24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun
HABER: Gençağa KARAFAZLI – RİZE
24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Eğitim-İş Sendikası Rize Şube Başkanı Hamza Kutay yazılı bir açıklama yayımlayarak Türkiye’de öğretmenlerin karşı karşıya bırakıldığı ekonomik ve mesleki sorunlara dikkat çekti. Kutay, açıklamasında bugünün yalnızca Atatürk’e “Başöğretmen” unvanının verilişinin yıl dönümü olmasının ötesinde, öğretmenlik mesleğinin Cumhuriyet vizyonundaki yerini hatırlatan anlamlı bir gün olduğunu vurguladı; ancak mevcut koşulların bu anlamı gölgelediğini belirtti.
Kutay, “24 Kasım gibi özel bir günde gururla birlikte büyük bir burukluk yaşıyoruz. Çünkü öğretmenlik mesleği Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar değersizleştirilmeye çalışılmaktadır” diyerek öğretmenlerin ağırlaşan çalışma şartlarını, mesleki söz haklarının yok edilmesini ve öğretmenlerin çeşitli statülere bölünerek ayrıştırılmasını eleştirdi. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun (ÖMK) da emek, kıdem ve diplomaları yok sayan bir düzenleme hâline dönüştüğünü ifade etti.
Geçim Sıkıntısı Öğretmenleri Yıpratıyor
Kutay’ın aktardığı sendika araştırması sonuçları, öğretmenlerin ekonomik darboğazını çarpıcı biçimde gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre:
-
Öğretmenlerin yarısından fazlası kira ödemekte zorlanıyor; kira ödeyenlerin %64’ü bu yükün altında eziliyor.
-
Her iki öğretmenden biri, kredi kartı borcu için gelirinin yarısından fazlasını harcıyor.
-
Her üç öğretmenden biri kredi kartı borcunu düzenli ödeyemiyor.
-
Öğretmenlerin yarısından fazlası yıl içinde tatil yapamıyor.
-
Her iki öğretmenden biri gelirinin giderini karşılayamıyor.
-
Dört öğretmenden biri ek iş yapmak zorunda; ek iş yapanların bir bölümü kendi alanı dışında çalışıyor.
-
Öğretmenlerin %93’ü tasarruf yapamadığını ifade ediyor.
Kutay, bu tabloyu “yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda mesleki bir itibar kaybı” olarak niteledi. Öğretmenlerin geçim sıkıntısı nedeniyle mesleklerine kaygıyla başladığını, emeklilik hayalinin bile bir lüks hâline geldiğini vurguladı. Liyakatsiz yönetici atamaları nedeniyle öğretmenlerin mobbinge uğradığını, haklarını savunduklarında ise sürgün ve soruşturmalarla cezalandırıldığını ifade etti.
Emekli Öğretmenlerin Durumu Daha Ağır
Açıklamada emekli öğretmenlerin yaşadığı derin yoksulluğa da yer verildi:
-
Eşi çalışmayan emekli öğretmenlerin %70’i ek iş yapmak zorunda hissediyor.
-
65 yaş üstü emeklilerin %30’u hâlâ çalışıyor.
-
Türkiye’de kira fiyatlarının OECD ortalamasının 5 kat üzerinde olması nedeniyle emeklilerin 4’te 1’i maaşının yarısından fazlasını kiraya ayırmak zorunda.
-
Bir evin fiyatı emekli ikramiyesinin en az üç katına çıkmış durumda.
-
Emekli öğretmenlerin %93’ü tasarruf yapamıyor.
Ücretli Öğretmenlik: “Sömürü Düzeninin En Ağır Hali”
Kutay’ın açıklamasında ücretli öğretmenlerin yaşadığı ağır koşullar da sert bir dille eleştirildi:
-
Haftada 26–30 saat derse giren ücretli öğretmenlerin geliri çoğunlukla asgari ücretin altında kalıyor.
-
Ücretli öğretmenlerin dörtte biri ek iş yapmak zorunda.
-
İki ücretli öğretmenden biri ailesiyle yaşamak zorunda; bağımsız bir yaşam kuramıyor.
-
Üç ücretli öğretmenden biri yalnızca beslenme harcamasının aylık 15 bin TL’nin üzerinde olduğunu belirtiyor; bu rakam mevcut gelirle aynı düzeyde.
-
Bekâr ücretli öğretmenlerin %97’si mevcut gelirle evlenmenin mümkün olmadığını ifade ediyor.
“Bu Tabloyu Asla Kabul Etmiyoruz”
Kutay, Türkiye’nin “Başöğretmen unvanlı bir lider tarafından kurulmuş tek ülke” olduğunu hatırlatarak öğretmenlerin bugün içine sürüklendiği ekonomik ve mesleki çöküşün kabul edilemeyeceğini belirtti. Eğitim-İş olarak mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
Sendikanın Talepleri
Kutay’ın açıklamasında aşağıdaki talepler öne çıktı:
-
Öğretmenlere insan onuruna yakışır ücret verilmesi.
-
Eğitim çalışanları arasındaki ayrımcı uygulamalara son verilmesi.
-
Ücretli ve sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılarak tüm öğretmenlerin kadrolu ve güvenceli atanması.
-
Tüm atamalarda mülakatın kaldırılması ve liyakatın esas alınması.
-
Ek ders ücretlerinin artırılması ve emekliliğe yansıtılması.
-
Eğitim emekçilerinin “köle değil, geleceğin mimarları” olduğunun kabul edilmesi.
-
Laik, bilimsel, adil ve kamusal eğitim anlayışının güçlendirilmesi.
-
Eğitim kurumlarının personel ihtiyacının nesnel ve bilimsel kriterlerle belirlenmesi.
-
Yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmesi.
-
Öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için etkin tedbirlerin alınması.
-
Meslek onurunun geri verilmesi.
Kutay, tüm olumsuzluklara rağmen öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutladı ve eğitim emekçilerini örgütlü mücadeleye davet etti.
