Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eğitim İş Rize Şube Başkanı Kutay: “Sorumlusu olmadığımız bu krizin faturasını ödemeyi reddediyoruz”

HABER: Gençağa KARAFAZLI(RİZE) – Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı sendikalar, 2026

HABER: Gençağa KARAFAZLI
(RİZE) – Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı sendikalar, 2026 yılı merkezi yönetim bütçesine yönelik eleştirilerini dile getirmek amacıyla 19 Aralık’ta Türkiye genelinde eş zamanlı iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Rize’de yapılan basın açıklamasında, hazırlanan bütçenin kamu emekçilerini, emeklileri ve dar gelirli yurttaşları yok saydığı belirtildi.

Birleşik Kamu-İş adına açıklamayı Eğitim İş Rize Şube Başkanı Kutay yaptı. Kutay, konuşmasının başında açıklamaya katılan kamu emekçilerine, farklı sendikalardan destek verenlere, yurttaşlara, basın mensuplarına ve güvenlik görevlilerine teşekkür etti.

“İşyerlerinde Değil Meydanlardayız Çünkü Tükeniyoruz”

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun, iktidarın ekonomi politikalarına karşı insanca yaşam ve adil ücret talebiyle üretimden gelen gücünü kullandığını belirten Kutay, neden iş bırakıldığını ayrıntılarıyla anlattı. Kutay, kamu emekçilerinin toplu sözleşme süreçlerinde yaşadıklarını hatırlatarak, “Adına toplu sözleşme denilen süreçte emeğimizin karşılığı verilmedi. Emekçilerin içinde bulunduğu ağır ekonomik tabloyla bağdaşmayan zam oranları dayatıldı. Şimdi de bizlerin durumunu gözetmeden bütçe hazırlanıyor. Bu nedenle işyerlerinde değil, meydanlardayız” dedi.

“Ekonomik Krizin Kaynağı Uygulanan Politikalardır”

Kutay, ülkede yaşanan ekonomik krizin tesadüf olmadığını vurgulayarak, krizin temelinde uzun yıllardır uygulanan ekonomi politikalarının bulunduğunu söyledi. Özelleştirmeler yoluyla kamuya ait fabrikaların elden çıkarıldığını, ülkenin üretimden uzaklaştırıldığını belirten Kutay, “Üretmeden tüketen bir ekonomik yapı oluşturuldu. Dövizin hayatın her alanını belirlediği bir noktaya gelindi. Yanlış faiz ve enflasyon politikalarındaki ısrar, yoksulluğu derinleştirdi” ifadelerini kullandı.

Bu süreçte orta sınıfın ortadan kalktığını, gelir dağılımındaki adaletsizliğin büyüdüğünü dile getiren Kutay, yoksulun daha yoksul, zenginin ise daha zengin hale geldiğini kaydetti.

“Asgari Ücret, Ülkenin Genel Ücreti Haline Geldi”

Kutay, ülkede asgari ücretin fiilen genel ücret haline getirildiğini belirterek, kayıtlı çalışanların yaklaşık yüzde 70’inin asgari ücret ya da biraz üzerinde gelir elde ettiğini söyledi. “Çalışanlar en çok vergiyi ödeyen kesim olmasına rağmen en düşük gelirle yaşamaya zorlanıyor” diyen Kutay, vergi yükünün adaletsiz biçimde emekçilerin sırtına bindirildiğini ifade etti.

Toplu Sözleşme Süreci ve Hakem Heyeti Eleştirisi

Toplu sözleşme masasında yaşananlara da değinen Kutay, kamu emekçilerinin taleplerinin dikkate alınmadığını, önerilen zam oranlarının gerçek yaşam koşullarıyla bağdaşmadığını söyledi. Diğer konfederasyonlara hakem heyeti sürecine ilişkin uyarılarda bulunduklarını hatırlatan Kutay, sonuçta emekçilerin aleyhine bir karar çıktığını ve bunun tarihe not düşüldüğünü ifade etti.

Kutay, konfederasyon olarak yalnızca eleştiriyle yetinmediklerini, kamu emekçilerinin yaşam koşullarını iyileştirebilecek yasal düzenlemelere ilişkin raporlar hazırladıklarını ve bu çalışmaları Meclis’te grubu bulunan tüm siyasi partilere sunduklarını da dile getirdi.

Açlık ve Yoksulluk Sınırı Verileri Paylaşıldı

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Ar-Ge birimi KAMU-AR’ın verilerini paylaşan Kutay, Kasım 2025 itibarıyla açlık sınırının 30 bin 327 liraya, yoksulluk sınırının ise 93 bin 697 liraya ulaştığını açıkladı. Bu rakamların kamu emekçilerinin büyük bölümünün yoksulluk sınırının çok altında yaşadığını açıkça ortaya koyduğunu belirten Kutay, alım gücünün hızla eridiğine dikkat çekti.

“Bütçe Emekçiyi ve Halkı Görmezden Geliyor”

2026 bütçesine yönelik eleştirilerini sürdüren Kutay, bütçenin emekçilerin, emeklilerin ve dar gelirli yurttaşların ihtiyaçları gözetilmeden hazırlandığını söyledi. Dolaylı vergiler yoluyla bütçe yükünün yine geniş halk kesimlerinin sırtına yüklendiğini ifade eden Kutay, kamu kaynaklarının sermaye gruplarına aktarıldığını savundu.

Kutay, “Sosyal devlet ilkesinden uzak bu bütçede halkın refahını artırmaya yönelik somut bir düzenleme bulunmuyor. En zengin kesimler teşvikler ve vergi kolaylıklarıyla korunurken, halk daha fazla vergi ödeyip daha az hizmet alıyor” dedi.

Birleşik Kamu-İş’in Talepleri

Açıklamada, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun kamu emekçileri ve emekliler adına dile getirdiği talepler de ayrıntılı biçimde sıralandı. Buna göre konfederasyon;

  • Kamu emekçilerinin maaşlarının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını,

  • Tüm emekçi ve emeklileri kapsayacak seyyanen zam uygulanmasını,

  • Yan ödemelerin emekli aylıklarına yansıtılmasını,

  • Gelir vergisinin yüzde 15 oranında sabitlenmesini,

  • Enflasyon farkının aylık olarak ödenmesini,

  • Yılda dört ikramiye verilmesini,

  • Kira yardımı sağlanmasını

talep etti.

“Bu Eylem Bir Uyarıdır”

Kutay, yapılan iş bırakma eyleminin bir uyarı niteliği taşıdığını belirterek, kamu emekçilerinin talepleri karşılanmadığı sürece demokratik haklar çerçevesinde mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti. Gerçek dışı olduğu öne sürülen enflasyon rakamlarının ve ekonomik krizin faturasının emekçilere çıkarılmasını kabul etmediklerini vurgulayan Kutay, amaçlarının insanca ve adil bir yaşam talebini görünür kılmak olduğunu söyledi.