MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında bir Öcalan çağrısında daha bulundu. Bahçeli, “İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın yapılmasını bekliyoruz” dedi.
Artı Gerçek – Daha önceki grup topğlantısında yaptığı PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili çağrının ardından siyaset gündemini değiştiren MHP Lideri Devlet Bahçeli, bugünkü grup toplantısında da “MHP her sözünün arkasındadır. Grup toplantımızda ne dediysek aynen arkasındayız. İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın yapılmasını bekliyoruz. Türkiye’nin hayrına olacak görüşlerimizden vazgeçmeyiz” dedi.
Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
‘SİYASİ İSTİKRAR CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİYLE TAÇLANMIŞTIR’
“Hayat boşluk kaldırmaz, tarih zafiyet kabul etmez. Sistemini konsolide etmeye çalışan kırılgan bir devletin zorlu sınavlardan kazasız belasız çıkması hiç kolay değildir. Türkiyemiz sistem sorununu çözmüş, siyasi istikrar cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle taçlanmıştır.
NÜKLEER AÇIKLAMASI
Türkiye’nin olağandışı gelişmelere karşı bütün senaryoları kurarak baraj kurması hazırlık yapması sadece bir güvenlik meselesi değil var oluş meselesi olmuştur. Etrafımız ateş çemberi durum çok ciddi ve kritiktir. Nükleer savaş sistemin çöküş alarmıdır.
Füzelerin ateşlendiği, nükleer başlıklı füzelerin bekletildiği karanlık görüş açımıza perde çekmiştir. Ne tarafa dönsek kanlı boğuşma sahneleri göze çarpmakta. Uluslararası sistem iflas bayrağını çekmiştir. Dünya ölümcül meydan okumaların sahnesine, kanlı vuruşmaların sahasına dönüşmüştür. Askeri basınçtaki yükseliş patlama seviyesine ulaşmıştır. Şiddetin pek çok varyantı tedavüle çıkmıştır. Türkiye hazır olmalıdır.
Genişleyen çatışma ve hukuksuzluk sarmalı dünyayı kasıp kavurmaktadır.
3. DÜNYA SAVAŞI İHTİMALİNİ GÜN IŞINA TAŞIMIŞTIR’
Savaşın kazananı elbette olmaz. İnsanlığın yeni bir yıkımı kaldırması, nükleer silah riski düşünüldüğünde mümkün değildir. Geçen yüzyılda yaşanan 2 dünya savaşının en ağır sonuçlarıyla yüzleşen, Türkiye ve Türk milletidir. Ukrayna Rusya savaşı ile gerilim atmosferinin günden güne mesafe alması, batının Rusya’nın vurulmasına verdiği onay ve Rusya’nın cevabı kabus senaryolarını aktive etmiştir. Putin’in imzaladığı nükleer doktrini Biden’ın Ukrayna’ya verilen izinden sonra onayladığı ortadadır. Dünyanın tamamı korku tünelindedir. Putin’in söylemi 3. dünya savaşı ihtimalini gün ışına taşımıştır. Geçen yüzyılda yaşanan 2 dünya savaşlarının en ağır sonuçları ile yüzleşen Türk milletidir. Barışı sağlamak, müzakere arayışında olmak stratejik önceliğimiz olmalıdır.”
Alacağımız her karar küresel dengeyle beraber bölgesel akışı değiştirebilecektir. Türkiye temel taştır. Bu taş yerinden oynatılırsa gök kubbe başlarına yıkılacaktır.”
BAŞBAKAN NETANYAHU VE SAVUNMA BAKANI GALLANT HAKKINDAKİ KARAR
“İsrail Başkanı ve eski savunma bakanı aleyhine alınan tutuklama kararıdır. İnsanlık suçu işleyen katilleri yakalamak için hukuk devrededir. Caniyahu ve eski savunma bakanı azılı suçludur bu soykırımcıların arkasında duran ülkeler de işlenmiş suçlara tahammülden ortaktır.
BM sözleşmesinde belirtilen suçları ile Cenevre savaş suçları kapsamında Caniyahu’nun ve eski savunma bakanının kaçışı söz konusu değildir. Sırbistan devlet başkanı Kosova’daki cinayetlerin bırakınız emrini vermesini bu cinayetlerden haberdar olduğu halde engellememekten dolayı suçlu bulunduğu bilinen bir gerçektir. Gazze’de infaz emrini doğrudan veren Caniyahu’dur. Ömür boyunca demir parmaklıklar ardından cezalarını çekmeleri kaçınılmaz bir hak infazı olacaktır. Haksızlık telafi edilmeden sıkılı yumruklar açılmayacak, akan kan durmayacak.
