Demirtaş’la görüşen Özgür Özel’den ‘çözüm süreci’ mesajı: Engelleyici olmayacağız
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı Edirne Cezaevi’nde ziyaret etti. Özel’e “Kadınların çığlığını duyuyoruz” başlıklı çağrı metnini ileten Demirtaş, bu metni sosyal medya hesabından da yayımladı. Demirtaş’ı ziyaretinin ardından açıklamalarda bulunan Özel, ‘çözüm süreci’ tartışmaları hakkında, “Mutlaka ve mutlaka samimiyet çağrısı yapıyoruz” dedi. Demirtaş’ın önemli bir aktör olduğunu vurgulayan Özel, “CHP bu konuda engelleyici olmayacaktır. Tarih önünde üzüntü duyacağımız bir pozisyonda kalmayacağız” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tutuklu bulunan HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş‘ı Edirne Cezaevi‘nde ziyaret etti.
Ziyaret öncesinde Demirtaş’ın avukatları, Demirtaş’ın kitabını ve yazdığı çağrı metnini Özgür Özel’e teslim etti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Ziyarete ilişkin konuşan Özel, “Çok acılar çekiyoruz, çok üzüntülere tanıklık ediyoruz. Emin olun, Türkiye’de insanlar birbirini sevdikten, toplumsal barışı hep beraber içselleştirdikten sonra nasıl 100 yıl önce sonu çok güzel olmuştu, Türkler ve Kürtler, Türkiye’de yaşayan herkes hep beraber büyük bir işgali sona erdirmişler ve genç bir Cumhuriyet kurmuşlardı, yine sonu muhteşem olacak. Bu sefer ilk yüzyılda yapamadıklarımız varsa hep birlikte onaracağız ve toplumsal barışı hep sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.
Güneydoğu’na yapacağı ziyaretten bahseden Özel, “Bölgeye yapılacak 6 gündeki halkı ziyaretin ilk günü bugündür. Bugün Selahattin Demirtaş’la görüşmeden, konuşmadan 6 günde 6 ilde olmanın anlamı olmazdı” ifadelerini kullandı.
“DEMİRTAŞ GİBİ BİR AKTÖRÜN ALTI KALIN KALIN ÇİZİLMELİ”
Özel, şöyle devam etti: “Türkiye bir sorunu çözecekse, aşacaksa, silahlar bırakacaksa, analar ağlamayacaksa, Türkiye hep birlikte kalkınmaya, güçlenmeye, zenginleşmeye ve demokratikleşmeye önem verecekse, bunun adımı atılacaksa tüm aktörler kıymetlidir. Ancak Selahattin Demirtaş gibi bir aktörün öneminin altı kalın kalın çizilmelidir. Gelecekte iyi şeyler olacaksa Türkiye için, kimse kimseyi engellememeli, kişisel çıkarlar ya da siyasi çıkarlar üzerinden hesap yapılmamalı. Ulusal çıkarlar, ülkenin çıkarları birlikte gözetilmeli.”
SİYASETTEKİ ‘ÇÖZÜM SÜRECİ’ TARTIŞMASI
Siyasetteki ‘yeni çözüm süreci’ tartışmalarına da değinen Özel, “Bu süreci çok yakından, çok yanıbaşından, ihtiyatla, temkinle ve dikkatle takip ediyoruz. Özellikle mutlaka ve mutlaka samimiyet çağrısı yapıyoruz. Bir samimiyet var mı, yok mu görmemiz lazım. Herkes kendine göre bir tarif yapıyor, ben bir tarif yapacak değilim. Ben bölgeye gideceğim, 6 günde 6 ili ziyaret edeceğim. 1 haftanın sonunda döndüğümüzde genel bir değerlendirmede de bulunacağız. Kimse ittifakının ya da partisinin çıkarını düşünerek bir şeyler yapmaya kalkmasın. Kimse kimseyle alay etmesin, kimse kimsenin aklını hafife almasın” değerlendirmesinde bulundu.
