REKTÖR KARAMAN HAKKINDA Kİ FETÖ HABERİNE ERİŞİM YASAĞI
RTEÜ Rektörü Karaman kendisyle ilgili yayınlanan her habere yayın yasağı kararı aldırmayı ilke edindi.
Hüseyin Altun
Daha önce RTEÜ de tazic haberlerine yasak kararları aldıran Karaman bu kez FETÖ nun Afrika da ki bir okulunda öğrencilerle sohbet ederken sınıf içerisinde ki fotoğrafı yayınlanınca bu kez bu haber ede erişim yasağı kararı aldırdı.
Rektör Karaman kendisiyle ilgili yayınlanan her haber sonrası adeta panikleyerek alel acele notere gider gibi yargının kapısını çalıyor ve karalar aldırtıyor.
Türkiye de Basına yönelik yasak, baskı ve yıldırma siyasetinin en barız örneği Karadeniz bölgesinin tek muhalif haber sitesi olan Rize nabız ve kuzey TV’ye karşı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi Rize de yargı eliyle kullanılıyor.
Onlarca gazetecinin hapiste yattığı onlarca gazetenin gözaltına alındığı ve onlarca medya kuruluşunun ağır para cezalarıyla cezalandırıldığı ve kapatıldığı bir süreçte siyasal iktidar adeta bütün medya kuruluşlarını havuz medya ya dönüştürmek istiyor.
Bunun en canlı örneği ise Cumhur başkanı Erdoğan’ın memleketi Rize de yayın yapan rize nabız ve kuzeytv haber sitelerine yönelik son 1 yıldır uygulanan baskılarla net bir şekilde görmek mümkün.
Özellikle yargı eliyle yayın yasakları ülkenin dört bir yanından bir çok haber sitelerine uygulanmaya devam ediyor.
Karadeniz bölgesi ve Rize’de yayınladığı muhalif haberleriyle bilinen “Rize Nabız ve kuzey tv” sitelerine daha önce yer alan 9 ayrı haberine yayın yasağı geldi. Daha önce de 7 ayrı haberine bir anda yayın erişim yasağı getirilmişti.
‘Görmeyin duymayın, duysanız da yazmayın’
“Rize Nabızve kuzey tv ” haber sitelerinin sahibi Çağdaş Gazeteciler Derneği Rize Şube Başkanı Gençağa Karafazlı erişim yasağı ile ilgili şunları söyledi:
“Bizlere deniyor ki ‘yaşanan hiçbir olumsuzluğu haber etmeyin veya halkın size yaptığı ihbarları ciddiye almayın onları duymayın hatta onları görmeyin. Haber sitelerimize yer alan haberlerimize erişim yasağı kararlarının getirilmesinin tek anlamı budur.
Son 2 yıl içerisinde yaklaşık on beşe yakın haberimize erişim yasağı getirilmişti hatta bir keresine 7 ayri haberimize erişim yasağı birden getirildi.
Geçmiş yıllarda bizlere tebliğ edilen erişim yasağı kararı sonrası haberler gerektiğinde kaldırılırdı ancak şimdi böyle bir durum yok. Önce haberlerimiz erişime engelleniyor sonradan tebligat geliyor. Yayınladığımız haberlerle ilgili her hangi bir düzeltme ve ya tekzip gibi bir uyarı gelmiyor.
Kaldırılması istenilen haberlerimizin bazıları ile ilgili mesela ÇAYKUR genel müdürlüğü (ÇAYKUR’da paket paket korona) haberimizle ilgili suç duyurusunda bulunmuş ilgili savcılık hakkımızda takipsizlik kararı vermişti. Bu haberimizin de erişimi engellendi.
“ERİŞİM YASAĞINI HABER ETTİK ONADA ERŞİM YASAĞI KARARI GELDİ”
Geçen yıl nisan ayında AKP Rize il genel meclis başkanı İbrahim Türüt ve eşi ile ilgili FETÖ iddiları ile ilgili yaptığımız bir habere erişim yasağı getirildi ardından bu erişim yasağını haber yaptık ona da yasak getirilmişti.
Özellikle son 2 yıldan beri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isminin verildiği RTE Üniversitesinde yaşanan mobbing, taciz ve öğrencelerin notlarının kasıtlı düşürülmesi haberlerine sürekli erşim yasağı kararı geldi.
“SULH CEZA NOTER GİBİ”
Karafazlı ,noter gibi her habere mahkemeden erişim kararı çıktığını kaydederek ,” Bunlar yetmezmiş gibi son 6 aydan beri RTEÜ Rektörü Hüseyin Karaman ile ilgili FETÖ ya ait Afrika’daki küllüye ve okullarına yaptığı ziyaretlere yer verdik tüm belgelere rağmen bu haberlerimize hiçbir gerekçe gösterilmeden erişim yasağı geldi.
RTEÜ de yaşanan bir olumsuz olayı haber yaptığınız an yargı karşınızda sanki Rektör baş vuruyor yarım günde erişim yasağı kararı çıkıyor.
Bir çok okurumuzun haberlerimizi okuduktan sonra “ bu haberi yayınlanmadan mahkeme kararı hazır olduğunu bilin ona göre yayınlayın” şeklinde yorum yapmaları özellikle Cumhur başkanının memleketinde bu işlerin nasıl yürütüldüğünü görme açısından çok önemlidir.
“HALKIN HABER ALMA HAKKINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Burada basın özgürlüğünü tartışmak tanımını yapmak vs bunun hiçbir anlamı yok sanırım. Biz halkın haber alma ve yayma hakkı konusundaki hassasiyetimizi sürdüreceğiz. Muhalif haberciliğin zorluklarını bu ülkenin halkıda gazetecileri de biliyor. Biz bu zorlu süreçte halkın haber alma hakkına olan saygımızdan dolayı gerçekleri yazmaya devam edeceğiz”. Bize üzen bir tek konu şu, gazeteciler ve örgütlerinden bunca baskıya rağmen yeterli desteği görememek. Eğer metropollerde gazetecilik yapmış olsaydık sanırım her gün özgürlükçü diye yayın yapan ulusal tv ve gazetelerde yer alırdık”