‘GRUP TOPLANTIMIZDA NE DEDİYSEK AYNEN ARKASINDAYIZ. İMRALI İLE DEM GRUBU ARASINDA YÜZ YÜZE TEMASIN YAPILMASINI BEKLİYORUZ’
Türkiye’nin yeni bir fetret devri yaşamasına müsaade edemeyiz. Siyaseti fareli köyün kavalcısı gibi yapanlara aldanıp da geleceğimizi emanet edemeyiz. Kürt kardeşlerimizi sömüren, çocuklarını zorla dağa götüren ne kadar bölücü ve terörist varsa hepsini birden kaybetmeye ve bedelini ödemeye mahkumdur. Türk milletinin asli mensubu olmak duruyorken emperyalizmin kanlım menüsünde yer lamaya tamam demek insanlık onurunun hiçe sayılmasıdır. Hiçbir Kürt kardeşimiz bu vebale ortak olmayacaktır. Türkiye’yi devirmek isteyenler bir karar eşiğindedir. Terörü lanetleyecek misiniz yoksa sırtınızı yaslamaya devam mı edeceksiniz? MHP her sözünün arkasındadır. Grup toplantımızda ne dediysek aynen arkasındayız. İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın yapılmasını bekliyoruz. Türkiye’nin hayrına olacak görüşlerimizden vazgeçmeyiz.
HALK TV’Yİ HEDEF ALDI
TV’de yuvalanan MHP düşmanlarını, yorumcu müsveddelerini, Halk TV başta olmak üzere medya organlarını ve patronlarını tek tek not aldığımızı, zamanı geldiğinde burunlarından fitil fitil getireceğimizi, tenhadaki özürlerinin kabul edilmeyeceğini duyuruyorum. Asılsız konuşanların, sahibinin sesini aktaranların alınlarını karışlarız.”
CHP VE ÖZGÜR ÖZEL’İ DE HEDEF ALDI
CHP Genel Başkanı’nın DEM Partili ortaklarıyla katıldığı Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı 13.Olağan Genel Kurulu’nda mezhep ayrımcılığını kışkırtması, Alevi-Sünni kutuplaşmasına hizmet etmesi aymazlıktır, art niyetliliktir, nimet bilmezliktir. Utanmadan sıkılmadan şuur kepenklerini indirmiş halde rejimi değiştirmekten bahsetmekte. Rejimi yani cumhuriyeti değiştirmeyi nasıl başaracaksın. Darbe mi yapacaksın isyan mı çıkaracaksın. 101 yıllık rejimi nasıl ve hangi yürekle tasfiye edeceksin? 3-5 belediye başkanın görevinden uzaklaştırılmasını yanlış yorumlayan CHP, iflah olmaz derecede çarpık ve hastalıklıdır.
Disiplinsizlik yapan teğmenleri savundukları kadar terörle mücadeleyi savunmayan bugünkü CHP’dir. Camiyi, cemevini bilmeyen bugünkü işbirlikçi CHP’dir. Mavi vatana masal diyen köksüzlerin çatı örgütü CHP’dir.
KAYYIM AÇIKLAMASI
Terör örgütü yandaşlarını partiye doldurup, Esenyurt ve Ovacık’ta görüldüğü üzere, sonra da görevdeki bazı belediye başkanlarının geçici olarak görevden uzaklaştırılmasını halkın cezalandırılması olarak açıklayan DEM’lenerek ayağa düşmüş bugünkü CHP’dir. Hep dedim, yine diyorum; bu CHP’den bir halt olmaz, bu CHP’yle ulaşılacak parlak bir gelecekten bahsetmek de akıl ve vicdan ölçüleriyle bağdaşmaz, bağdaşamaz. Mahkemeye giderler, kendilerini müdafaa yerine iftiralara bel bağlayıp kameralar eşliğinde şov yaparlar. İstanbul sular altında kalmışken Belediye Başkanı tam da malum bir mahkeme günü soluğu Almanya’da alır. Saraçhane rövanşının Ankara’da icrası amacıyla Almanya’ya kaçan ve Türkiye’yi yabancılara şikayet edenlerin Aziz Atatürk’ün mirasına sadakat gösterdiğini söylemek için şahide gerek yoktur, çünkü her şey ortadadır, siyaset işportacılarının maskesi düşmüş, israf ve ihanet deşifre olmuştur.” (HABER MERKEZİ)