Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

AKP yandaşı Ülkeyi talan eden Cengiz bu kez gözünü Fırtınaya dikti Av. Okumuşoğlu “Söz konusu Cengiz olduğu zaman dozer hızlı, yargı yavaş, idare seyirci”

Haber: Gençağa KARAFAZLI (RİZE) – Rize’de Cengiz İnşaat tarafından Çamlıhemşin

Haber: Gençağa KARAFAZLI

(RİZE) – Rize’de Cengiz İnşaat tarafından Çamlıhemşin yollarını genişletmek için başlatılan tünel çalışmalarına karşı bölge halkı Rize İdare Mahkemesine dava açtı. Mahkeme; çalışma yapılan alanda bilim kurulunun keşif yapmasına karar verdi. Avukat Yakup Sekip Okumuşoğlu, “Kimse de çıkıp ‘kardeşim bir dur ne yapıyorsun’ demiyor. Kimse Cengiz’in faaliyeti kapsamında hiçbir şeyi durdurmaya yanaşmıyor. Söz konusu Cengiz olduğu zaman dozer hızlı, yargı yavaş, idare seyirci. Böyle yürüyen bir süreç var maalesef” dedi.

Ülkenin 4 biryanını talan eden AKP yandaşı  Cengiz İnşaat tarafından Çamlıhemşin’de yol genişletmesinde kullanılmak üzere yapımına devam edilen kırma- eleme tesisine bölge halkı tepki göstererek dava açmıştı. Mahkeme, bölgede keşif yapması için 9 kişilik bir bilm kurulu heyetini görevlendirdi. Avukat Yakup Sekip Okumuşoğlu, şunları söyledi:

“Buradan Ardeşen’den Ayder’e kadar yol çalışması planlanmıştı ve bu yol çalışmasına dair ÇED süreci yürütüldü. Bu ÇED süreci içerisinde bu yolu yaparken dinamit atılmayacağı, dereye herhangi bir malzeme konulamayacağı, dere yatağına girilmeyeceği, orman kesilmeyeceği, mevcut yolun sağından ve solundan genişletme yaparak yolu 3 şeride çıkartılacağı şeklinde düzenleme vardı. Bu şekilde başlayan yol çalışmasının sonrasında bir baktık ki, burada daha ÇED yokken, hiçbir şey yokken bir çalışma başladı ve sonrasında bu yapıyı yaptılar ve buraya kırma eleme tesisi kurdular. Bunun üzerine birtakım başvurularda bulunduk. Bu başvuru üzerine ÇED süreci işlettiler ve burayı yoldan ayrı, ayrı bir ÇED süreci yürütmek suretiyle kırma, eleme tesisinin kurdular.

“Canı nereyi kırmak istiyorsa geliyor, dozerlerle giriyor, tesisini kuruyor”

Yani bu yolu temelde yapılan çekimde bütün buradaki çalışmaların tek tek yer alması gerekirdi. Bütün hepsinin çevresel etkilerinin aynı ÇED içerisinde değerlendirilmesi gerekirdi fakat böyle yapmıyorlar, genellikle hep bu bölgede olduğu gibi ne zaman ki ihtiyaç doğuyor o zaman yeni bir ÇED, yeni bir iş, yeni bir ÇED, yeni bir iş şeklinde baştan başladıkları ÇED’i ortadan kaldıracak şekilde birtakım yeni ÇED’lerle yürütülen bir faaliyet var. Başlangıçta verilen vaatleri sürekli değiştiren, dönüştüren yeni yeni girişimlerle yürüyen bir süreç var hem de zaten hukuka aykırı bir sürece yol açıyor. Fakat burada sürekli canları nasıl istiyorsa değişiklik yaparak bunları gündeme getiriyorlar bunun için dava açıldı. Mesela ilk ÇED’in de burada kullanılacak olan malzemenin mevcut ruhsatlı taş ocaklarından alınacağını söylemişlerdi fakat şimdi geldiler buraya kırma eleme tesisi kurdular ve üstelik de burası bir orman arazisiydi.

