RTEÜ’de kadın öğrencilere mobbing ve taciz uyguladığı gerekçesiyle şikayet edlen öğretim görevlisi doçentlikten Profesörlüğe terfi ettirilerek ödüllendirildi…
Özel Haber: rizeninsesi.com
(RİZE) – Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ’de okuyan 4 kadın ve 2 erkek öğrenci, eski Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu öğretim üyelerinden Doç. Dr. Serkan Hacıcaferoğlu’nun kendilerine yönelik taciz ve mobbing uyguladığını iddia ederek 2019 yılında RTEÜ Rektörlüğüne ve YÖK’e şikâyet dilekçesi verdi. Öğrenciler ayrıca Doç. Dr. Serkan Hacıcaferoğlu’nun sosyal medya yazışmalarının da yer aldığı bir dilekçeyi Rektörlüğe sundu. Öğrencilerin bu şikayetleriyle beraber RTEÜ Rektörlüğü Akademisyen Hcıcıcaferoğlu hakkında disiplin soruşturması başlattı, soruşturma neticesinde Rektörlük “herhangi bir disiplin cezasına gerek olmadığına karar verildi” cevabını şikayetçi öğrencilere gönderdi.
“Öğrencilerimiz memnun olmayabiliyorlar. Yapacak bir şey yok”
RTEÜ eski Rektörü YÖK üyesi Prof. Dr. Hüseyin Karaman, öğrencilerin şikâyette bulunduğu durumla ilgili yerel bir televiyon kanalına yaptığı açıklamada “Bazen öğretmenler bazen de öğrenciler alınan kararlardan memnun olmayabiliyorlar. Biz yasalar çerçevesinde gereğini yaptık, öğrencilerimiz memnun olmayabilirler, yapacak bir şey yok” ifadelerini kullanarak akademisyenin yanında bir tutum sergiledi.
“Taciz ve mobbingle suçlandı bölüm başkanlığı görevine getirilerek ödüllendirildi”
Eski Rektör Karaman bununla da yetinmeyerek, Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde hakkında öğrencileri taciz ettiği, mobbing uyguladığı ve öğrencilere kasıtlı olarak düşük not verdiği iddiaları bulunan akademisyen, Caferoğlu’nun makamını yükseltti. Taciz ve mobbingle suçlanan Doç. Dr. Serkan Hacıcaferoğlu Rektör Karaman tarafından bu kez bölüm Başkanlığı görevine atanarak ödüllendirildi.
Yaşanan bu gelişmelerin ardından Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Rize şube başkanı ve İnsan Hakları Derneği (İHD) MYK üyesi ve gazeteci Gençağa Karafazlı Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinde öğretim üyesi Doç. Dr. Serkan Hacıcaferoğlu’nun 2017 yılında ortaya çıkan taciz ve mobbing iddialarını haberleştirdi. Bu haberlerin ardından haberlere erişim yasağı getirildi. Haberlerin yayınlanmasından 6 ay sonra Karafazlı ‘özel yaşamın gizliliğini ihlal’ ettiği gerekçesiyle hakkında suç duyurusunda bulunuldu ve hakkında Rize 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın ilk duruşması 25 Mayıs 2022 de görüldü. Karafazlı’nın yargılandığı Rize 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 4. Duruşmasında karar 07.03.2023 tarihinde çıktı.2 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve hükmün açıklanması geriye bırakıldı.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Spor Bilimleri Akademisi öğretim üyesi Doç. Dr. Serkan Hacıcaferoğlu’nun taciz ve mobbing iddiaları yerel ve ulusal basında yer bulması sonrası kamuoyunda oluşan büyük tepkilerin ardından RTEÜ’ Rektörü Hüseyin Karaman görevinden alınarak yerine Prof. Dr. Yusuf Yılmaz 20 Temmuz 2022 yılında RTEÜ Rektörü olarak atandı.
Rektör Yılmaz, Doç. Dr. Serkan Hacıcaferoğlu’na yönelik taciz ve mobbing iddiaları nedeniyle RTEÜ’de kendisine görev vermedi. Görev alamayan Hacıcaferoğlu kendisine çalışacağı üniversite aradı. İlk olarak İTÜ de kendisine yer buldu ancak burada uzun süre barınamadı ardından, Gümüşhane üniversitesine başvuran Hacıcaferoğlu soluğu Bandırma on yedi eylül üniversitesine aldı. Spor bilimleri fakültesinde çalışmaya başlayan Hacıcaferoğlu burada kısa süre içerisinde doçentlikten görevinden Profösörlüğe terfi ettirilerek 2 kez ödüllendirildi. RTEÜ de kadın öğrencilere yönelik taciz ve mobbing uygulamaları nedeniyle suçlanan hakkında soruşturma açılan RTEÜ de bölüm başkanı olarak ödüllendirilen Doç. Dr. Serkan Hacıcaferoğlu son olarak Bandırma 17 Eylül üniversitesinde Profesör ünvanlıyla 2. Kez ödüllendirildi.
“Tacizle suçlanan hocaya ödül Gazeteciye hapis cezası”
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Spor Bilimleri Akademisi eski öğretim üyesi Doç. Dr. Serkan Hacıcaferoğlu’nun öğrencilerine yönelik mobbing ve taciz iddialarını haberleştiren gazeteci Gençağa Karafazlı’nın yargılandığı davada özel yaşamın gizliliğini ihlal ettiği gerekçesiyle 2 yıl hapis cezası alırken, öğrenciler mobbing ve taciz iddiasıyla hakkında şikayetçi oldukları ve suçladıkları Doç. Dr. Serkan Hacıcaferoğlu doçentlikten Profesörlüğe terfi edilerek ödüllendirilmesi kamu oyunda tepkilere neden olmuştu.
