Yurttaşlardan çay tepkisi “Çayda ne aroma, ne burukluk ne de kahve ile rekabet edebilecek tat kaldı”

Sn. Ulusal çay konseyi ilgilileri;

Toprağın yıllarca kimyasal gübre ile asidik hale getirilerek zehirlenmesi, filiz veriminin düşmesi, bilinçsiz çay üreticimizin standart dışı yaprak ve filiz toplayıp teslim etmesi, rotervan kullanımı son 40 yıldır Rize çayının o orijinal tadını aldı götürdü.

Biz çay tiryakileri istemeyerekten de olsa bu çay tadına tam alışmışken son 10 senede bir extrakt saçmalığı başladı. Çayda ne aroma, ne burukluk ne de kahve ile rekabet edebilecek tat kaldı. Gıda kodeksi çay tebliğinde ilave renklendirici katkı olarak bile zikredilmediğinden bir boşluk yaşanmaktadır. Herkes kafasına göre bir oran belirlemiş uygulayıp çayı katlediyor.

Dünyanın Türkiye’den başka hiçbir ülkesinde demleme çaya organikte olsa renklendirici katılmaz, İcetea türü soğuk içecekler dışında. Özel sektörün denetimsiz bırakılması sonucu, çayı renkli bir su görüp daha fazla kar elde etme hırsı, rekabette fiyat odaklı strateji izlenerek kolaycılığın tercih edilmesi sonucu fb sahipleri çayda ne tat ne de içim zevki bıraktı. Milli içecek çayın, bugün yıllık 250-300 bin ton kuru çay olarak tüketiliyor olması tamamıyla tüketici için alternatifi olmadığı, en ucuz içecek olmasındandır.

Eminim konsey olarak bu konuda çok şikayet alıyorsunuz, siz de bu gelinen durumdan memnun değilsinizdir. Bu bağlamda çay harmanlarında extrakt kullanımının kaldırılması, en azından sınırlandırılması için hükümet nezdinde bir teşebbüsünüz olacak mı? Üründe rekabetin kalite ve ucuzluk getirmesi esas iken çayda tam aksi bir durum 50 yıldır devam ediyor. Ltfn. görüşlerimi dikkate alarak ilgili yerlerde dile getiriniz. Teşekkürler.” ifadelerini kullandı