Değerli meslektaşlarımız, kıymetli basın mensupları,
Bugün burada, mesleğimizi hak ettiğimiz koşullarda sürdürebilmek ve sesimizi duyurmak için toplandık. Yıllardır görmezden gelinen sorunlarımız artık tahammül edilemez boyuta ulaştı. Biz sağlık çalışanları olarak, emeğimizin karşılığını almak, insanca çalışmak ve hastalarımıza nitelikli sağlık hizmeti sunabilmek için iş bırakıyoruz!
DİŞ HEKİMLERİ OLARAK HAKLARIMIZI İSTİYORUZ!
Bu ülkenin diş hekimleri olarak ilk kez bu kadar geniş katılımla, diğer meslek gruplarından ayrı olarak iş bırakma eylemi düzenliyoruz. Kamu diş hekimleri olarak, “İşimizi aşkla yapmak için 14 Şubat’ta iş bırakıyoruz!”
Peki, neden iş bırakıyoruz?
Çünkü her geçen gün artan sorunlarla baş etmeye çalışırken, mesleğimizi sürdüremez hale geldik. Halkımıza nitelikli sağlık hizmeti sunmak için çabalıyoruz, ancak mevcut çalışma koşulları bizi tükenme noktasına getirdi. Sorunlarımız ve Taleplerimiz
Aşırı hasta yükü altında eziliyoruz!
MHRS sisteminde aşırı hasta bakmaya zorlanıyoruz. 10-15 dakikalık randevu süreleriyle dolgu, kanal tedavisi gibi işlemleri hakkıyla yapmamız mümkün değil! MHRS sisteminin sürdürülebilir hale getirilmesini istiyoruz! Bizim önerimiz 12 + 4 şeklinde bir MHRS cetvelinin hayata geçirilmesi, haftanın bir günü tıp hekimlerinin ameliyat günü olduğu gibi diş hekimlerinin uzun süren tedavileri planlayabilmesi için kapalı cetvel uygulamasına geçilmesidir.
Vardiya ve nöbet dayatmasını reddediyoruz!
Gece vardiyaları (16.00-24.00) ve hafta sonu MHRS uygulamaları yönetmeliklere aykırı şekilde uygulanıyor. Diş hekimliğinde “acil” kavramı olmamasına rağmen, gece nöbetine zorlanıyoruz. Gece 00.00’dan sonra çalıştırılmamızı kabul etmiyoruz!
Tahakkuk oranlarındaki adaletsizliği kabul etmiyoruz!
Teşvik miktarlarımız her ay azaltılarak %36’dan %24’e düşürüldü. Emeklerimizin karşılığını almak istiyoruz! Teşvik oranları en az %36 olmalıdır! Ya da ek ödeme katsayısı en az 2 olmalı ve memur maaş artış zammına endeklenerek düzenli olarak artırılmalıdır.
Alt yapı ve öğretim üyesi olmadan açılan üniversiteler
diş hekimlerinin yeterli eğitimi almadan meslek hayatına başlamalarına neden olmaktadır. Meslek içi eğitimlerle diş hekimlerin eğitim ihtiyacı piyasanın insafına bırakılmıştır. Kamunun, hekimlerin mesleki eğitimi ile ilgili nitelikli eğitim planlanması yapması gerekmektedir.
Dört el kuralının uygulanmasını talep ediyoruz!
Her diş hekimine bir yardımcı personel tahsis edilmesi gerekirken, bu gereklilik yerine getirilmiyor. Yardımcı personel eksikliği nedeniyle hizmet kalitesi düşüyor, sağlık hizmetleri aksıyor. Her diş hekimine bir ağız ve diş sağlığı teknikeri verilmelidir!
Mesleki gelişimin desteklenmemesi; teknolojinin giderek yaygınlaştığı, bilimsel bilginin giderek güçlendiği günümüzde diş hekimlerinin mesleki gelişimlerinin önündeki engeller kaldırılmalı sürekliliği olan kamusal eğitim programları yaygınlaştırılmalıdır.
Sağlıkta şiddete karşı caydırıcı yasalar istiyoruz!
Diş hekimleri, son zamanlarda şiddete maruz kalan gruplardan biri haline geldi.
Şiddeti önleyecek etkili ve caydırıcı yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır!
Ağız ve diş sağlığı birimlerinde eksik istihdam; tüm meslek gruplarını etkilemektedir. Nitelikli sağlık hizmeti önünde en büyük sorunlardan olan eksik istihdam çalışanların iş yükünü arttırdığı gibi iş barışını da bozmaktadır. Bu nedenle kamu ağız ve diş sağlığı merkezlerinde çalışmak, ekonomik, özlük ve demokratik haklar açısından cazip hale getirilmelidir. Kamu ağız ve diş sağlığı kurumlarında diş hekimi ve ağız diş sağlığı teknikerleri başta olmak üzere kadrolu ve güvenceli istihdamla meslek mensuplarının sayısı arttırılmalıdır.
Maddi haklarımızı istiyoruz!
- Girişimsel işlem puanlarımız düşük
- Devlet hastanesinde çalışan diş hekimlerinin HAKUK katsayısı, diğer uzman hekimlerin yarısı kadar.
- Teşvik dağıtım oranındaki adaletsizlik nedeniyle tavan performans puanı keyfi olarak yükseltildi.
Taban ödemelerinde uygulanan diş hekimi katsayısının yukarı yönlü revizyonunu talep ediyor ve teşvik oranlarındaki adaletsizliğin son bulmasını istiyoruz!
Bir hekimin gelirini, çalıştığı dört duvar ya da bağlı olduğu kurum değil, aldığı eğitim ve emeği belirlemelidir. Bu nedenle, gelirimizin %80’ini oluşturacak tek kalem maaş talebimiz en temel hakkımızdır.
TALEPLERİMİZ KARŞILANMAZSA İŞ BIRAKMAYA DEVAM EDECEĞİZ!
Eğer taleplerimiz karşılanmazsa, 14 Şubat’ta başladığımız iş bırakma eylemlerimizi aşamalı olarak sürdüreceğiz.Taleplerimiz karşılanmazsa, Mayıs ayından itibaren iş bırakma eylemlerimizi her ay iki gün olarak sürdürmeyi planlıyoruz.
Mesleğimizi onurlu bir şekilde sürdürebilmek ve halkımıza nitelikli sağlık hizmeti sunabilmek için mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz. Hakkımız olanı alana kadar geri adım atmayacağız!
Tüm sağlık camiasını, halkımızı ve basın mensuplarını, haklı mücadelemize destek olmaya davet ediyoruz!