ÖZEL HABER: Gençağa Karafazlı
GÖRÜNTÜ: COŞKUN Özbucak
(ORDU)-25 Ekim Cuma günü, Ordu ili Fatsa ilçesine bağlı Aşağıbahçeler Mahallesi’nde, mahkeme kararıyla daha önce durdurulan maden sondajı faaliyetleri yeniden başlatıldı. Altıntepe A.Ş.’nin bölgede yürüttüğü sondaj çalışmalarına karşı Fatsa Doğa Çevre Derneği, Ordu Çevre Derneği (ORÇEV), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), çeşitli sivil toplum kuruluşları, siyasi parti temsilcileri ve bölge halkı tepki gösterdi.
Maden sahasında toplanan çevreciler, mahkeme kararlarının açıkça ihlal edildiğini belirterek çalışmaların derhal durdurulmasını istedi.
“Arsenik 10 katı, kurşun 17 katı, cıva çok daha yüksek oranlarda çıkmış”
Fatsa Doğa Çevre Derneği yönetim kurulu üyesi Alaattin Fatsa yaptığı açıklamada şunları söyledi, “2013 yılı ÇED raporuna göre yıllık 3 milyon 472 bin ton, yani yaklaşık 3,5 milyon ton kapasite öngörülmüştü.
Şu an sahada, mahkeme raporlarından öğrendiğimize göre yaklaşık 550 bin m³ liç sahasında atık var.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü; işlenen liç sahasında siyanürlenen toprak miktarını, atık miktarını denetlememiş. Kapasite aşılmış ama denetim yapılmamış.
2020 yılı ÇED dosyasında ise kurşun ve cıva bileşiklerinin arttığı kendi raporlarında beyan edilmiş. “Suyu kirlettik, toprağı kirlettik.” demişler.
Yetmemiş, bölgede akademik bir makale hazırlanmış. Topraktan, sudan, havzadan numuneler alınmış. Arsenik 10 katı, kurşun 17 katı, cıva çok daha yüksek oranlarda çıkmış.
Savcılık da bağımsız bir soruşturma yürütmüş. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün elemanları numuneleri alıp göndermiş. Savcılığın yaptırdığı analizlerde de aynı şekilde arsenik, kurşun, kadmiyum gibi ağır metallerin toksik seviyenin çok üstünde olduğu belirlenmiş.
Bilirkişi raporunun altında şu ifade yer alıyor: “Bu bölge uzun vadeli, öldürücü ağır metal kirliliğine maruzdur.” Peki, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ne yapmış? Gelmemiş, denetlememiş. Alan ihlalleri yapılmış. Biz davayı kazanmışız. ÇED iptal olmuş, ruhsat iptal olmuş. Ama yine de gelip denetlememişler.

“Beyefendiler! Bu topraklar sizin cirit atacağınız topraklar değil. Burası bizim toprağımız”
Bugün bakıyoruz, burada bir makine çalışıyor. Beyefendiler! Bu topraklar sizin cirit atacağınız topraklar değil. Burası bizim toprağımız!Bu insanlar sermayeye köle olmak için doğmadı. Uç beş kişi zengin olacak diye binlerce insan kanser olmayacak! Siz sermayenin uşaklığını yapabilirsiniz ama bu halk yapmayacak, bu köylü yapmayacak! Buradan tüm kurumlara sesleniyorum: Denetim görevini yerine getirin. Kaçak faaliyetlerin önüne geçin. Bizi yüzyıllar boyu sürecek bir ağır metal kirliliğine maruz bırakmayın. Bizim en büyük gücümüz kaba gücümüz değil, hafızamız! Adım adım imzaları biliyoruz, takip ediyoruz ve tarihin defterine not alıyoruz. Unutmayacağız! Gün olacak, devran dönecek! Bu köyde bugüne kadar 22 kişi kanser oldu. Bu imzaları unutmayacağız. Patronları da kanser zaten”
Cevat atar, ““Artık bu devletin bize sahip çıkması lazım! Ne bu? Zehir mi yiyeceğiz”
Canımızı verene kadar mücadele edeceğiz diyen Aşağı Bahçeler Mahallesi’ sakinlerinden Cevat atar, “2022 yılında Çevre Bakanlığı’na gittiğimizde köylülerin bayram yaptığını, kadınların sevinçten ağladığını biliyorum. Âmâ bugün aynı zehri bize yeniden vermeye çalışıyorlar.
Patronları kanser, çalışanlar Hasta! Gitsinler hastanelerde tahlil yaptırsınlar, kanser mi değil mi baksınlar. Bu köylülerin hepsi hasta. Ben de hastayım. Artık bu devletin bize sahip çıkması lazım! Ne bu? Zehir mi yiyeceğiz? Milletin parasını yabancıya mı kazandıracağız? Bu topraklar bizim!Canımızı verene kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi

