Bir ülke düşünün ki, kendi içsel sorunlarını bile dış ülkelerin dayatma ve empozeleri çerçevesinde çözmeye çalışıyorsa, emperyalizmin işbirlikçisi kukla değil de nedir..?
Tehdit mektupları, ‘Aptallık Etme’ uyarıları, talimatla mahkümları ülkesine göndermeler vs vs..
Kürt sorunu da bunun bir parçası..
‘Ortadoğu Eş Başkanlığından’ çok söz edildi. Oysa oradaki başkanlık değil, sürecin aparatıydı..
Şimdi Ortadoğu’da gelinen noktaya bir bakalım mı;
ABD, kukla Arap rejimlerini kendine tabi kıldı. İstediğini yaptırıyor..
Bu ülkeleri neredeyse İsrail dostu yaptı..
Sıra Türkiye’ye geldi. Tramp’ın Gazze ile ilgili düşüncelerine karşı Erdoğan’dan bir tek cümle duyan var mı..?
İsrail’in devam eden zülmüne karşı tek ses çıkartılıyor mu..?
Suriye’de ki İsrail işgali ve saldırılarına karşı da ses çıkmadı..
Sebebi nedir sizce..?
Çünkü Tramp ve ABD ile anlaştılar.!
‘Suriye’yi sana bırakıyoruz, gerisine karışma, ses de çıkartma’ şeklinde verilen sözler vardır…!
Çünkü sıra İran’a geldi. Bu konuda da Erdoğan’dan ses çıkartmama sözünün alındığını düşünüyorum..
Bayram değil seyran değil, Bahçeli durup dururken, Kürt sorunun çözümü ile ilgili ‘cesaretli!’ adımı neden attı..?
Neden Erdoğan değil de konuyu ilk Bahçeli gündeme getirdi..?
Çünkü ‘milliyeçi’ kesimin ikna edilmesi gerekiyordu..
İşte, Ortadoğu ile ilgili gelişmeler ve verilen sözler sonucu içeride bu adımlar atılmıştır..
‘Al gülüm ver gülüm’ politikası..
Ve bu politikaları iç kamuoyuna da yutturuyorlar. Kendi yandaşları emir komuta, ‘biat ve itaat’ ile hareket ettiklerinden sorgulamıyorlar..
Erdoğan/Bahçeli ittifakı irtifa kaybediyordu. Buna karşı hamle yapılmalıydı. CHP bu hamlenin düğmesi/anahtarıydı..!
Ancak CHP’den beklemedikleri bir direnişle karşılaştılar..CHP toplumsal tepki ve muhalefetin merkezi oldu..
İşte bunu hesap edememişlerdi..
Bunun bir İmamoğlu meselesi olmadığını çok sonra fark ettiler..
Ama iş rayından çıkmıştı, kılıçlar çekilmişti. Geri adım atmak, yenilgiyi kabul etmek demekti..
Şimdi bana göre Erdoğan ittifakı bir çıkmazın eşiğinde..
İşler bekledikleri gibi gitmiyor. Kürtler diğer taraftan bastırıyor. Çözüm bekliyorlar.. ama iktidar gereken adımları atamıyor..
Atamaz. Çünkü ekonomik ve siyasi bir çöküşü yaşayan bu iktidar artık çözümün merkezi/üssü olamaz..
Emperyalizmin politikalarına her yönüyle hapsolmuş, kendi özgün planları, çözümleri olmayan bu iktidar tam bir krizin eşiğinde..
Düşünün, ekonomik krizin aşılmasını trafik cezaların artırılmasına kadar götürdüklerini göre, umarları kalmamış..
Her türlü çirkefliği yapmayı düşünebilirler..
Ve düşündüklerini de sanıyorum..
Ancak bu halk, kararlı dik duruşunu sürdürebilirse yapabilecekleri pek bir şey de yok..
Halkın selinin önünde kimse duramaz..!

Recep Memişoğlu
YORUMLAR