“Rize protokolünden utandıran sözde fotoğraf sergisi açılışına tepkiler devam ediyor”

“Rize protokolünden utandıran sözde fotoğraf sergisi açılışına tepkiler devam ediyor”

Özel Haber: Kuzeyteve

10 Ocak çalışan gazeteciler günü Rize çarşı AVM’de sözde bir gazeteci ve sözde bir fotoğraf sanatçısının gerçekleştirdiği Rize protokolünün de katıldığı açılışa yönelik bazı yurttaşlar ile bazı gazetecilerin gösterdiği tepkilerin ardından kuzeyteve editör yası da bu açılışın arka planını sorgulayarak açılışa katılan Devlet protokolünü uyardı.

Geçmişten bugüne ve AK Parti İktidarı Döneminde Türkiye’de Siyaset-Mafya-Bürokrasi İlişkileri” konusu devleti ve devlet adına toplumu yönetme iddiasında bulunan siyaset ve bürokrasi kurumlarının ilişkisi kamuoyunun her zaman en önemli konusu olmaya devam ediyor.

Siyaset-bürokrasi ilişkisi bu ilişkinin niteliği hukuk devletinde anayasa ve yasalarca çizilir, ancak anayasa ve yasalarca çizilen bu çerçeve, uygulamada mevzuatın ötesinde büyük ölçüde o ülkenin siyasal ve yönetsel gelenekleriyle, siyasal ve yönetsel kültürüyle biçimlenmektedir. Bunun en canlı örneğini 10 Ocak çalışan gazeteciler günü bir başka deyişle mücadele günün Rize’de nasıl yok edildiğini gördük.

Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, geçmiş dönem hükümetlerini eleştirdiği konuşmasında:

“Meclis başkanlığımdan bu yana, hep toplu açılışlar yaparım. Her birinde 10 tane baraj, 20 tane gölet sulaması hizmete açıyoruz. Bu hıza yetişmek mümkün değil. Eskiden 5 kilometre bir iş yapılsa bir bu başında, bir öbür başında açarlardı. 20 defa temel atma töreni yaparlardı. Ben genel tuvaletlerin açılışına bakanların katıldığını bilirim günlerden bugünlere geldik. Şimdi katrilyonluk işlerin içindeyiz.” Arınç bu açıklamasıyla ülke yararına ne derece faydalı işler yaptıklarını açıklamıştı.

Arınç’ın dediği günlerden bugüne geldik ve AKP iktidarı artık hiçbir şey üretemediği ekonomik ve sosyal, toplumsal, hukuksal hiçbir soruna çözüm üretmediği için Devlet bürokrasisini bakın nasıl yönetiyor.

Bu ülkede şarlatanların geldiği aşamanın son noktasını gösteren fotoğrafı..

10 Ocak çalışan gazeteciler günü Rize çarşı AVM’de sözde bir gazeteci ve sözde bir fotoğraf sanatçısı sağdan soldan Google den indirdiği fotoğrafları büyüterek 10 Ocak çalışan gazeteciler gününü kullanarak fotoğraf sergisi açtı.  Açılan bu fotoğraf sergisine siyaset ve bürokrat kademesinin dışında Rize’nin yurttaşları veya çeşitli alanda emek veren hiçbir sanatçı katılmadı.

“Rize protokolü tartışmalı açılışta buluştu”

Peki kimler katıldı bir bakalım. Rize valisi İhsan Selim Baydaş, belediye başkanı Rahmi Metin, Çaykur genel müdürü Yusuf Ziya Alim, Filistin’de insanları vahşice öldüren İsrail askerlerine yemekleri ücretsiz dağıtan Burger King açılışına katıldığı için AKP’den ihraç edilen Rize il genel meclisi başkanı Av. Ali İmran Büyük, Jandarmadan komutanı yetmedi, olayı maneviyat yönüne güç katması ve daha imanlı bir açılış olması için  Rize’nin Güneysu ilçesinde imamlık yapan Mahmut Selmani ile  protokolün ayağını tamamlayan bir diğer isim ise yaptığı gaflarla tanınan kamuoyunda büyük tepki alan AKP Rize il başkanı Yılmaz Katmer yanı sıra kurum müdürleri katıldı.

Şunu açıkça belirtmekte yarar var. Fotoğraf sergisini düzenleyen şahsın Rize’nin ne ekonomik ne de kültürüler anlamda gelişmesi için bugüne kadar hiçbir katkısı olan bir isim değil. Bu şahsın bir takım ayak (halk dilinde kırk ayak” oyunları ve öteden beri sırtını AKP ye yaslayarak para kazanma derdinde olan bir şahıs.

Bu fotoğraf sergisini açan sözde gazeteciye Rize de pratik anlamda çektiği fotoğraflarla toplumda kendisine “harika bir fotoğraf sanatçısı” dedirten Şafak Morgül büyüğümüzün bu fotoğraf sergisi ile ilgili sosyal medya paylaşımını buraya not düşerek yazımıza devam edelim.