NE OLMUŞTU:
“Yayınlamasaydık 2017’den 2021’e kadar taciz ve mobbing devam edecekti”
Taciz ve mobbingci olduğu iddiasıyla şikâyet edilen öğretim görevlisi Serkan Hacıcaferoğu ile ilgili yayınladığı haberde gece 03 de WhatsApp üzerinden kadın öğrenci ile yaptığı yazışmalara yer veren bu nedenle özel yaşamın gizliliğini ihlal ettiği gerekçesiyle Rize 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan ve 2 yıl hapis cezasına çarptırılan Gençağa Karafazlı, duruşma sonrası adliye önünde kendisine destek veren demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ile yaptığı açıklamada, mahkemenin verdiği karara şaşırmadığını; kararın basına, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik hukuk dışı bir karar olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Yapılan yargılama sonrası, yazışmaları ifşa ettiğim gerekçesiyle hakkımda 2 yıl hapis cezası verildi ve bu ceza ertelendi. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde 20’ye yakın öğrenci, öğretim görevlisi Doç. Dr. Serkan Hacıcaferoğlu hakkında taciz ve mobbing ile ilgili şikâyette bulunulmuştu. Ancak eski Rektör Hüseyin Kahraman, öğrencilerin şikayeti ile ilgili yapmış olduğu soruşturmada, öğretim görevlisi hakkında cezayı gerektiren bir suçun oluşmadığına karar vermişti. Öğrenciler, rektörlüğün bu açıklaması sonrası öğretim görevlisi Hacıcaferoğlu hakkında şikayetlerine devam etti. Bazı öğrencilerin velilerinin bu yaşananlarla ilgili bizlere ihbarda bulunmasıyla beraber konuyu araştırdık, öğrencilerle görüşerek bu olayı haberleştirdik. Eğer biz bu haberi yayınlamamış olsaydık 2017’den 2020 yılına kadar üniversitedeki öğrencilerimize yönelik bu taciz ve mobbingler devam edecekti.
“cumhuriyet savcılığı, haberimizin gerçek olduğuna karar vermişti”
Haberimizle ilgili daha önce Hacıcaferoğlu’nun yaptığı suç duyurusu sonrası Cumhuriyet Savcılığı, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Yani haberimizin gerçek olduğuna karar verdi. Aradan 6 ay geçtikten sonra Hacıcaferoğlu ile öğrencisi arasındaki yazışmaları yayınladığımız gerekçesiyle özel hayatın gizliliğini ihlalden hakkımızda soruşturma açıldı ve dava sonucu bugün dördüncüsü gerçekleşen mahkemede 2 yıl hapis cezası ile cezalandırıldım.
“susmayacağız, gerçekleri yazmaya devam edeceğiz”
Aslında şaşırmadık; çünkü bu karar, basın özgürlüğünü, ifade ve düşünce özgürlüğünü, daha da önemlisi halkın haber alma ve yayma hakkını yok sayan bir karardır. Bu karar, özgür basını susturma, halkın haber alma ve yayma hakkını engelleyen hukuk dışı bir karardır. Bu karar, öğrencilerimizin eğitim ve öğretim özgürlüğünü engelleyen bir karar olarak tarihin kara sayfalarında yerini alan bir karardır. İstiyorlar ki iktidarın ve yandaşların yolsuzluklarını, adaletsizliklerini, hırsızlıklarını yazmayalım. Halk görmesin, duymasın. Bu kararın anlamı budur. Bunun için onlarca gazeteci arkadaşımız hakkında soruşturmalar açılmış, onlarca arkadaşımız hapishanelere atılmış, onlarcası ise saldırıya uğramıştır. Bu karar, özgür basına halktan yana, halkın haber alma ve yayma hakkını koruyan gazetecilere yönelik hukuk dışı bir karardır. Bütün bu haksız, adaletsiz, hukuksuz mahkeme kararlarına ve baskılara karşı bizleri kimsenin susturamayacağını, korkutamayacağını Rize Adliyesi önünde güç sahiplerine karşı açık bir dille bir kez daha haykırıyoruz. Susmayacağız, gerçekleri yazmaya devam edeceğiz.”
Yaşanan bu gelişmelerin ardından merak edilen konu ise şu.
Taciz ve mobbingle suçlanan Serkan Hacıcaferoğlu ile ilgili, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Akademik Veri Yönetim Sisteminde “Araştırmacı kurumdan ayrılmıştır” denilmesine rağmen RTEÜ Akademik Veri Yönetim Sisteminde bilgilerinin hala yer almasının anlamı nedir?
Cevaplanması gereken 2. Bir soru ise şu. “Araştırmacı kurumdan ayrılmıştır” denilmesine rağmen bahse konu taciz ve mobbing le suçlanan Serkan hacı Caferoğlu’nun akademik kadrosu hala RTEÜ rektörlüğünde midir ve de Profesörlük unvanını RTEÜ’ den mi yoksa çalışmakta olduğu, Bandırma on yedi eylül üniversitesinden mi aldı?