Nöbetçi Eczaneler
ÖZEL HABER: Gençağa KARAFAZLI
(RİZE) – Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalarda yapılan olağan kongrelerde yaşanan gelişmeler, sendika üyeleri arasında ciddi rahatsızlıklara ve istifalara yol açtı. Özellikle aday belirleme süreçlerinde siyasi müdahalelerin etkili olduğu iddiaları, sendikal demokrasinin askıya alındığı yönündeki eleştirileri artırdı.
Türkiye Kamu-Sen’de Anti-Demokratik Süreç Tartışması: Üyeler Tepkili, İstifalar Peş Peşe
Son olarak Türk Eğitim-Sen Rize Şubesi’nde yaşananlar, bu tartışmaların en somut örneklerinden biri oldu. Edinilen bilgilere göre, mevcut Şube Başkanı Murat Köseoğlu’nun yeniden aday olmasının engellenmesi üzerine yaklaşık 200 üye sendikadan istifa etti. Üyeler, bu süreci “açıkça anti-demokratik” olarak nitelendirdi.
“Eyvallah demedik, hesabı kapatmıyorum”
Kongre sürecine yönelik tepkisini dile getiren Türk Eğitim-Sen Rize eski Şube Başkanı Murat Köseoğlu, kendisine yönelik siyasi baskılara dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Siyasetin vesayeti bizi de yedi. İşin içine siyaset karıştı. Eyvallah demedik ama hesabı kapatmıyorum. Hesaplaşmadan helalleşmek olmayacak.”
Köseoğlu’nun bu açıklamaları, sendika tabanında uzun süredir biriken rahatsızlığın dışavurumu olarak yorumlandı.
Koltuk Sevdası: Gençler Tasfiye, Yaşlılar Tahtta
Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi’nde yaşananlar ise eleştirileri daha da sertleştiriyor. 65 yaşını doldurarak emekli olan Osman Özdemir’in yerine, görev süresinin bitmesine aylar kalan Seyit Ali Kaplan’ın apar topar kongreye götürülerek aday gösterilmesi, ardından 69 yaşında yeniden koltuğa oturtulması, sendika içinde “koltuk işgali” olarak yorumlandı.
Kaplan’ın 73 yaşına kadar koltukta kalmasının önü açılırken, genç ve dinamik şube başkanlarının sistem dışına itilmesi, sendikanın geleceğinin ipotek altına alındığı eleştirilerine neden oldu. Eleştirilerin odağında ise şu iddia yer alıyor: “Türkiye Kamu-Sen’de koltuklar terk edilmiyor, genç yöneticiler sistem dışına itiliyor.”
81 İlde Kongre, Yüzlerce İstifa
Türk Eğitim-Sen’in Türkiye genelinde 81 ilde gerçekleştirdiği kongreler sonrası birçok ilde yüzlerce üyenin sendikadan istifa ettiği ifade ediliyor. Rize’de yaşanan istifaların, bu sürecin yalnızca bir parçası olduğu belirtiliyor.
İddialara göre, Rize kongresinden yaklaşık iki ay önce adayların belirlenmesi sürecinde bazı siyasilerin genel merkez yöneticilerine baskı yaptığı, Murat Köseoğlu’nun aday olmaması yönünde telkinlerde bulunulduğu öne sürüldü. Bu iddialar, kongre öncesinde sendika tabanında ciddi bir kırılmaya neden oldu.
Köseoğlu’nun Dikkat Çeken Veda Mesajı
Kongre sonrası Murat Köseoğlu’nun sosyal medya hesabından yaptığı uzun veda paylaşımı, sendika içindeki huzursuzluğu gözler önüne serdi. Köseoğlu paylaşımında, 35 yıl boyunca sendikal mücadelenin içinde yer aldığını vurgulayarak şu ifadelere yer verdi:
“35 yıldır onurla taşıdığım Türk Eğitim-Sen Rize Şube Başkanlığı görevimi tamamladım. Geldiğimiz noktada siyasetin vesayeti bizi de yedi. Eyvallah demedik ama hesabı kapatmıyorum. Hesaplaşmadan helalleşmek olmayacak.”
Bu sözler, sendika içinde yaşananların kişisel bir kırgınlıktan öte, yapısal bir sorun olduğu yönündeki görüşleri güçlendirdi.
Sendikal Demokrasi Tartışması Derinleşiyor
Yaşanan gelişmeler, Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen’de sendikal demokrasi, liyakat ve üyelerin iradesi konularını yeniden gündeme taşıdı. Anti-demokratik uygulamaların sürmesi halinde istifaların artarak devam edeceği belirtilirken, gözler önümüzdeki günlerde diğer şubelerden gelecek olası tepkilere çevrildi.
Sendika tabanında ise şu soru yüksek sesle soruluyor:“Bu yapı, üyelerin mi yoksa siyasetin sendikası?”