TBMM VURGUSU
“Biz sayın Demirtaş’la birlikte memleketin neredeyse tüm sorunlarını hızlı hızlı ve sayın Demirtaş’ın kıymetli değerlendirmelerini dinleyerek müzakere ettik” diyen Özel, şunları söyledi:
“Adalet konuştuk, ekonomik krizi ve ekonomik krizin toplumun en kırılgan kesimlerini nasıl zorladığını konuştuk, mutabık oldğumuz konularından birisi de TBMM’nin önemiydi. TBMM’nin odakta olmadığı hiçbir şey sonuç almadı, almayacak. TBMM’nin önemini vurgulayama devam edeceğiz. Sayın Demirtaş’la ve sayın Selçuk Mızraklı’yla bundan sonra da özellikle iletişim halinde olmamız ve birbirlerimizin görüşlerine ihtiyaç duyduğumuz her an görüşmeye, iletişim halinde olmaya, yüz yüze görüşme konusunda bir mutabakatımız var.”
Özel, şunları ifade etti: “Çok yakından takip edeceğimiz bir süreçte sayın Demirtaş’ın öneminin altını bir kez daha çiziyorum. Herkes farklı aktörlere çağrı yapıyor. Yapılsın, yapılmasında bir mahsur yok. Bu çağrıları en beklenmedik aktörler yapıyorsa bu reddeceğimiz bir şey değildir. Bizim görmek istediğimiz mesele, bütün Türkiye’nin çıkarları için doğru bir adımın hep beraber atılmasıdır. CHP bu konuda engelleyici olmayacaktır. Tarih önünde üzüntü duyacağımız bir pozisyonda kalmayacağız. Tarih önünde gelecekte bugünler hatırlandığında gurur duyacağımız pozisyonda olacağımızı ifade ediyorum.”
FETHULLAH GÜLEN’İN ÖLÜMÜ
Gülen yapılanmasının lideri Fethullah Gülen’in ölümü hakkında konuşan Özel, “Kişiler öldüklerinde öbür dünyaya veballe gidiyorlarsa herhalde bu dünyadan öbür dünyaya en çok veballe giden kişi Fethullah Gülen’den başkası değildir. Gerisinde çok acılar, kötülükler, ihanetler bıraktı ve gitti. Gittiği yerde hesabını verir. Türkiye’de yargı önünde hesabını vermesini isterdik ama olmadı” ifadelerini kullandı.
Özel, şöyle devam etti: “Ancak o gidince bir şey bitiyor diye kimse düşünmesin. Çünkü koca bir sermaye bıraktı arkasında ve onun gibilerin önünde. Koca bir siyasi organizasyon bıraktı arkasında, Türkiye’de belki aktiviteleri görünür değil ama dünyanın dört bir yanında var. Bunlara karşı tetikte olmak lazım. Devletin içine sızıp devletin silahını kendi silahı yapmış bir terör örgütünden ve liderinden bahsediyoruz. 55 yıl önce Sızıntı adıyla çıkmış bir dergiden ve devletin her yerine sızmış bir terör örgütünün liderinden bahsediyoruz. Bu tehlike bitti gibi bir düşünceye kimse kapılmasın. Bu sinsi örgüte karşı herkes tetikte olmalıdır. Bunun dışında söyleyecek her laf israf.”
‘YENİDOĞAN ÇETESİ’
‘Yenidoğan çetesi skandalıyla ilgili CHP’nin yeterli tepki vermediği eleştirilerine” ilişkin soruya yanıt veren Özel, “Yenidoğan çetesi ile ilgili konu ortaya çıktığında ben Alanya’daydım. Hemen orada açıklama yaptık. Toplumun CHP’nin yaptığı muhalefetten bir eksiklik gördüğü yok. Ama sosyal medyada CHP’nin yaptığı muhalefetin karşısında. İlk açıklamayı biz yaptık, ilk görevlendirmeyi biz yaptık, en sert öneriyi de ben yaptım” ifadelerini kullandı.
DEMİRTAŞ ÇAĞRI METNİNİ YAYIMLADI
Öte yandan Selahattin Demirtaş, Özgür Özel’e ilettiği çağrı metnini sosyal medya hesabından yayımladı.