“Ben yasayı tanımam, mahkeme kararlarını dinlemem, burada yaparım”
Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, “ÇED kararı 2013 yılında çıktı, 2015 yılında işletmeye başlandı. Buradaki yöre halkıyla birlikte TMMOB tarafından da dava açıldı. Ordu Çevre Derneği olarak 2020 yılının Nisan veya Mayıs ayında ÇED Genel Müdürlüğü’ne başvuru yaptık. Buranın ruhsatının ve ÇED çalışma süresinin ne zaman dolduğunu sorduk. Gelen cevapta “3 ay uzatıldı” denildi. Sürenin sonuna doğru tekrar dilekçe yazdık, bu kez “süre dolmuştur” yanıtını aldık. Dolduğu tarih 27 Ocak 2021.Bu da ÇED sürecinin sona erdiği anlamına gelir. Ruhsat ise 2005 yılı içinde verilmişti ve 25 yıllık süresi doldu. Yani burada ne ruhsat var, ne de geçerli bir ÇED izni. Su anda burada yapılan sondaj tamamen orman kanununa aykırı bir faaliyettir. Ben yasayı tanımam, mahkeme kararlarını dinlemem, burada yaparım” deniyor.
Bu, açıkça bir güç gösterisidir.

“Bu sondaj kanunsuz kaçak bir sondajdır hangi hakla, hangi kanunla gelip bu toprağı delip deşik ediyorsunuz”
Fatsa Doğa Çevre Derneği yönetim kurulu üyesi Av. Nur Hilal Gündüz yaptığı açıklamada şunları söyledi. “Bugün Ordu İl Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’ne gittik. Bizzat müdürle görüştük. Elimizde mahkeme kararlarıyla gittik ve dedik ki:” Bakın, bu altın madeni şirketinin geçerli bir ÇED kararı yok.”2014’te başlatılan ÇED süreçleri, 2024’te Danıştay 4. Dairesi’nin kararıyla kesin olarak iptal edildi.
Bunu söylediğimizde bize “Bizim bu karardan bile haberimiz yok.” dediler. “Bizim sondajdan bile haberimiz yok.” dediler. Şimdi haberleri oldu, gereğini yapacaklarını söylediler. Ayrıca bu alanın çalışabileceği bir ruhsatı da yok.2023 yılında Ordu İdare Mahkemesi’nin verdiği, Danıştay 6. Dairesi’nin onadığı kararla ruhsatlar da iptal edildi. Bu şirket sadece rehabilitasyon sürecini yürütebilir. Önün için bakanlığa başvurmuşlar ve projenin onaylanmasını bekliyorlarmış. Ama siz neye dayanarak buraya sondaj makinesi getiriyorsunuz? ÇED yok, Danıştay iptal etmiş. Yeni ÇED yok, ruhsat yok, resmi başvuru yok! Bugün bizzat müdürlükte “Sondajla ilgili bize hiçbir başvuru yapılmadı.” dediler halde hangi hakla, hangi kanunla gelip bu toprağı delip deşik ediyorsunuz? Hâlâ hukuksuzca burada kalmaya devam ediyorsunuz. Bu şirket yetkilileri zaten yargılanıyor.7 Kasım’da çevreyi kasten kirletme suçundan yeniden yargılanacaklar. Tüm bunlara rağmen süreci sürdürüyorsunuz. Buğun itibariyle yeniden suç duyurusunda bulunacağız ve bu sondaj makinesinin derhal buradan kaldırılmasını talep ediyoruz. Sayın Valilikten, Ordu Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nden ve tüm yetkililerden gereğinin yapılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı

