Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Erdoğanın hırsızlığı devlet sırrı olmaktan çıktı

Kılıçdaroğlu, Yalova Cumhuriyet Meydanı’nda

Kılıçdaroğlu, Yalova Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuştu. CHP Lideri, konuşmasına “Son olaylardan endişeye kapılmayın. Bilin ki bu ülkede Cumhuriyetin güvencesi var, onlar sizlersiniz. Unutmayın CHP’nin olduğu yerde özgürlükler vardır. Alın terine değer vermek vardır. Kaygıya kapılmayın, bu ülkede CHP vardır” diyerek başladı. 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu üzerinden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan Kılıçdaroğlu Yalova’dan şöyle seslendi:

“BAŞÇALAN’IN BOYU KADAR KASALAR ÇIKTI”
“Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulları biliyorsunuz. 17 Aralık’ta neler yapıldığı aşama aşama bir film şeridi gibi geçti gözümüzün önünden. Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu yapıldı. 4 bakanın çocuklarının yatak odalarında başçalanın boyu kadar kasalar çıktı. Kasaların içinde dolarlar, eurolar çıktı. O kasaların yanında para sayma makineleri çıktı. Baktılar ki bu iş büyüdü, koştu, özel uçağını Aksaray’a gönderdi, valiye ‘Gel İstanbul Emniyet Müdürü ol, bunu kapat’ dedi. İlk adımdı bu, polisleri savcıları değiştirdiler. Yetmedi Başbakan çıktı dedi ki, ‘bu operasyon bana karşı, Bilal’e karşı yapılmıştır, Bilal üzerinden bana ulaşmak istiyorlar.’ Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bana söyler misiniz, bir hükümet devleti soyarsa ne olur? Dünya tarihinde ilk kez AKP hükümetinin devleti soyduğunu görüyoruz.”

“HIRSIZLIĞI DEVLET SIRRI OLMAKTAN ÇIKTI”
“Eskiden bir bisküvi reklamı vardı, ‘Onun adı hemen akla gelir’ diyordu. Hırsız deyince akla ne geliyor, (Tayyip). Ne söyleyeyim ben. Bu ülkenin nüfusunun en az yarısı ona ‘hırsız’ diyor. Hırsız bir adam Türkiye Cumhuriyeti başbakanının koltuğunda oturur mu? Arkadaşlara söyledim, sakın başbakan demeyin, sayın da demeyin, adı ve unvanı bellidir, dünyaya nam salmıştır, adı başçalandır. Hükümet istifa edebilir mi? İstifa etmeyecekler bunlar, bir adamın yüreğinde Allah korkusu varsa, kul hakkı yemek en büyük günah diyebilirse, ar damarı varsa bir dakika bile o koltukta oturamaz. Bunlarda ar damarı yok, ne diyeyim ben. Manisa’daki üniversite öğrencisine ‘Hırsız var’ pankartını taşıma diyor. Artık o devlet sırrı olmaktan çıktı, bütün dünya bunu biliyor, rahatlıkla söyleyebilirsiniz, kimse bir şey yapamaz size. O hırsız o koltuktan inmediği sürece ona her yerde hırsız diyeceğiz.”

AKP’LİLERE SESLENDİ: “SİZİ KANDIRDILAR”
“Türkiye’nin bir diktatör tarafından yönetildiği söyledim, Diktatörler için hukukun üstünlüğü, kadın erkek eşitliği, yargı, yasama, yürütme diye üç ayrı organ yoktur. Diktatör için yürütme organı vardır, o da biliyorsunuz ‘yürütme’dir. Başçalan, ‘Ben yürütmenin başıyım’ diyor, biz de onu diyoruz.
Bütün annelerin elinden öpüyorum, çocuğunuz işsizse sebebi başçalandır, çiftçi kardeşlerim alın terinin karşılığını alamıyorsan, bunun sebebi başçalandır. Hepimiz sandığa giderken düşüneceğiz, buradan Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren değerli yurttaşlarıma seslenmek istiyorum. ‘Yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadele edeceğiz’ dediler, sizi kandırdılar, adam yerine koymadılar. ‘Yolsuzlukla mücadele edeceğiz’ dediler, çocuklarını paraya boğdular.
Diktatörler; bir, halka yalan söylerler; iki, halkın manevi duygularını sömürürler, din iman edebiyatı yaparlar, öbür taraftan malı götürürler. Artık herkesin gözü açılsın, neyin ne olduğunu herkes bilsin. Kul hakkı yemek günahsa, Yüce Allah, her türlü günahla gel ama kul hakkıyla gelme diyor, sen de gidip hala buna oy veriyorsan sana söyleyecek bir şey bulamıyorum.”

