Özel Haber: Gençağa Karafazlı
(TRAZBON)- Trabzon’un Araklı ilçesi Karadere Vadisi’nde bulunan Erikli Yaylası’nda Sayer Enerji tarafından altın madeni arama çalışmalarının durdurulması için yayla sakinlerinin Trabzon idare mahkemesine açtıkları yürütmeyi durdurma kararının red edilmesinin hemen ardından şirket erikli yaylasında yeniden Altın madeni arma sondaj çalışmalarına başladı. Bu duruma tepki gösteren Araklı halkı erikli yaylasında piknik adı altında düzenlediği etkinlikle sondaj çalışmalarına tepki gösterdi.
Trabzon’un Araklı ilçesi Karadere Vadisi’nde bulunan Erikli Yaylası’nda Sayer Enerji tarafından altın madeni arama çalışmaları yeniden başladı. Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu, çağrısıyla Yaylada toplanan bölge halkı, daha önce de yayla ve çevresinde birçok kez altın sondajı yapıldığını belirterek, oluşacak doğa tahribatına ve Saryer enerji şirketinin yeniden çalışma yapmasını yaylada düzenlediği yürüyüşle protesto etti.
Yaylada toplanan bölge halkı, Sondaj çalışması yapılan alana doğru ellerinde, “merama dokunma”, “süt mü siyanür mü”, “insan olduğunuzu bize gösterin”, yazılı dövizlerle, “Yaylalar bizimdir bizim kalacak, madene hayır” sloganları eşliğinde yürüyüş yapan ve “Sömürge madenciliğine hayır”, “İhaleler iptal edilsin”, “Bu kutsal topraklar size dedelerimizden miras olduğu kadar, bizlerden de emanettir sahip çıkalım pankartı açan vatandaşlar, burada bir basın açıklaması yaptı.
“Burada toprağına suyuna sahip çıkan gerçek Araklı’lar var”
Basın açıklamasını, Karadere Vadisi Yaylaları Koruma Derneği başkanı Şener Şengün okudu.
Şengün, “Araklının bütün köylerinden gelen insanları burada. Silla, burada. Sarayer, burada. Kahura, burada. Aytaş, Taşkesir, Kolaşak. Herkes burada. Herkes toprağına, yaylasına sahip çıkmak için toplanmış buraya gelmiş. Hepinize çok çok teşekkür ediyoruz. Bir de burada olmayanlara bakmak lazım. Kim yok burada? Eski vekillerimiz var. Biri bu üstteki yayladan, biri karşıdaki yayladan. Bunlar yok aramızda. Belediye başkanları, eskisi, yenisi yok aramızda. Araklı’nın bürokratları, Araklı’nın söz sahibi olan iş adamları, siyasi dönemlerde kendi dediklerini seçtirmek için sürekli gündeme gelen iş adamları, hiçbiri etrafımızda yok. Burada gerçekten Araklı’nın sahipleri var. Gerçek sahipleri var. Bir Araklı’nın toprağına, toprak nedir, vatandır. Su nedir, Vatandır. Toprağına, suyuna, çiçeğine, böceğine sahip çıkmayan insanlarla zaten bizim işimiz olmaz olmaz. Toprağına sahip çıkan insanların hepsi burada. Tekrar hepinize çok teşekkür ediyorum.
“Afyon’dan gelmiş, bizim topraklarımızı alt üst edip, on sene sonra burayı terk edip kucağında altınlarla dolu gidecek bir daha buraya gelmeyecek. Ama bizim kucağımızda kirli topraklar, kirlenmiş sular kalacak”
Değerli Araklılar, şöyle baktığımız zaman bizim elimizde olan altınlar var. Nedir bunlar? İnek sürüsü, koyun sürüsü, burada topladığınız çay otu, az aşağıda likapa, aşağıda ormanlarımız, in aşağıya kırmızı benekli alabalık, şu tepede yavrulayan yaban tavukları, o ormanda yaşayan ayılar, geyikler, karacalar, altınlar bunlar. Bunlar bizim kucağımızdaki altınlar. Gerçek altınlar kimdir biliyor musunuz? Gerçek altın sizlersiniz, insanlardır değerli kardeşlerim. Eğer biz müsaade edersek, adam Afyonlu, Afyon’dan gelmiş, bizim topraklarımızı alt üst edip, on sene sonra burayı terk edip gidecek. Giderken onun kucağı altınlarla dolu gidecek ve bir daha buraya gelmeyecek. Ama bizim kucağımızda kirli topraklar, kirlenmiş sular ve ne oturduğunuz toprak kalacak ne topladığınız çay otu kalacak, hiçbiri kalmayacak. Yani bizim altınlarımız yok olacak, yok. Buna müsaade edecek miyiz? Değerli hemşerilerim, yasa onlardan yana olabilir, ama hukuk bizden yana” ifadelerini kullandı.
“Buralar bizim vatanımız, biz ta aşağılardan odun taşırdık orada yaşardık, o zaman bizi öldürsünler bizim yerimiz yok, yurdumuz yok yaylamız yok ben ne edeyim”
Kimseye verecek topraklarının olmadığını söyleyen yayla sakinlerinden, “Ayşe Hacıhasanoğlu , “Biz burada yaşamaya alışmışız. Hiçbir yerde yaşayamazdık güneş alacağız, ot alacağız buradan aşağı inip bakacağız bizim kimseye verecek 1 avuç toprağımız yok bunu herkes duysun. Biz burada yaşıyoruz biz buraları bırakıp başka yerde yaşayamayız, çocuklarımız, yağ peynir yaparız biz onlarla işimizi görüyoruz. İneklerimiz ne yiyecek, Buradan çıksın gitsin öyle bir şey yok hayır, hayır, hayır. Çocuklarımız var nereye inecekler. Kimse buraları yıkamaz. Öyle bir şey yok. Buralar bizim vatanımız, biz ta aşağılardan odun taşırdık orada yaşardık, o zaman bizi öldürsünler öyle ya, bizim yerimiz yok, yurdumuz yok yaylamız yok ben ne edeyim aşağıda. Oğlum bizi rahat bıraksınlar, biz burada bu kadar yıllar yaşadık dededen, babadan gelsin baksınlar üstünde kaç kişinin mezarı var. Bak bin tane insan yatıyor orada. Nasıl yıkacaklar? Buraları yıkmazlar böyle bir şey yok. O zaman bizi ne edecekler nerede duralım”
NE OLMUŞTU:
2024 yılında, Trabzon’un Araklı ilçesi Karadere Vadisi’nde bulunan Erikli Yaylası’nda Sayer Enerji tarafından altın madeni arama çalışmalarının durdurulması için yayla sakinleri Trabzon idari mahkemesi yürütmeyi durdurma davası açtı. Mahkeme şirketin lehine karar verdi yayla sakinleri bu kararı Samsun idare mahkemesine taşıdı. Samsun idare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı alarak dosyayı yeniden Trabzon idare mahkemesine geri gönderdi. Geçen ay (2025) Trabzon idare mahkemesi Samsun idare mahkemesinin verdiği yürütmeyi durdurma kararını iptal etti. Bu kararın hemen ardından Sayer Enerji şirketi Erikli Yaylası’nda altın madeni arama çalışmalarına yeniden başladı.