Çoruh elektrik dağıtım A.Ş Rize il müdürlüğü, Sendikal Mücadele Veren İşçiler kamuoyun böyle seslendi. “Sizin çocuklarınız, sizin kardeşleriniz, bu vatanın evlatları bugün ekmeğinden ediliyor. Kod 46 ile fişleniyor”
Özel Haber: Gençağa Karafazlı
(RİZE)- Çoruh elektrik dağıtım A.Ş Rize il müdürlüğü, Sendikal Mücadele Veren İşçileri Hırsızlıkla Suçladı İşten Attı. İşten atılan Enerji Çalınanları Sendikası üye işçiler, “Biz sendikal mücadele verdiğimiz için bizi işten attılar. Bizi hırsızlıkla suçlayan ve işten atanlar asıl hırsızlardır, mücadele etmeye devam edeceğiz”
Trabzon, Rize, Giresun, Artvin ve Gümüşhane illerine elektrik tedarik hizmeti veren Kazancı Holding’e bağlı Çoruh elektrik dağıtım A.Ş Rize il müdürlüğünde çalışan işçiler, haksız işten çıkarmalara karşı şirketin Rize İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaparak işten çıkarılmaları protesto etti. CHP Pazar ilçe örgütü, İHD Rize temsilciliği ve işten çıkarılan işçilerin aileleri işçilere destek verdi.
“İşten çıkartılan arkadaşlarımız, SGK çıkışlarında hırsızlık, ahlaksızlık gibi yüz kızartıcı fiilleri ima eden Kod 46 ile ifşa edildi”
Çoruh elektrik dağıtım A.Ş Rize il müdürlüğü önünde toplanan işçiler adına açıklama yapan Enerji Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Muzaffer Kurtuluş şunları söyledi:
“Bugün burada yalnızca bir sendikanın sesi olmak için değil; emeği gasp edilen, onuru çiğnenen, emeğiyle oynanan yüzlerce işçi kardeşimizin sesi olmak için bir araya geldik.
Enerji sektöründe, 14 no’lu iş kolunda çalışan binlerce işçi olarak, 2024 Nisan ayında Çoruh, Uludağ ve Aras Elektrik Dağıtım A.Ş. olmak üzere 21 dağıtım şirketinde görev yapan emekçilerle birlikte bağımsız bir sendika kurduk: Enerji Çalışanları Sendikası.
Amacımız basitti: Emeğin onurunu korumak, işçinin gerçek temsilcisi olmak, tabela sendikalarının yerine işçiden yana bir yapı kurmaktı.
Peki sonra ne oldu? Tam 3 gün sonra, 23 Temmuz 2025’te sendikamızın en aktif üyeleri ve temsilcileri, 40’tan fazla işçi kardeşimiz Çoruh Elektrik Dağıtım Şirketi’nde, Rize, Trabzon, Giresun illerinde Kod 46 ile işten çıkarıldı. Bu asla bir tesadüf değildir. Bu, işçinin iradesine karşı planlı bir saldırıdır.
2025 Şubat ayında yüzlerce işçi, düşük maaşlara karşı demokratik bir şekilde tepki gösterdi. 6 ay boyunca bu eylem hakkında hiçbir tutanak tutulmadı. Sonra bir anda geçmişe dönük tutanaklar tutuldu. 3 gün içinde savunmalar istendi. Savunmalar değerlendirilmeden disiplin süreci başlatıldı ve tam 41 arkadaşımız hukuksuz bir şekilde işinden atıldı. Bu insanlar sadece kendi ekmekleri için değil, hepimizin elektriği, güvenliği için çalışan emekçilerdir. Zaten az sayıda personelle yürütülen bu ağır işlerde, kalan arkadaşlarımızın omzuna daha da fazla yük bindi. Bu durum sadece işçiyi yormaz, dikkatsizlikten doğan kazaları artırır, cana mal olur. Elektrik direğinde çalışan bir ustanın bir anlık dalgınlığı, trafoda görev yapan bir çalışanın dikkatsizliği ölümle sonuçlanabilir. Bugün yapılan bu işten çıkarmalar, yarın telafisi olmayan kazalara sebebiyet verebilir. İşten çıkartılan arkadaşlarımız, SGK çıkışlarında hırsızlık, ahlaksızlık gibi yüz kızartıcı fiilleri ima eden Kod 46 ile ifşa edildi. Bu da yetmedi. Denildi ki: “Eğer bizim seçtiğimiz arabulucuya gidip, önümüze koyduğumuz tutanağı imzalamazsanız, tazminat yok, işsizlik maaşı yok.”
