Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fakir Yilmaz

7 YÜZÜNDEN KUTLAYAMADIĞIMIZ 14 ŞUBAT..

7,4 şiddetindeki Marmara depremini Kocaeli’nde müstakil bir evde bizzat yaşayıp yine Marmara bölgesinde olduğum bir esnada sıranın onda olduğu söylenen İstanbul’da aynı depremle yerle bir olan Yalova’yı izleyen 6. katlı bir evde uyurken 6 Şubat sabahı Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 şiddetinde ki depremlerle uyanıp, sarsılıyorum.
Ve hızla akıp giden geride kalan o acılı, kara günlerin içinde kalan onca yaşanması gereken güzel günlerin de toz, buz olan binaların molozları altında kalan canlar misali kutlanamadığını da hatırlıyor, üzülerek o yaşanması düşünülen ama yaşanamayan günlerin içinde kalan önemli günlerden birinin de sevgililer günü olmasıydı.
Tam bunu düşünürken bu yıl yaşanan acıların döktüğü göz yaşları arasında kutlanmayan 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla 2013 yılında ele aldığım bir yazım facebook anıları içinde önüme düşüyor.
Ve ‘Sevgililer Günü Geride Kaldı..’ başlıklı yazımı yeniden okurken üzerinden geçen onca yıla rağmen sanki bugünü anlattığını ve devam eden yaşamın ana kaynağı olan sevginin yeniden yeşermesi için yine biz insanların kalben gayretini, sevgiyi hatırlatan güzel duyguları, anları unutmadan şu an gözlerimizden akan göz yaşı kadar da olsa damlatacağı sıcak bir sevgi damlasına ihtiyaç olduğunu unutmamak gerek..
Evet yıl 2023 te olsa, üzerinden 10 yıl geçsede 2013 yılında yazmış da olsam, sevgiyi, sevilmeyi, sevgiliyi hatırlatan her şeye yeniden sarılmak için zaman kayetmemek ve ekteki, aşağıdaki yazıyı bir kez daha okuyup, kendimize gelmek gerek…
İşte o yazı.
Bugünkü cumartesi yazımı, 14 Şubat Sevgililer günü ele almak isteyip, yazamadığım düşüncelerime bırakacağım..
Çünkü diğer düşüncelerim ve haberlerimin son günlerde birilerini bir hayli rahatsız ettiğini duyup, öğreniyorum.
Buna neden ise her şeyi toz pembe görmek isteyenlere var olanları yazıp, yorumlayıp, haber yapmamdan dolayı olduğunu söylesem sanırım çoğunuzun son günlerde yaptığım haber ve yorumları bir kez daha okuyarak, anlarsınız anlatmak istediğimi…
Siyasi ve yerel sorunlardan uzak yazılardan biraz uzak kalmak için ele aldığım bu yazımında yine birilerini (!) rahatız edeceğini bilsem de yazmaya karar verdiğimi yazan biri olarak bugün gecikmeli de olsa sevgililer günü yazmayı düşünüp, ertelediğim yazımı yazacağım.
Evet geçtiğimiz günlerde bir sevgililer gününü daha geride bıraktık.
Kiminin bir gül alarak sevdiğine gittiği, kiminin ise sevgilisini yanına alıp, eğlendiği, kimilerinin ise çekip, giden sevgilileri andığı 14 Şubat günü dünyada da 1 Milyara yakın yakının kadının dans ederek kadına şiddeti kınadığına şahit olduk.
Gelelim sevgiye…
İnsan yaşamında sevginin ne kadar önemli olduğunu anlatmanın faydası var mı bilmem ama bu yaşamın sevgi ve saygı içinde geçmesinin insanlara mutluluk verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Sevgiyi hissederken bu hissi çeşitli şekilde anlayan ve yansıtan biz insanların sevmeye, sevilmeye ne kadar muhtaç olduğunu da yaşamın ağır çarkları içinde geçen günler içinde adına ‘sevgili’ denen anlarda yaşananlardan anlamak daha güzel, bi o kadar da etkili bir duygu.
Evet sevginin, sevilip, sevmenin insan hayatında büyük rol oynadığını kimsenin inkâr edemeyeceğini de bilen biri olarak en güzel şeyin, bu kısa hayatı yaşarken önce hayatı, ardından o hayatın penceresinde karşılaştıklarına hep sevgiyle, saygıyla bakmak gerekir.
Çünkü sevginin güzel ve mutlu yaşamın ana kaynağı olduğunu unutmamak ve ona göre davranmak gerekir…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER