Nöbetçi Eczaneler
Resmi olmayan sonuçlara göre, Türkiye’nin artık yedi başörtülü belediye başkanı var.
BDP Van Erciş Belediye Başkanı Diba Ermiş Keskin, BDP Diyarbakır Kocaköy Belediye Başkanı Berivan Elif Kılıç, BDP Diyarbakır Hazro Belediye Başkanı Güler Özavcı Doğu ve BDP Bitlis Belediye Eşbaşkanı Nevin Daşdemir Dağkıran, AK Parti Konya Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, Ankara Güdül Belediye Başkanı Havva Yıldırım ve Eskişehir Milhazi Belediye Başkanı Zeynep Akgün.
Bianet’ten Çiçek Tahaoğlu’nun haberine göre, BDP’nin başörtülü belediye başkanları “Biz her zaman hak mücadelesinin içindeydik. Sadece dışarıdan bakanlar yeni farketti. Erkek sistemi kadın başkanlarla yıkacağız” diyorlar.
BDP’li belediye başkanlarının görüşleri şöyle;
“Erkek sistemi kadın başkanlarla yıkacağız”
BDP Diyarbakır Hazro Belediye Başkanı Güler Özavcı Doğu:
Hazro’nun ilk defa bir kadın başkanı oluyor, artı başörtülü bir başkanı oluyor. Bu benim için ayrıca bir gururdur.
Biz 28 Şubat sürecini yaşadık, ben de mağdurlarındanım. Okulumu uzatmak zorunda kaldım. Kamuda yer alabilmek için büyük bir mücadele verdik ve haklarımızı aldık. Şu anda bu kadar başörtülü kadın başkan olması da bu kazanımın sonucudur.
Kürtler kimliklerine olduğu kadar dinlerine de sahip çıkarken, tüm dinlere de çok saygılı bir halk. BDP tüm etnik ve dini farklılıkları bünyesinde barındırmaya çalışan bir parti.
Eşbaşkanlık sistemiyle, yerel yönetimleri katı merkeziyetçi sistemden çıkarmayı hedefliyoruz.
Erkek egemen sistemi kadın başkanlarla yıkabileceğimizi düşünüyoruz. Böylelikle kadın çalışmalarına ağırlık vereceğiz, yapacağımız tüm çalışmalar toplumsal cinsiyete etki raporu ekseninde geliştireceğiz. Böylece kadının yaşama daha fazla dahil olmasını hedefliyoruz.
“Kadına evin dışında bir yaşam alanı yaratacağız”
BDP Bitlis Belediye Eşbaşkanı Nevin Daşdemir Dağkıran:
Ben örtülü bir eşbaşkan olarak partimin kadın özgürlüğüne olan yaklaşımını çok önemsedim ve içinde yer aldım.
Bitlis yapı itibarıyla muhafazakar bir yer ama halk eşbaşkanlık sistemini benimsemiş, o erk iktidarın önüne geçmiş.
Burada mevcut yönetimler hep kadına hizmet götürmemiş ama kadın üzerinden siyaset yapmış. Biz bu anlayışı yıkacağız.
Kadının da eşit temsiliyetini ön planda tutacağız. Kadına evin dışında farklı bir yaşam alanı yaratılması gerektiğini düşünüyoruz.
Kadınlarla bir araya gelip, onların talep ve ihtiyaçları doğrultusunda projeler gerçekleştireceğiz. İnanıyorum ki halk da bu çalışmadan memnun kalacak.
“Şimdiye kadar belediyede kadın memur bile çalışmamış”
BDP Diyarbakır Kocaköy Belediye Başkanı Berivan Elif Kılıç:
Kocaköy’ün ilk defa bir kadın başkanı oluyor. İki kadın arkadaşımız da belediye meclisinde yer alıyor. Bu çok önemli çünkü şimdiye kadar Kocaköy belediyesinde kadınlar memur olarak bile çalışmamış. Belediyeye gidip bir hizmet almamış.
Bundan sonra erkeklerin olduğu her yerde kadınlar da olacak. İlk defa kadınlar da yönetecek ve kadınlar çözüm bulacak. Toplumun yarısını kadınlar oluşturuyorsa, kadınların yönetimde yer alması çok önemli.
Şimdiye kadar kamusal alanlarda başörtüsü sorunu vardı. Bugün başörtü her yere giriyor ve bu çok iyi bir şey çünkü biz ne olursak olalım bunu ifade edebiliyoruz. Başörtülü olmam belediye başkanı olmama engel değil.
Belediyeler halka hizmet veriyor ama kadın bakış açısı yok.
BDP olarak hazırlayacağımız toplumsal cinsiyet etki raporlarıyla, belediyelerin yaptırdığı yolların, parkların kadınlara ne kadar hizmet verdiği ortaya çıkacak ve sonraki projeler buna göre geliştirilecek.
“Mor koltuklara oturacağız”
BDP Van Erciş Belediye Başkanı Diba Ermiş Keskin:
Şimdi dışarıdan bakınca başörtülü olmamız ilgi çekiyor ama başörtülü kadınlar yıllardır bu mücadelenin içinde yer alıyor. Bizim mücadelemiz halk mücadelesidir. Halk kelimesinin altında kabullenilmemiş, hor görülmüş her kesim ve her inanç vardır. BDP, Kürdü, Türkü, ateisti, dindarı, eşitlikten yana her kesimin buluştuğu ve kucaklandığı bir partidir.
Ama dışarıdan bakanlar, bizi yeni görmek zorunda kaldı. Aslında biz hep vardık, hak ve halk mücadelesinde birbirimize saygılı bir şekilde birlikte yürüyorduk.
Kadınlar olarak görünür olmamız eşbaşkanlık sistemiyle oldu. Bu da Türkiye halklarının dikkatini çekti. Eşbaşkanlık, kadınların karar alma mekanizmalarında kendi özgünlüğüyle ve sözüyle ortaya çıkmasını sağladı.
Ama şunu da söylemek istiyorum; biz yıllardık halkımıza eziyet çektirenler insanları taşıyan koltuklarda oturmak istemiyoruz. Fark ettiyseniz tüm makam koltukları döner koltuktur. Biz de Türkiye’deki demokrasi mücadelesinde bir etkimiz olsun dedik ve fabrikadan dönmeyen, sabit makam koltuğu siparişi verdik. Üstelik koltuklarımız diğer makam koltukları gidi siyah değil, mor olacak. Kadının özgürlüğü en çok o koltuklara yakışacak.