Hiç bir sanatsal değerle oraya konan fotoğraf sergide yok..

“Onca gazeteci hapiste, onca gazeteci mahkemede”

Morgül “Türkiye ve dünya gündemi sıcak haberlerle yanarken, emekliler, emekçiler açlık sınırında nasıl yaşanır feryatlarını seslenirken, insan hakları, hak hukuk adalet talepleri ayyuka çıkmışken, onca gazeteci hapiste, onca gazeteci mahkemede, onca gazeteci kovulmuş iken, efsane gazeteci, haberci İsmail Saymaz, Rize de 30 karelik çiçek fotoğrafı sergisi açsa, adına da “Çalışan Gazeteciler Günü” için dese, o çiçekler küsmez mi?

“Fotoğrafçı veya fotoğraf sanatçısı kimlerdir?”

Peki, Fotoğrafçı Ne Demek? Fotoğrafçı, yaratıcı bakış açısıyla teknik bilgiyi birleştirerek canlı ve cansız objelerin fotoğrafını çeker. Uzmanlık alanına göre; moda fotoğrafçısı, portre fotoğrafçısı, doğum fotoğrafçısı, ürün fotoğrafçısı vs. vs gibi sıfatlar alır. Fotoğraf sanatçısı farklı ve sanatsal bakış açışıyla tekniğini, mesleki tecrübesini bir araya getirerek canlı veya cansız kişi ve objelerin fotoğrafını çeken kişidir.

Sanatçı tanımı böyle iken Rize Çarşı AVM’de, kentin büyümesine, ekonomik ve kültürel, sanatsal gelişimine katkı sağlayacak büyük bir sanayi kuruluşunun açılışı yapılıyor gibi bir de utanılmadan devletin bir imamı çağrılarak dualar eşliğinde “hocanın ettiği dualar törene ne katkısı olduğu da ayrı bir tartışma konusu” çiçeklerin sergilendiği uyduruk fotoğraf sergisi açılışı Devletin yani, ilin iktidar parti temsilcisi ve bürokratlarının katılımıyla gerçekleşiyor.

Bu ayıp değil mi? Törene katılan protokol üyeleri, Rize’nin büyümesine ve gelişmesine katkı sağlayacak bir törene mi katıldı ki işini gücünü bırakarak mesailerinden feragat ederek tarihi bir ana tanıklık etmek için birbiriyle yarıştılar?

“Gazetecilerin mücadele gününü çiçek sergisi gününe dönüştürenleri protesto ediyoruz”

Tek derdi para kazanmak olan sırtını AKP iktidarına dayayan bir dönem geçmişte ki il başkanlarını zor durumda bırakmak için başka haber portallarına bilgi servis ederek ihbarlarda bulunan, gazetecilikle uzak yakın hiçbir ilişkisi olmayan bıatçı bir şahsın kırk ayak oyunlarına bu kez Rize de ki bürokratları ve siyasileri alet etti.

Toplumsal, sosyal ve kültürel gerçeklerle  bağdaşmayan politik ve siyasi güç elde etmek için kırk ayak oyunlarıyla Devletin bürokrasisini birçok kez oyuna getiren, Şafak Morgül’un dediği gibi , “onca gazeteci hapiste, onca gazeteci mahkemede, onca gazeteci kovulmuş iken” bu hangi yüzle 10 Ocak çalışan gazetecilerin gününü mücadele değil de çiçek  fotoğrafı sergisi gününe dönüştüren günün anlamı ve içeriğini  boşaltarak gazetecilik onurunu ve mesleğini ayaklar altına alan bu kırk ayaklı şahsın bu oyununa Rize protokolü nasıl alet olabiliyor?

Bugüne kadar bu şahsın yaptığı benzeri etkinlikler sonrası ne gibi rant elde edildi?

Kimler bu işleri kotarıyor?

Buradaki amaç nedir?

Önümüzdeki günlerde bu şahıs AKP yönetimini arkasına alarak yeni rant projeleri ile acaba hangi kurumların kapısını çalmak için alt yapı hazırlıyor?

Umarız bu ciddi sorularımızın cevabını önümüzde ki süreçte birileri  verir..

Bizler tek derdi, sosyal, siyasal ve doğru gitmeyen, akasyan toplumsal olayları muhataplarına objektif bir şekilde aktararak halktan yana gazeteciler olarak bundan böyle ekonomik ve siyasi rant peşinde koşanların yapacağı etkinliklere devletin protokolün katılmasını protesto ediyoruz ve bundan sonrada protesto etmeye devam edeceğiz.

Siyasi ve ekonomik rant peşine koşan şahsın sergisinde protokol..

Rize protokolünün nasıl tarihi bir hata yaptığını Şafak Morgül’ün sözleriyle bir kez daha hatırlatıyoruz. “Onca gazeteci hapiste, onca gazeteci mahkemede, onca gazeteci kovulmuş iken, Rize de 30 karelik çiçek fotoğrafı sergisi açmak” evet değerli protokol o çiçekleler sizlere küstü bunu böyle bilin.