“Sizin çocuklarınız, sizin kardeşleriniz, bu vatanın evlatları bugün ekmeğinden ediliyor. Kod 46 ile fişleniyor”
Şirketin seçtiği arabulucuların ofislerinde, önceden hazırlanmış onlarca sayfalık tutanaklar çalışanların önüne koyuldu. Belgeleri okuma süresi bile verilmedi. İtiraz edenler tehdit edildi. İmza atmayanlara: “Kodu sabitleriz.” denildi. Tüm bu süreç sadece bir yasal sürecin değil, organize bir baskının, hukukun baskı mekanizmasına dönüştüğü bir kumpasın resmidir. Buradan Karadeniz’in önde gelen isimlerine, siyasetçilerine, sanatçılarına, sivil toplum kuruluşlarına ve kıymetli halkımıza sesleniyoruz: Sizin çocuklarınız, sizin kardeşleriniz, bu vatanın evlatları bugün ekmeğinden ediliyor. Kod 46 ile fişleniyor. Hukuki aldatmacalarla susturulmak isteniyor. Hakkını arayan değil, susan, boyun eğen makbul sayılıyor. Sizlere soruyorum: Ne zaman konuşacaksınız? Daha kaç evladınız işinden olacak da ses yükselecek? Bu adaletsizliğe göz yummak, ortak olmaktır.” İfadelerini kullandı.
“AKP il başkanı Katmer işçilere dua edeceğini söyledi”
Enerji Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Muzaffer Kurtuluş, işçilerin hukuksuz bir şekilde işten atıldıklarını anlatmak için gittiği AKP Rize il başkanı Yılmaz Katmer’in kendilerine dua edeceğini söylediğini belirterek şunları söyledi:
“Sayın Yılmaz Katmer’e de açıkça seslenmek istiyorum. Birçok siyasi liderle görüştüğümüz gibi sizlerle de görüşme sağladık. İşten çıkarılan işçi kardeşlerimiz için: “Yarın onlar için dua edeceğim.” dediniz. Evet, dua kıymetlidir. Ama bugün işçinin ihtiyacı sizin duanız değil, kararlı bir duruş, açık bir taraf olmaktır. İşçinin yaşadığı dramı bir temenni cümlesiyle geçiştirmek bu mücadeleyi hafife almaktır. Ve unutmayın Sayın Başkan, bugün işçi için dua etmekle yetinenler, seçim zamanı bu işçinin kapısını çaldığında işçinin duasıyla yetinmek zorunda kalacaktır. Son sözümüz şudur: Biz ne sarı sendikaların maskelerine ne işverenin kumpaslarına ne de susturulmaya çalışan emekçilerin yalnızlığına izin vermeyeceğiz. Bu mücadele sadece Enerji Çalışanları Sendikası’nın değil, tüm işçilerin, tüm emekçilerin, tüm vicdan sahibi yurttaşların mücadelesidir. İşçiye baskı kuranları da sessiz kalanları da bu düzene çanak tutanları da unutmayacağız” dedi
“Sandık gelecek, bu iktidar gidecek. Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olacak ve örgütlü bir işçi sınıfı olacak”
İşçilere destek veren CHP Pazar ilçe başkanı Ömer Hocaoğlu , “Biz bugün buraya haksız ve hukuksuz bir şekilde ekmeklerinden edilen işçi arkadaşlarımıza destek vermek için buradayız. Cumhuriyet Halk Partisi, her zaman olduğu gibi, haksızlığa karşı, hukuksuzluğa karşı her yerde direnecektir. Bu mücadelenin en büyük şekilde yürütülebilmesi için örgütlenmeniz gerek, örgütlü olmak gerek. İşte örgütlü olduğunuzda güçlü oluyorsunuz. Ama sermaye buna izin vermiyor.Burada görüldüğü gibi örgütlenmeye çalışan arkadaşlarımızı anında ekmeğinden etti. Ve buna iktidar sahip çıkmıyor. Çünkü iktidar ekmekten yana değil, emekten yana değil. İktidar sermayeden yana. Onun için biz buraya desteğe geldik. Arkadaşlarımızın sonuna kadar yanındayız ve arkadaşlarımıza bu sözü veriyoruz. Sandık gelecek, bu iktidar gidecek. Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olacak ve örgütlü bir işçi sınıfı olacak.
