Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Özgür Özel’den hakkında soruşturma başlatılmasına ilişkin açıklama

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin, “Soruşturmayı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin, “Soruşturmayı yargı sistemimiz açısından olumlu bulduğumu ifade etmek isterim. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın apar topar da olsa, kendi yetki ve sorumluluk alanını korumaya yönelik olarak atmış olduğu adımı takdirle karşılıyorum” değerlendirmesini yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kartalkaya’daki yangın faciası davasını Bolu’da takip etti.

Davaya ilişkin basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özel, “Hepimizin yüreklerini dağlayan, çok uzun süredir bütün Türkiye’nin konuştuğu, ilk günlerde yapılan bilirkişi görevlendirmesi sonucunda yazılan raporun siyasi saiklerle kabul edilmediği, reddedildiği, önce o rapora korsan denildiği, sonra rapora korsan denilmesinin bir korsan faaliyeti ortaya çıktığı bir süreci hep birlikte takip etmiştik” dedi.

“Devamında bugün nihayet sanıkların bir kısmı bugün hakim karşısına çıktı” diyen Özel, “Ama esas sanık olması gereken kişiler bugün hakim karşısında değil. Bunun bir tane sorumlusu var, o da Turizm Bakanı. Çünkü o izin vermiyor. Savcı diyor ki ‘benim şu kamu görevlilerini de yargılamam lazım’, Turizm Bakanlığı izin verecek, vermiyor” ifadelerini kullandı.

Özel, şöyle devam etti: “Neden vermiyor? Çorabın söküğünü eli bir tutarsa çektikçe, çektikçe bana kadar gelir. Bunu biliyor Turizm Bakanı. Bu işin en baş sorumlusu olduğunu ve ilk andan itibaren suçluların telaşı içinde olduğunu hepimiz biliyoruz. Savcılığın talebi bakanlık tarafından reddedilmişti, buna karşı hukuki yollara başvuruldu. En kısa sürede kamu görevlilerinin de hakim karşısına çıkabilmesini ümit ediyoruz.”

SORUŞTURMA YANITI

CHP MYK toplantısının ardından yaptığı konuşma nedeniyle hakkında soruşturma başlatılmasına ilişkin bir soruya yanıt veren Özel, şunları söyledi:

“Soruşturmayı yargı sistemimiz açısından olumlu bulduğumu ifade etmek isterim. Soruşturma dün akşam saatlerinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açıldı. Kendisini Türkiye başsavcısı bilen ve hiç şüphe yok ki bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’nı ezerek, onun yetki alanına girerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yapması olası bir yetki aşımına karşı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın apar topar da olsa, kendi yetki ve sorumluluk alanını korumaya yönelik olarak atmış olduğu adımı takdirle karşılıyorum.

Bir soruşturma açılacaksa o soruşturmanın yeri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ydı. O açıdan iyi bir şeydir. Benim hakkımda soruşturma açarlar, fezleke düzenlerler, o ayrı bir meseledir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın, önce Ümit Özdağ olayında Antalya Cumhuriyet Başsavcısı’nın, sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’nın, yine Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı’nın yetkilerini tanımayıp, onlara mesleklerini öğretip, adeta onları paspas edip kendisini ‘Ben ayrıcalıklıyım. Ben beyefendi tarafından görevlendirildim. Ben hudut tanımam, sınır tanımam. İstanbul’un bu tarafına da bakarım, bu tarafına da bakarım. Anadolu’ya da ben bakarım. Her yere ben bakarım’ diyecek hadsizliğine bu kez fırsat vermedikleri için Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’nı tebrik ediyorum. Doğru iş yapmış.”

ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI

AKP’li Bekir Bozdağ’ın erken seçime yönelik açıklamalarını değerlendiren Özel, şunları kaydetti:

“Bekir Bey’in duymadığı bir çığlık var. O da geçinemeyen milletin, işsiz kalan milletin, adaletsizliklere isyan eden milletin sandık talebidir. Sandık Bekir Bey istediğinde ya da beyefendisi istediğinde değil, millet istediğinde gelir. Millet ‘Adayımı bırak, sandığımı getir. Kararı ben vereceğim’ diyor. Bunlar büyük hukuksuzluklarla ilerliyorlar. Bugün izlediğimiz dava ile ilgili içeriği siyasileştirmek istemiyoruz. Ama Sayın Erdoğan’ın da çok yakından tanıdığı insanlar burada neler gördüler, neler yaşadılar, neye isyan ediyorlar bunları görmek lazım. Türkiye’de devleti taşıyan bütün kolonlar, bütün kirişler çatlamış durumda. Bunun onarılması için milletin bu işe el atması gerekiyor. Millet bu işe el atıyor. Biz dedik ki ‘Gelin 2 Kasım’da, eğer kendinize güveniyorsanız.’ Erdoğan diyor ya ‘Ben de anket yaptırdım’ diyor. ‘Bütün anketler bir yana, bende bir anket var. Birinci partiyiz.’ Ne ala? Gelin sandığı Kasım’ın başında koyalım ve bu seçimi yapalım. Seçimden korkmamak, şimdilik bir iştir. Bu günlük bir iştir. İki yıl vadeli bir iş değildir. Bekir Bozdağ seçimden korkmuyor ama iki yıl vadeli korkmuyor. Kasım’dan korkuyor. Önümüzdeki Nisan’dan korkuyor. ‘İki yıl geçsin, 2027 gelsin. O zaman biz seçimden korkmayacağız inşallah’ diyor. O gün de gelince korkacaklar, kaçamayacaklar. Ama milletin o günü beklemeye tahammülü yok. O yüzden benim de böyle bir tavizim olamaz. Kusura bakmasın.”