“KAÇTIĞIN ÜLKEDEN SENİ GERİ GETİRECEĞİM, HESABINI SORACAĞIM
“Bunların hepsini serbest bıraktılar. Kahramanmaraş’ta bir gencecik çocuğumuz 17 lira çaldı diye 17 ay ceza aldı. 1 milyar dolar götürdüler, hepsi serbest kaldı. Oy verenlere sesleniyorum, bir başbakanın evinde nasıl olur da 1 milyar dolar para olur? Elinizi vicdanınıza koyun, Allah için düşünün, tüyü bitmemiş yetimin hakkı için düşünün. Dünya tarihinde hangi başkanın evinde bu kadar para var? Devletin bankaları var, alın teriyle kazandıysan götür yatır. Ama hırsızlık yaptın, götüremiyorsun. Ben sana hırsız, başçalan demiyim de ne diyeyim. Başçalanın yönettiği bir ülke istemiyoruz. Dedelerimizin babalarımızın mezarları Çanakkale’de, kucak kucağa yatıyorlar. Biz de çocuklarımıza, onların bize bıraktığı ülkeden daha güzelini bırakmak için yola çıktık. Millet oy verdi, hırsızlık yapıyorlar. Hesabını sormazsan namerdim. Ya koltuğu bırak ya helikoptere bin demiştim. ‘Hesap sormayacak mısın’ diye eleştirdiler. Bu kardeşiniz kul hakkı yiyen herkesten hesabını soracaktır. Kaçar mı? Emin olun kaçar. Kaç ama kaçtığın ülkeden Türkiye’ye seni geri getireceğim, burada hesabını soracağım.”

“DEVLET KRİPTOLU TELEFONU YOLSUZLUK YAP DİYE VERMEDİ”

“Diktatörlerin bir özelliği daha var, yalan söylerler. Millet ağaç kesilmesin diye Gezi’de eylem yaptı, bu ülkenin çocukları… Başı açık, başı kapalı hepsi oradaydı. Bunlar ‘camide içki içiyorlar’ dedi. Caminin imamı cemaate hitap eden Müslüman kişi, ‘Camide içki içilmedi kardeşim’ diyor. Sen misin onu söyleyen, sürdüler. Ne söylersen söyle o imama saygı duyuyorum, doğruyu söylediği için de saygımı sürdürüyorum. Kabataş iskelesinde bir kadına saldırmışlar, bayıltmışlar, üstüne idrarını yapmışlar. Binlerce kişinin geçtiği bir iskelede böyle bir şey olabilir mi? Görüntüler çıktı, gösterdiler, hiçbiri yok. Adalet ve Kalkınma Parti’ne oy verenlere sesleniyorum; yalancıdan başbakan olmaz, hırsızdan, başçalandan, dini siyasete alet edenden, hukukun üstünlüğüne inanmayandan başbakan olmaz. Başbakan topluma örnek olması gereken kişidir, Yalan söylemeyecek, her yerde millete doğruları söyleyecek. Bugüne kadar çok sayıda kaset çıktı, kimse çıkıp ‘bu kaset yalandır, düzmecedir’ demedi, ‘montajdır’ demedi. Ne zaman Bilal oğlan ile başçalan arasında konuşma çıkınca, ‘montaj’ dedi, ‘kriptolu telefonlar da dinleniyor’ dedi. Yani dolaylı olarak doğruladı. Sana yolsuzluk yap diye o kriptolu telefonu vermedi devlet, önce bunu öğren.”

“BUNLARA OY VERİRSENİZ İKİ ELİM YAKANIZDA OLACAK”
“Dün bir ses kaydı daha düştü. Bilal oğlan adalar alıyor. Başçalana sormuşlar, ‘o adacık’ demiş. Hani gemicik almıştı ya şimdi de adacık almış. İçişleri Bakanı, operasyon sabahının köründe oğlunu arıyor, ‘Kaç kuruş var’ diye soruyor. Siz bunları iktidar yaptınız, altlarına kırmızı plakalı araçlar verildi. Uçaklar tahsis edildi, devletin itibarı diye saygı gösterdik ama bunlar geldiler sizi soydular. Eğer siz kul hakkı yemenin günah olduğuna inanıyorsanız, bunlara oy verirseniz benim iki elim sizin yakanızda olacaktır.
Bunlar parayı sıfırladılar, 17 TL para aldı dile 17 ay bir çocuk hapse gidiyor, trilyonları götürenler hapisten çıkıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy verenler; vicdanınız bunu kabul ediyorsa diyeceğim bir şey yok, vicdanınız kabul etmiyorsa, demokratik yoldan tepkisini gösterin, sandığa gidin, haramilerin iktidarına son verin.”

“BAŞI AÇIK, BAŞI KAPALI HEPSİNİN BAŞIMIN ÜSTÜNDE YERİ VAR”
Kılıçdaroğlu konuşmasında, Demokrat Parti’den AKP’ye geçen Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal’ı da eleştirdi. Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
“Sizin bir belediye başkanınız var, ‘AKP’den intikam alacağım, Yalova’ya çok kötülük yaptı’ diyordu. Yalovalılar da seçtiler, sonra AKP’ye geçti. Şimdi, o kendisine oy veren bütün Yalovalıları kandırdı ve yalan söyledi. Yalan söyleyenden başbakan olmaz, yalan söyleyenden belediye başkanı da olmaz.”
Başbakan Erdoğan’ın yurttaşları kamplara ayırdığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Başçalan, ‘suyun öte kısmında olanlar’ dedi. Diktatörlerin bir özelliği daha var, vatandaşları kamplara ayırır, çatıştırırlar. Hangi partiye oy verdiyseniz verdiniz, ben sizi ayırmayacağım, ben sizi bölmeyeceğim, cumhuriyeti, demokrasiyi, Mustafa Kemal’i savunuyorum, şehitlerimizi savunuyorum. Bu topraklarda yaşayan kim olursa olsun başımın üstünde yeri var. CHP olarak büyük çabalar harcadık. İlk kez CHP tarihinde 46 tane kadın belediye başkan adayımız var; başı açık, başı kapalı. Hepsinin başımın üstünde yeri var. Herkesi kucaklayacağız. Bizim belediye başkan adaylarımız da öyle. Biz Türkiye’yi kuran, devleti kuran, demokrasiyi getiren partiyiz. Kul hakkı yememeyi şiar edinen partiyiz, herkesin inancına herkesin kimliğine saygı gösteren bir partiyiz. Hırsızlardan hesap sormayı ahdetmiş bir partiyiz.”

“BAŞÇALAN GİDERSE DEĞİL, KALIRSA İSTİKRAR OLMAZ”
Kılıçdaroğlu daha sonra, partisinin Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’ı kürsüye davet etti. Kısa bir konuşma yapan Salman, “Hepinizden özür diliyorum; zengin bir adam olmadığım için, bu yağmurlu havada size şemsiye dağıtamadığım için, 8 bin erzağı kapı kapı dağıtamadığım için, baskıyla belediye personelini bu mitinge çağıramadığım için… Bana hakkınızı helal etmeyeceğiniz hiçbir kararın altına asla imza atmayacağım” dedi.
Kılıçdaroğlu ise, “Diyorlar ki; ‘Başbakan giderse istikrar kalmaz.’ Unutmayın başçalan iktidarda kaldığı sürece asla istikrar, gelecek olmaz. Başçalan bir istikrarsızlık öğesidir, onu hep beraber aşağı indireceğiz” ifadelerini kullandı.

MEYDANDA SES KAYDI DİNLETİLDİ
Kılıçdaroğlu miting alanına gelmeden önce Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan partililere, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları, platforma kurulan dev ekranlardan iki kez dinletildi.
Kılıçdaroğlu’nu Yalova Cumhuriyet Meydanı’nda binlerce kişi ellerinde CHP bayraklarıyla karşıladı. Meydanda “Her yer Taksim, her yer direniş”, Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları atıldı.
Kılıçdaroğlu’na Yalova’da CHP Grup Başkanvekili ve aynı zamanda Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Bülent Tezcan eşlik etti. Kılıçdaroğlu, miting alanından ayrılırken ise, CHP Yalova Belediye Başkan Adayı Vefa Salman ile parti otobüsü üzerinden bir süre partilileri selamladı. (ANKA)