Demirtaş, paylaşımında, “Bu çağrı metninin hazırlanmasında bile bana öğretmeye, katkı sunmaya devam eden mücadeleci tüm kadınlara selam ve teşekkürlerimle… Jin Jîyan Azadî Kadın Yaşam Özgürlük” ifadelerine yer verildi.
DEMİRTAŞ’IN ÇAĞRISI
“Demirtaş’ın çağrı metninde şu ifadeler yer aldı:
Kadınların Çığlığını Duyuyoruz…
Bu çağrı ben dahil tüm erkeklere, zihniyetimizle yüzleşme çağrısıdır.
Kadınlara yönelik cinayet, şiddet, tecavüz, taciz, tehdit vakaları kan donduran vahşet boyutlarına ulaştı. Kadınlar için sokaklar, iş yerleri, okullar, hastaneler hatta yaşadıkları ev bile cehennem azabına dönüştü, toplumsal kaygı içindeyiz.
Bir erkek olarak bu konuda çağrı yapmak bile zor çünkü cinsiyet olarak fail olan tarafta yer aldığımı biliyorum. Kadınların maruz kaldığı şiddet, bireysel değil toplumsal bir sorunun yansımasıdır ve bu soruna karşı mücadeleyi salt kadınların omzuna yüklemek yerine biz erkeklerin de elimizi taşın altına koymamız gerektiği açıktır.
Buradan tüm erkeklere sesleniyorum, sadece bir dakika duralım ve düşünelim; suçu, suçluyu başka yerde aramayalım. Bu düzenin aratılmasından, şiddeti besleyen zihniyetin oluşmasından lemlerimizle, eylemlerimizle hepimiz sorumluyuz.
Sorgulamaya, değişime kendimizden başlayalım. Biz erkekler doğuştan bu kadar vahşi, barbar, acımasız değiliz. Erkek egemen zihniyeti adım adım biz yarattık ve bu şiddet döngüsünün kurulmasına biz sebep olduk. O halde eşit, adil, güvenli bir yaşam inşa edilmesine fırsat sunma sorumluluğu da bizdedir.
Kalıcı bir çözüm bulmak için, erkeklerin bu konudaki sorumluluğu sessiz kalmaktan öte hem özeleştiri yapmak hem de sistemi dönüştürmeye yönelik taleplere destek olmaktır. Ancak bu destek, kadınlara ne yapmaları gerektiğini söyleyen dil yerine, onların yanında yer alarak ve dinleyerek verilmelidir. Bu yazı da toplum olarak sorumluluklarımızı yeniden hatırlamak için kaleme alındı.
Unutmayın; kadınlar biz erkeklere sesleniyor, isyan ediyor, feryat ediyor, mücadele ediyorlar. Biz de kendimizle samimiyetle yüzleşerek kadınların mücadelesine omuz verelim.. Bu utanca, bu vahşete ve barbarlığa ortak olmak istemeyen tüm erkeklere çağrımdır, gelin her yerde yüksek sesle biz de haykıralım ve “Kadınların çığlığını duyuyoruz.” diyelim.
ERDOĞAN, ÖZEL VE SİYASİLERE ÇAĞRI
Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, bugün ziyaretimize gelen Sayın Özgür Özel’e, tüm siyasi parti liderlerine, milletvekillerine, yargı mensuplarına, barolara, belediyelere, sivil toplum örgütlerine, güvenlik bürokrasisine çağrı yapıyorum:
Acil ve etkili tedbirler için lütfen iş birliği yapın, kadınların isyanını ve haklı taleplerini duyun. Siyasetteki erkek egemen dili, modeli, politikaları ve uygulamaları değiştirerek işe başlayalım.
Toplumsal barışı inşa etmek istiyorsak gelin önce buradan başlayalım. Çünkü özgürlük ve demokrasi herkes için hayata geçmeden barış da sağlanamaz.
Bu çerçevede kadınların talep ve beklentilerini, sadece aracılık ederek bir kez daha duyurmak istiyorum.
