Belediyelerin tümü neredeyse borç batağında

Eğer bir belediyenin başkanı iktidar partisinden ise ona merkezi hükümet tarafından çeşitli kaynaklar sağlanıyor ve çeşitli yollarla borçlarının bir kısmı silinerek eli rahatlatılıyor. Değilse, kaderiyle başbaşa kalıyor.

Yani belediyelerin eli iktidarlara mahkûm. Veya hizmet yapabilmek için borçla bir şeyler yapmak, borcu artırmak durumunda.

Öte yandan; belediye yönetimi seçimlerle belirlendiği için iş başına gelen yöneticiler,

önceliği partisinin güçleneceği hizmetlere vermek zorunda.

Burada da kaçınılmaz olarak partiliyi korumak devreye giriyor.

Bu şartlar altında iktidardan olmayan belediyelerin büyük çaplı yatırımlara el atması ve görev üstlendiği beldede dişe dokunur hizmetler yapması imkânsız gibi.

Yerel Seçimlerde hep bu tabloya dikkat çektim ve bilhassa kendisinden sürekli mega projeler beklenen ‘Büyük Şehir’lerdeki belediye başkanlarının iktidar partisinden olmaması halinde mevcut kaynaklarla beklenenleri yapabilmesinin,

vaadlerinin gerçekleştirilmesinin imkânsız olduğuna dikkat çektim.

O nedenle; büyük şehirlerde ki seçilmiş olan muhalefet partilere mensup belediye başkanları partililerince ne kadar şişirilirse şişirilsin vaad edilen ve beklenen düzeyde hizmetler,

yatırımlar yapması mümkün değil.

Bunu gören başkanlar da görevleri boyunca partililerini memnun edecek ve kendisini başarılı gösterecek propaganda yolunu tercih ediyorlar. Bunların da çeşitli yolları var..

Sonuç olarak; Türkiye siyasal gerekçeleri dikkate alıp, yapısal reformları yapamadığı sürece sistem düzelmez.

Her yük devlete yüklenir.

Düşünün; Belediyelerin bu durumunun yanısıra bir de devlete belediyeler üzerinden yüklenen sistemsel yükler de var. İşin garibi, bizler bu digital çağda bir yandan belediye meclisi üyeleri,

bir yandan muhtarların varlığının anlamsızlığını tartışırken muhalefet lideri muhtarların yanına bir de memur atamaktan bahsediyor.

Bunu işsizliğe çare olarak sunuyor.!

Siyasi partiler/seçim yasası, yerel yönetimler yasası gibi yürütmeye ait yasalarda reformlar yapılamazsa bu devran böyle gider..!

Peki yapılabilir mi?

Hiç sanmıyorum..

Siyasetin her şeyi esir aldığı bir sistem içerisinde önemli reformlar yapmak neredeyse imkânsız..