Dönüş yolu için hazırlandığımda İstanbul’da dolaşmaya devam ederken dün çayını içmeye gittiğim Galerici olan Hoçvanlı bir hemşerimle yaptığım sohbette kibirliliği tartıştık.
Hemşerilerimizin bir çatı altında toplanması ve el ele verip gerek doğdukları topraklara gerek ise doydukları gurbetteki hemşerilerine katkı sunmasının birinci yolunun köydeki çekememezliğin buralarda kibire dönüştüğüne dikkat çeken hemşerim Ardahanlılar arasında yaşanan dağınıklığın altında yatan en önemli sorunun başında gelenin, insanların başarıları hazmedememeleri ve ‘Baaa falana bak, filana bak’ diyerek birbirlerini aşağılamalarıdır’ diyordu…
‘Benim babam ağaydı, senin baban çobandı’ diye kibirlenerek bu toplumun bir yere gitmeyeceğine de dikkat çeken hemşerim, başta Hoç-Fed olmak üzere diğer tüm sivil örgütlerde de fertlerin kibirliliğin etkisinde kalıp, birlik beraberliği sağlayamadığını da belirtiyordu.
Evet, öncelikle biz Ardahanlıların bu kibiri bırakıp, birbirimize saygı ve sevgi çerçevesinde katkı sunup, daha da güçlenebileceğine dikkat çeken bu hemşerimiz gibi daha önce görüştüklerim de bu ve buna benzer şeylerden şikayet ettiler. Ben de bu hemşerime dediğim gibi başta iş insanlarımıza olmak üzere her gittiğim hemşerime, öyle ya da böyle bu sorunları aşmak için görevin yine biz toplumun önde gelenlerine düştüğünü anlatmaya çalıştım…
Sizce de öyle değil mi?..
YORUMLAR