Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Adnan Onay
Adnan Onay

Sektör zora girdiğinde her zaman birilerinin aklına ÇAY-KUR gelir.

Sektör zora girdiğinde her zaman
birilerinin aklına ÇAY-KUR gelir. Kural
yine değişmedi ve kampanyanın sona
ermesiyle birlikte ÇAY-KUR’a salvolar
başladı. Haliyle kurumun Genel Müdürü
Yusuf Ziya Alim de topun ağızında..
Defalarca yazdım: Bu sektörde sektörel
dengesizlikler ve üretim kapasitesi
fazlalığı var. ÇAY-KUR’un çok yaş çay
satın alması, özel sektörün az çay satın
alması, dolayısıyla pazar kaybedip
bazılarının zamanla iflasa sürüklenmesi
demek.
ÇAY-KUR Bölgede çeşitli sosyal
sorumluluklar üstlendiği için devlet
tarafından destekleniyor. ÇAY-KUR
taban fiyattan çay alıp üreticiden satın
aldığı yaş çayın bedelini kuru çayı
satmayı beklemeden kısa sürede
ödüyor. Ödemeleri de kredi ile yapıyor.
Sonrasında ise kuru çayı satarak kredi
borçlarını ödüyor. Bu bir devlet politikası ve sistem ben bildim bileli
böyle işliyor. Bu AK Parti iktidarı öncesinde de benzer şekildeydi.
Özel sektörün ÇAY-KUR gibi devlet tarafından bu şekil gözetilmesi
mümkün değil. O nedenle özel sektör haksız rekabet şartlarından
şikayet ediyor, devletten ucuz kredi ve teşvik oranlarının artırılmasını
istiyor. Talepleri yeterince karşılanmayınca da bu kez üreticilerden ucuz
çay alma veya uzun vadeli ödeme yolunu seçiyor. Bu ise üreticinin ÇAYKUR’a daha çok yönelmesine yol açıyor. Üretici bütün çayın ÇAY-KUR
tarafından alınması için ÇAY-KAR üzerinde çeşitli baskı mekanizmaları
kuruyor.
Sonuçta; ÇAY-KUR fazla yaş çay satın alınca özel sektörün alabileceği
yaş çay azalıyor, böylece özel sektör pazar kaybına uğruyor. Bunu
engellemek için de kimi özel sektörler ÇAY-KUR’un kapısına dayanıyor
ve ÇAY-KUR’un kendilerine ucuz çay satmasını istiyor.
Kredi borçlarını kapatmak için kuru çayını maliyetinin üzerinde satmaya
çalışan ÇAY-KUR ise buna direndikçe de özel sektörün hedefi haline
geliyor.
Burada şu sanılmasın; “özel sektör ÇAY-KUR’dan ucuz kuru çay satın
alıp büyük kâr elde ediyor.”
Hayır durum böyle değil. Zira, özel sektörün kuru çay satış fiyatları ÇAYKUR fiyatlarının oldukça altında. Pazardaki müşteri portföyleri bu şekil
oluşmuş olduğu için ÇAY-KUR seviyesinde fiyattan paketli çay satış
onlar için pazar kaybı demek..
Aynı şekilde; pazar payını büyütmek ve elindeki kuru çay ile kredi
borçlarını ödeyip, kâra geçmek isteyen ÇAY-KUR da kuru çayını en iyi
fiyatlarla satmak istiyor..
ÇAY-KUR’un elinde 150 bin tonun üzerinde kuru çay var. Felaket
tellallarının öne sürdükleri gibi ÇAY-KUR’un konkordatoluk bir durumu
yok. Bankalara olan kredi borcu 20 milyar civarında olup kuru çay
karşılığı bunun oldukça üzerinde. Üstelik bildiğim kadarıyla SSK ve
Beyanname KDV borçu da yok. O nedenle durup durup boş yere fırtına
koparmaya gerek yok..!
Bütün bunların ana nedeni: sektörün tümünü düzenleyen şartlara
uygun yeni bir çay kanunu yapılmamış olması.
Eğer, mevcut sorunları dikkate alan yasal çözüm yolları aranmazsa bu
sorun daha da büyüyecek.
Bu sorunlar palyatif tedbirlerle çözülecek sorunlar değil. ÇAY-KUR’un
mevcut satış stratejisinde değişikliğe giderek çözüm üretebileceğini
sanmak yanılgıdan öteye geçmez. O nedenle, sorunu Genel Müdürün
değiştirilmesinde aramak çözüm değil . Böyle bir gelişme bunu
düşünenlere, iktidar siyasetine zarar verir.
Biliyorum bazılarını bu yönde iştahı kabarmış durumda. Bunlar, ÇAYKUR’a Genel Müdür olmak için sağı solu gazlayıp duruyorlar.
Onlara da şunu söylemek isterim; Sizlere bulunduğunuz yerler bile
fazlalık..!
Adnan ONAY

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER