Erdoğan, Berkin Elvan için, “Yüzünde poşu, elinde sapanla demir bilye atan çocuğu bakkala ekmek almaya gidiyordu diye kandırıyorlar. Çok enteresan, annesi ‘Evladımın katili başbakan’ diyor. Ben evlada sevgiyi, muhabbeti bilirim ama sizin evladınızın mezarına karanfil ve demir bilyeler atışınızı pek anlamadım. O demir bilyeleri niçin atıyordu mezarına? Neyin mesajını veriyorsun? Polis, orada yüzü poşulu, elinde sapanla, demir bilyeleri savuran o kişinin kaç yaşında olduğunu nereden ayıracak? Ama bu Kılıçdaroğlu her zamanki gibi yalanını söylüyor, ‘ekmek almaya giden çocuk’ diyor. Dürüst ol, dürüst. Ne ekmek alması ne alakası var?” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Bak güzel yazmışlar. Asıl montajı 30 Mart’ta Gaziantep yapacak. Siz montaj değil gerçeğini yapacaksınız. Az önce Hüseyin Çelik kardeşim bir şiir okudu. Şimdi de tam yeri geldi. Siz kaderin üstünde bir kader vardır, göklerden gelen bir karar vardır dediniz. Mücadele ettiniz sabrettiniz zaferi elde ettiniz. Bu dalgalanmalarda yaralanma bayılmalar olur aman dikkat.
Ne yaptılar Gezi eylemleri yaptılar. 17 -25 Aralık darbe girişimi yaptılar. Sanmayın ki bunların derdi ağaçtır çevredir, yolsuzluktur rüşvettir. Bunların derdi sizsiniz siz. Bunlar sizin iktidarınızdan rahatsız oldular. Siz Başbakanınıza hükümetinize partinize sahip çıktığınız için, siz çözüm sürecine kardeşliğe sahip çıktığı için yaptılar. Büyüyen ekonomiden rahatsız oldular. Çıkarları zedelendiği için, aktif dış politikamızdan rahatsız oldular.
Bakınız, sen başörtüsüyle okula giriyorsun ya, kamuda çalışıyorsun ya artık bu devir kapandı. Artık bir normalleşme süreci yaşıyoruz. Bu normalleşme süreci biliyorum onları ciddi manada yine rahatsız edecek. Kan akmıyor ya, anneler ağlamıyor ya, bundan rahatsız oldular. Ey Gaziantep biz senin kahramanlığından ilham alarak Filistin diyoruz ya işte ondan rahatsız oldular. 700 bin Suriyeli kardeşimize sahip çıktığımız için rahatsız oldular. Ne diyorlar biliyor musunuz? Bu Türkiye artık çok oluyor ha, Türkiye ekonomisi büyüyor.
Kılıçdaroğlu çıkmış, yolsuzluk, yolsuzluk, yolsuzluk… Diyor ki hırsızdan başbakan olmaz. Doğru, doğru. Dört yıldır genel başkansın, üç tane seçime girdin. Bu millet seni ne yaptı? Gömdü, gömdü. Niye? Seni bu millet SSK’dan iyi tanıyor.
Baktım orada pankartı koymuşlar. Neydi o? 30 Mart’ta birilerinin maşası haline gelen Pensilvanya olayı çıktı. CHP, MHP, BDP aynı şekilde. Bir başbakanın telefonları dinlemez. Hele hele kriptolu denilen telefonları hiç dinlenemez. Mahkeme başbakanın telefonlarının dinlenmesiyle ilgili karar alamaz. Ama bunlar bunu yaptılar. Montaj da yaptılar, dinleme de yaptılar. Cumhurbaşkanıyla, bakanlarımla yaptığım görüşmeleri dinleyecek kadar bunlar alçak, bunlar adi, bunlar karakter itibariyle bozuk.
Bu içerden yapılıyorsa apaçık vatana ihanettir. Bunlar sadece bizi dinlemiyor ha, kendi yanlarındaki yol arkadaşlarının telefonlarını dinleyecek kadar haysiyetsizler.
Ben polis kardeşlerime, silahlı kuvvetlerdeki arkadaşlarıma sesleniyorum. Bunlara bulaşmayanlara sesleniyorum, aman dikkat diyorum. Şu an ittifak yaptıkları malum partileri de dinliyor. Diyet ödüyorlar, diyet. Bedel ödüyorlar. Şantaja ve tehdide boyun eğiyorlar. Şu hale bakın ya.
Çok enteresan, annesi ‘Evladımın katili başbakan’ diyor. Ben evlada sevgiyi, muhabbeti bilirim ama sizin evladınızın mezarına karanfil ve demir bilyeler atışınızı pek anlamadım. O demir bilyeleri niçin atıyordu mezarına? Neyin mesajını veriyorsun?
Yüzünde poşu, elinde sapanla demir bilye atan çocuğu bakkala ekmek almaya gidiyordu diye kandırıyorlar. Polis, orada yüzü poşulu, elinde sapanla, demir bilyeleri savuran o kişinin kaç yaşında olduğunu nereden ayıracak? Ama bu Kılıçdaroğlu her zamanki gibi yalanını söylüyor, ‘ekmek almaya giden çocuk’ diyor. Dürüst ol, dürüst. Ne ekmek alması ne alakası var?”
Bakın biz başka bir baba da tanıdık. DHKP-C oradan geçerken gecenin karanlığında Burak yavrumuzu orada şehit ediyorlar. Burakcan’ın elinde sapan silah yoktu. Sadece evinin önünde olan o yavruyu orada şehit ediyorlar ve sokakta toplanan kovan sayısı 42. Bunlar o teröristlerle iş tutuyorlar. Burak yavrumuzu şehit edenler Kılıçdaroğlu’nun illegal cellatlarıdır.
Burakcan’ın babası ortam iyice gerilmesin diye kalkıyor Kasımpaşa’daki cenaze namazından sonra alıyor yavrusunu Giresun’a götürüyor. Bu da baba ama bu kalkıp da öyle bir beyanda bulunmuyor. Ülkem gerilmesin vatan sağ olsun ben bu acıya katlanacağım diyor. O olayda Burakcan gidiyor, iki kişi yaralı birisinin durumu ağır.
Malum medya manşetlerinden adeta kan döküyor. Kin fışkırtıyor. Sanmayın ki bunlar bir çocuğun cenazesi için bir araya geldiler. Bunlar maşa. Reyhanlı’da bir patlama oldu. 53 masum vatandaşımızı kaybettik. Ne çıktı biliyor musunuz. Patlamanın emrini verenler CHP heyetini zalim Esed’e götüren kişiler çıktı. Biz Türkiye’yi sokakta bulmadık. Bu sokak vandallara teslim edilmez. Kaygısız ol Gaziantep bunun hesabını soracağız.”