Acil önlemler:
1- İstanbul Sözleşmesi yeniden imzalanmalı ya da iptalinden vazgeçilmeli. Sözleşmede yer alan tüm maddelerin uygulanması için ivedilikle harekete geçilmeli.
2- Kadınlara yönelik suçlarda cezasızlığa son verilmeli. Tehdit, hakaret, şantaj, ısrarlı takip gibi suçlarda da tutuklama dahil cezai ve kontrol tedbirleri uygulanmalı.
3- Devlet kurumları ve yöneticileri, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığa karşı net bir tutum içinde olmalı ve kadın aleyhine açıklamalardan kaçınmalı.
4- Kadına yönelik tehdit, şiddet suçu şikayete bağlı olmamalı, şikayet olursa da şikayetçinin ismi ve adresi gizlenmeli, soruşturma kamu adına yürütülmeli ve Bakanlık soruşturmanın bizzat tarafı olmalı.
5- Kadına yönelik şiddet ve cinayet soruşturmaların’ kadına yönelik şiddete karşı düzenli eğitim ve destek alan polisler, savcılar ve hakimler yürütmeli.
6- Kadına yönelik tehdit ve şiddet, katalog suçlara dahil edilmeli ve tutuklama sebebi sayılmalıdır.
7- Bakanlıkça geliştirilecek bir uygulamayla kadınlar, telefonlarından tek tuşla o anki baz istasyonundan sinyal alan tüm telefonlara yardım sinyalı gönderebilmelidir.
8- Sokak aydınlatması olmayan tek bir park ve sokak kalmamalı.
9- Gece ve gündüz; park, sokak, meydan ve caddelerde güvenlik tedbirleri arttırılmalı.
10 -6284 sayılı yasada yer alan elektronik kelepçe, tüm riskli vakalarda uygulanmalı.
Orta Vadeli Önlemler:
1- Kadın hakları ve toplumsal cinsiyet konuları ilkokuldan itibaren zorunlu ders olarak müfredata dahil edilmeli.
2- Kadınlara yönelik istihdam olanakları arttırılmall, tüm iş yaşamında kadınlara iş güvencesi ile eşit işe eşit ücret politikası uygulanmalı.
3- Sığınak sayıları arttırılmalı, sığınaklardaki kadınları güçlendirme politikalarına önem ve öncelik verilmeli.
4- Ücretsiz olarak 7/24 herkesin ulaşabileceği, her dilde hizmet veren Alo Şiddet hattı kurulmalı.
5- Tüm il ve ilçelerde yaygın halk eğitimleri, paneller, açık oturumlar, konferanslar düzenlenerek erkelerin bilinci arttırılmalı. Tüm billboardlarda her ay, bir hafta boyunca sadece bu konuda duyarlılık çağrısı yapan afişlere ücretsiz yer ayrılmalı.
6- Özel televizyon kanalları ve TRT’nin tüm kanallarından, her gün kamu spotu niteliğinde yayınlarla bu konu işlenmeli. Hazırlanacak video hakkında kadın örgütlerinden görüş alınmalı.
7- Televizyon dizilerindeki kadına yönelik şiddet içeren sahnelere son verilmeli.
8- Kadın örgütlerinin talepleri doğrultusunda ve İstanbul Sözleşmesi’nde de yer alan Cinsel Saldırı Kriz Merkezleri kurulmalı.
9- Tüm illerde tüm kadın örgütlerinin de yer aldığı kadına dönük şiddet ve ayrımcılığa son koordinasyonları kurulmalı.
10- 6284 sayılı yasadaki koruyucu ve önleyici tedbirler kadınların talebi halinde hızlıca alınmalı, yasanın tartışılmasına son verilmeli.
11- Kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz kapsamında hüküm giymiş kişilerin cezaevinde kadınlara dönük ayrımcılık ve şiddete karşı zorunlu eğitim almaları sağlanmalı.
12- Bu çalışmaların tümü, kadın örgütleri ve ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla ortak irade ve birlikte çalışmayla hayata geçirilmeli, şiddete karşı mücadelede yan yana ve kararlı bir duruş sergilenmeli.