“15 yıldan beri ekmek mücadelesi veriyorum”
Sendikal örgütlenme çalışmalarına katıldığı için işten atıldığını belirten 15 yıllık işçi Hulusi Bıyıklı, “2011 yılının Nisan ayından itibaren burada çalışıyorum. Yaklaşık 15 yıldır burada ekmek mücadelesi veriyorum arkadaşlarımla beraber. Geçen sene Nisan ayında kurmuş olduğumuz sendikadan dolayı, sendikal faaliyetler yürütmekten dolayı işten atıldım. İş akdim feshedildi. Grekçe ise “Sendikal faaliyetler yürütmek, verilen işleri yapmamak.” Ama bu iddiaları reddettim. Orada da reddettim, yine reddediyorum. Biz bize verilen bütün işlere sahip çıktık. İşlerimizin başındaydık. Sadece bir hak mücadelesi veriyoruz, ekmek mücadelesi veriyoruz. 22.000 TL gibi dayatılan bir ücreti kabul etmediğimiz için bugün iş akdimiz feshedildi” dedi
“Benim 2 çocuğum var eşimde çalışmıyor”
Eşinin çalışmadığını 2 çocuğuna bakmak zorunda olduğunu belirten Şerif Haberal , “Yaklaşık 12-13 yıldır bu kuruma hizmet ettim. Şubat ayında yaptığımız sendikal hareketlerden dolayı işten çıkartıldık. SGK’dan mesaj geliyor: “İşten çıkartıldınız.” Şunu söylemek istiyorum, benim iki çocuğum var. Eşim çalışmıyor. Sadece ben çalışıyordum. Kalifiye elemanları çıkartıp, yerine üç-beş günlük elemanları alıp bu kadar arızalara nasıl müdahale edeceklerini düşünemiyorum. Bizim işimiz tehlikeli. Oradaki moral bozukluğu, motivasyon eksikliği can kaybına sebebiyet verebilir. Arkadaşlarıma dedim: “Moralinizi bozmayın, yüksek tutun. Biz işten çıktık ama size destek olmaya devam edeceğiz.”
“Ben düğün arifesinde, kına günümde işten çıkarıldım”
Evleneceği gün işten atıldığını söyleyen Niyazi Agunacı , “Bakım onarım biriminde çalışıyordum. 3-4 ay önce yazılı olarak müdürüme istifa etmek istediğimi bildirdim. Bana, “Seninle çalışmak istiyoruz.” dedi. O zamanlar bana ihtiyaç vardı. Performansım iyiydi. Ama sonra ne olduysa, biz işten atıldık. Bize farklı maddelerden çıkış verdiler. Kod 46 üzerinden çıkış verildi. Problem yok, olabilir. Ama şöyle bir sıkıntı var: Bize imza baskısı yapıldı. “İmza atmazsanız hayatınız boyunca bu leke sizin alnınızda kalacak.” Biz burada çikolata dizmiyoruz. Elektrik işçisiyiz. Emeğimiz büyük. Ben düğün arifesinde, kına günümde işten çıkarıldım. WhatsApp’tan yazın dedim. Zaten kovulmuşuz. Bize süslü sözler söylemenize gerek yok dedim”
“Bugün 20 yıllık emeğimiz bir kalemde silindi”
Kurumda 20 yıllık emeği olduğunu belirten, “Muhammed Özatpaşa. 20 yıldır bu kurumda çalışıyorum. 2012’den sonra Aksa bünyesine geçtik. 20 yıllık emeğim var. O gün işten çıkışım tebliğ edilirken, müdürlerime sordum: “Hangi sıkıntıdan dolayı çıkarılıyorum? Cevap veremediler. Mahcup olduklarını söylediler. Ama bu mahcubiyetle, benim ekmeğimle oynamanın anlamı yok. Bugün 20 yıllık emeğimiz bir kalemde silindi. İşini layıkıyla yapan bizler, şimdi Kod 46 ile işten çıkarıldık. İmza atarsak çıkış kodunun değişeceği söylendi. Atmazsak:” Uğraşacaksın, çekeceksin.” denildi. İki çocuğum var, ben bunları beslemeye çalışıyorum. Tehditlerle imzaya zorlandık. Mağduriyetimiz büyük, hakkımızı da kim yiyorsa yukarıda Allah var, Allaha havale ediyorum”
Asıl hırsız biz değiliz. Asıl hırsız, emekçinin hakkını yiyendir.
10 yılını, 15 yılını bu işe vermiş insanların bu şekilde rezil edilmesine emeği geçen insanların bu şekilde aşağılanması kabul etmediklerini söyleyen Enerji Çalınanları Sendikası Doğu Karadeniz şube başkanı Uğur Ertürk, “Normalde Kod 46 ile işten çıkartılan, hırsızlıkla suçlanan arkadaşlarımız aslında hırsız değil. Asıl hırsız, arkamızda duran “Şirket hizmet binası) emekçinin hakkını yiyen asıl hırsızlar onlardır. Bu kadar adamın evine, barkına, çoluğuna çocuğuna götüreceği rızkını sendikal faaliyetlerinden dolayı ellerinden alıyorlar ama açıkça şunu diyemiyorlar: “Sizi sendikal faaliyetlerden dolayı işten çıkartıyoruz.” Onun yerine şunu söylüyorlar: “Sizi hırsızlık neticesinde işten çıkartıyoruz.” 10 yılını, 15 yılını bu işe vermiş insanların bu şekilde rezil edilmesine hiç gerek yok. Bu kadar emeği geçen insanların bu şekilde aşağılanması kabul edilemez. Bizim söylemek istediğimiz şudur: Biz Karadeniz olarak bu kadar arkadaşımızın arkasındayız, yanındayız. Buradan herkese çağrımızdır. Tüm enerji çalışanlarına sesleniyoruz: Biz yalnız değiliz! Bu kadar kalabalıkken, kimse de yalnız bırakılmasın” dedi