilik sarı öküz oyunu oynadığını ‘Kazancağız ama Kılıdaroğlu aday olmamalı… ‘ yaygarasının çeper dibinde ki dedikodularıyla yayan bunların olduğunda not etmeyi unutmayın..
YORUMLAR