Bölgede bir sürü taş ocağı tesisi var, git onlardan bir tanesiyle kur, etrafı yeniden yıkma, parçalama. Ama hayır, canı nereyi kırmak istiyorsa geliyor, dozerlerle giriyor, tesisini kuruyor. O tesisi kurarken de ÇED falan almıyor. Kimse de çıkıp ‘kardeşim bir dur ne yapıyorsun’ demiyor. Kimse Cengiz’in faaliyeti kapsamında hiçbir şeyi durdurmaya yanaşmıyor. Söz konusu Cengiz olduğu zaman dozer hızlı, yargı yavaş, idare seyirci. Böyle yürüyen bir süreç var maalesef.”

“Çevre Bakanlığı’nın, Karayollarının, Ulaştırma Bakanlığı’nın yalanlarıyla mücadele ediyoruz”

Avukat İbrahim Demirci ise şunları söyledi:

“Bu çalışmalar devam ettiği sürece, ki devam edecek, bu proje sadece bununla sınırlı olarak kalmayacak. Yani bugün 2 tane tünel karayolunu 12 metreye 15 metreye çıkartan bir proje 3- 5 sene sonra bilemediniz bu yolun daha fazla büyümesini gerektirecek çünkü sonuçta yol yaptığınız andan itibaren yola bir insan ve trafik yoğunluğu çekersiniz. Bu yol 2 sene sonra 3 sene sonra başka bir ihtiyaca hasıl olacak, onu doğuracak ve bu yolu daha fazla büyütmeye çalışacaksınız. Bu yolu daha fazla büyüttüğümüz andan itibaren daha fazla orman keseceksiniz, daha fazla dereyi tahrip edeceksiniz böylece Fırtına Vadisini yavaş yavaş artık bir vadi olmakla bir dağ, bir orman, bir su ekosistemi olmaktan çıkartmak durumunda kalacaksınız.

Yani Çevre Bakanlığı’nın, Karayollarının, Ulaştırma Bakanlığı’nın yalanlarıyla mücadele ediyoruz. Çünkü bize bu yolu yaparken şöyle bir taahhütte bulundular; ‘biz bu yolu yaparken yolla ilgili yapılacak taş ocağı da dahil olmak üzere vadide herhangi bir çalışma yapmayacağız, bütün ihtiyaçlarımızı mevcut ruhsatlı yerlerden temin edeceğiz’ diye bir taahhütte bulunuyor Karayolları ve Ulaştırma Bakanlığı. Dolayısıyla geldiğimiz noktada vadinin içinde bu kırma eleme tesisini, asfalt tesisini, hazır beton tesisini yaptığınız andan itibaren vatandaşa yalan söylemiş olursunuz. Dolayısıyla bizim bugünkü keşfimiz bu yalanın ortaya çıkarılmasına yönelikti. Vadinin korunmasına yönelik bir süreç bu. Bu yolun devamı muhtemelen Kaçkarların zirvesine kadar gidecek. İnsan ve trafik yoğunluğunu dağlara taşırsanız 4-5 sene sonra ne ekecek toprak ne içecek su bulursunuz. Biz bunun mücadelesini veriyoruz.

    

“Cengiz Holding yol bittikten sonra buradan çıkacak mı, asıl soru bu”

Fırtına Vadisi’nde yaşam sürdüren Necibe Aytemiz adlı vatandaş, “Amacımız doğayı korumak, doğal dengenin bozulmasına karşı çıkıyoruz. Doğamızın korunmasını istiyoruz. Burası yol karşı da yemyeşil bir alandı. Son derece doğal bir ortamdı derenin ortasında büyük taşlar vardı o taşlar biliyorsunuz dere büyüdüğü zaman derenin debisinin kesen hızını azaltan zarar vermesine engelleyen unsurlardır. Şimdi derenin içinde taş kalmadı. Turizmi için yatırım yapılıyorsa evet yapılsın evet ama ekosistemi bozmadan doğal dengeyi bozmadan yatırım yapılsın. Cengiz Holding yol bittikten sonra buradan çıkacak mı, asıl soru bu” dedi.