Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ESP ,Halkevleri Ve EmekliMeclisi Rize Fındıklı’da Yoksulluk ve “Kuyu Tipi Hapishaneleri” Protesto Etti

HABER: Gençağa KARAFAZLI GÖRÜNTÜ:ALİ OSMAN ERTAŞ (RİZE)- Tugay Köse, “Çayımıza,

HABER: Gençağa KARAFAZLI

GÖRÜNTÜ:ALİ OSMAN ERTAŞ

(RİZE)- Tugay Köse, “Çayımıza, geleceğimize, doğamıza, yaşam alanlarımıza saldırarak halkımızın değerlerini hiçe sayan iktidar; diğer taraftan bu baskı ve sömürü düzenine karşı çıkan muhalefet güçlerini ise gözaltı, işkence ve tutuklama saldırılarıyla karşı karşıya bırakmaktadır” dedi

Rize’nin Fındıklı ilçesinde ESP, Halkevleri ve Emekli Meclisi bileşenleri tarafından düzenlenen eylemde, yoksulluk, neoliberal politikalar ve “kuyu tipi” olarak adlandırılan yeni nesil yüksek güvenlikli cezaevleri protesto edildi. Kurumların ortak açıklamasında, bölge halkının neoliberal politikaların sonucunda açlığa ve yoksulluğa mahkûm edildiği vurgulandı.

“Devrimci tutsaklara yönelik baskılar devam ediyor”

Bileşenler adına basın açıklamasını ESP Fındıklı ilçe başkanı Tugay Köse okudu.

Açıklamada, “AKP-MHP iktidarı açlık sınırının 30 bin lira olduğu bir dönemde, 22 bin liralık asgari ücret ve emeklilere dayatılan 16.800 liralık ücretle emekçileri yoksulluğa sürüklemektedir” denildi. Aynı zamanda çaya, doğaya ve yaşam alanlarına yönelik müdahalelerin, halkın değerlerinin hiçe sayılması anlamına geldiği savunuldu.

Muhalif güçlere yönelik uygulamalara da dikkat çekilen açıklamada, bu düzene karşı çıkanların gözaltı, işkence ve tutuklamalarla karşı karşıya bırakıldığı iddia edildi. Fabrikalarda ve atölyelerde güvencesiz çalışma koşullarının işçi ölümlerine yol açtığı, buna tepki gösteren ilerici ve devrimci güçlerin ise baskı ve tutuklamalarla cezalandırılmaya çalışıldığı öne sürüldü.

Sermaye sınıfının her dönemde işçi sınıfı ve ezilenlerin özgürlük mücadelesini bastırmaya çalıştığı belirtilerek, devrimci tutsaklara yönelik baskıların geçmişten günümüze sürdüğü vurgulandı. Açıklamada, 1996’daki Eskişehir tabutluğuyla başlayan ve 2000’li yıllardaki F Tipi cezaevleriyle devam eden sürecin, 2021’den itibaren S, Y, R tipi yüksek güvenlikli hapishanelerle yeni bir boyut kazandığı ifade edildi.

“Kuyu tipi hapishanelerde tutsaklar ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya bulunuyor”

Bu cezaevlerinin mimari yapısı gereği güneş görmediği, hava akımının olmadığı ve birer hücre niteliği taşıdığı öne sürülerek “kuyu tipi hapishaneler” olarak nitelendirildi. Bu koşullara karşı başlatılan direnişte, Serkan Onur Yılmaz başta olmak üzere birçok tutsağın ciddi sağlık sorunları yaşadığı ve kritik sınıra yaklaştığı ifade edildi.

Açıklamanın devamında, emekçi halka açlık ve yoksulluğu dayatanlarla; doğayı, yaşam alanlarını talan edenlerle; çocuk emeğinin sömürülmesini ve güvencesiz çalışmayı dayatanlarla; kadınlara yönelik taciz, tecavüz ve şiddeti reva görenlerle; gençlerin geleceğini gasp edenlerle, halkların iradesini yok sayanların “aynı güçler” olduğu dile getirildi. Hapishanelerde devrimci tutsaklara karşı uygulanan baskıların da bu düzenin parçası olduğu savunuldu.

Kurumlar, tüm halkı “baskı ve sömürü düzenine karşı örgütlenmeye ve mücadele etmeye” çağırdı. Açıklama, şu sloganlarla son buldu:

“Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük”